Önce şaşkın bir bakışları altında beni süzdü daha sonra gözlerimin içine bakarak dudağının altından gülümsedi. Hiç bir şey söylemeden arkasını dönüp gidecekti ki,
"Hey."dedim.
Duraksayıp bana döndü,
"Ne, sana güvenmemi beklemiyorsun benden değil mi?"dedi.
Ona doğru yaklaşıp,
"Neden güvenmeni beklemeyecekmişim ?"dedim.
Alaycı gülüşüyle elini omuzuma koydu,
"Bak bacaksız gayleri kimse sevmez onlarla takılan normal kişilerden de nefret ederler. Ayrıca sen dahı bu okulda yenisin, ilk günden bu kadar nefret top--"
Lafını bitirmesine müsade etmeden ayak parmak uclarımda durup dudaklarına uzandım, küçük bir buse şeklinde bir defa öpüp geri çekildim. Neden böyle bir şey yaptığımı bilmiyorum. Inseong'dan hoşlanmama rağmen neden onu öptüğümü bilmiyorum.
Bana şaşkınca bakıp kaldı, ona bakıp gülümseyerek,
"Senin koruyucu meleğin olacağım, herkes benden nefret edebilir sorun değil."dedim.
Yanaklarımın kızardığını hissedince yanından koşarak ayrılıp sınıfa gittim. Zilin çalmasının ardından sınıfa girdi yüzüme hiç bakmadan yanıma oturdu.
...
Son derse kadar ne o konuştu ne de ben ara sıra ona bakıyordum, yüzünde ne sinir nede gülümseme hiç bir ifade yoktu. Çıkış zili çalar çalmaz çantasını sırtına alıp koca kulaklığını takıp sınıftan çıktı. Ardından hızlıca eşyalarımı toparlayıp peşine takıldım.
Bir süre kalabalık caddede yürüdükten sonra ara sokaklara girmeye başladı.. O kadar çok kıvrımlı yollar vardı ki bir süre sonra göz önünde kayboldu onu ararken arkadan biri elini omuzuma koydu. Içim ülpermişti hızla arkamı dönüp yumruğu geçirecektim ki bileğimi tuttu.
Gördüğüm karşısında şaşkına döndüm.
"Ne o beni mi vuracaktın.?"dedi.
"Inseong!"dedim.
Ben hala şaşkınca bakarken o gülümseyip bana sarıldı. O kadar sıkı sarıldı ki nefesim kesildi öksürmeye başlayıp,
"Sen beni öldürmeye mi geldin."dedim.
Gülüp,
"Affedersin!"dedi.
Nefes alışlarım düzeldikten sonra şaşkınlığım geçmişti,
"Sen neden buradasın?"dedim.
"Neden geldiğimğ sevinmedin mi?"dedi.
Bir an affalayıp,
"Hayır tabiki de çok mutlu oldum. Ama şaşırdım yani sabah Sanghyuk ile konuştuğumuz da böyle bir şey söylemedi."dedim.
Gözelirini havaya dikip,
"Aslında söyleyecektik de bazılarımızın çok acelesi vardı."dedi.
Gülmeye başladık, konuyu değiştirip gözlerimini içine bakarak,
"Sen... Birini mi takip ediyordun?"dedi.
Ciddi bir yüz ifadesiyle söyledi bunu.
"Ne?... H-hayır, bunu da nereden çıkardın."dedim.
Dudaklarını büzüştürüp, omuzlarını silkerek,
"Bilmem, bana öyle geldi heralde."dedi.
Gülümseyerek birbirimize bakınca bir an içimde farklı hisler oluştu sanki ona karşı yanlış bir hata yapıyormuşum gibime geldi. Ortam sessizleşince konuşmaya başladım,
"Nerede kalacaksın ?"dedim.
"Otelde veya sauna da kalırım heralde."dedi.
"Öyle şey olur mu saçmalama, bize gidelim."dedim.
"Bilmem olur mu ki."dedi.
Kaşlarımı çatıp onun gözlerinin içine baktım gülmeye başladı. Kolundan tutup çekiştirmeye başladım. Yol boyu ikimizde konuşmadık arada birbirimize bakıp gülümsedik.
....
Eve girdiğimiz de ayakkabılarımızı çıkartıp terliklerimizi giyerken,
"Annee, Busan'da ki arkadışım Inseong geldi bizde kalacak."dedim.
Annem Inseong'u çok seviyordu, gülümseyerek mutfaktan çıkıp ona sarıldı onu annemden bile kıskındaığım için,
"Anne yeter fazla abartmıyor musun?"dedim.
Ve onu annemden ayırıp kolundan çekiştererek merdivenlerden yukarı çıkardım. Odamın yanında ki boş odanın kapısını açıp,
"Burada kalabilirsin."dedim.
Gülümseyip içeriye girdi.
"Sen dinlen ben gidip üstümü değişterecem."deyip
kendi odama geçtim. Tişörtümü giyerken odamın kapısı açıldı.
"Gelebilir miyim?"dedi
"Tabi ki."
Inseong başı önde eğik bir şekilde içeriye girip kapıyı kapattı. Yanıma gelip yatağımın ucuna oturdu,
"Şey... Bugüne kadar bilmiyormuş gibi davrandım ama ---"
Annem odaya girince Inseong sustu.
"Çocuklar hadi yemeğe. Yemekten sonra devam edersiniz özleminizi gidermeye."dedi.
Birbirimize bakıp gülümseyerek annem ile birlikte aşağı indik. Inseongla yan yana oturduk. Arada sadece bir gün geçmişti ama onunla aynı masaya oturup yemek yemeyi özlemiştim. Herkes çok sessizdi ki bu sessizliği babam bozdu,
"Buraya gelmen harika oldu Inseong, fakat okulu ne yapacaksın?"dedi.
"Youngkyun'un okuluna transfer olacağım efendim."dedi,
Bunu duyunca tekrar bir şok geçirmiştim ama aynı zamanda sevinmiştim de. Ona dönüp kocaman gülümseyerek,
"Gerçekten mi?"dedim.
Gülümseyip yüzünü büzüştürerek,
"Evet gerçekten ama bir daha hatırlat yemek yerken sana bir şey söylemeyeyim."dedi
Ve eliyle ağzımı kapattı.
....
ŞİMDİ OKUDUĞUN
[Fanfic]Sokak Danscısı✡[Taeyang&Hwiyoung]
Fiksi PenggemarBoy×Boy SF9 [Taeyang&Hwiyoung] #TaeYoung #HwiYang Grupla ilgili ilk fanfic(texting) kitap^^ 19/11/2016