TARTIŞMA

534 38 15
                                    

Lloyd'dan

Aradan üç yıl geçmişti. O günden sonra Amy bana karşı daha yumuşak davranıyordu. Zaten bu da şuan ki arkadaşığımızın ,aslında daha fazla ama olsun,temellerini atmıştı. Bazen o gün beni duydu mu diye düşünmüyor değildim ama artık o kadar önemli değildi. Sonuçta aradan geçen yıllar sayesinde şuan aramızdan su sızmıyordu. Geçen yıllar ve biz birbirimizi çok etkilemiştik. Mesela ben onu sadece önemsemediğimi aslında ona karşı bir şeyler hissettiğimi fark etmiştim. Ve babam gibi olmama konusunda beni biraz daha  ikna etmişti. Bense onun okuldan kaçmasını önlemiştim. Bugün onun 11. doğum günüydü ve bugün ona açılmayı düşünüyordum. Onunda bana boş olmadığını düşünüyordum ama onun bu yaş takınsı çok can sıkıcı birşeydi. Şuan partiyi hazırlamaya çalışıyorduk. Süpriz olucaktı. Ve bazıları onu oyalarken bizde birkaç kişiyle yatakhaneyi hazırlıyorduk.Müdüre biraz ısrar edince pasta işini halletmiş oldum. Hediye işinide babama geçen ay yazdığım mektuple halletmiştim. Bugün gelmesi gerekiyordu. Endişelenmeye başlamıştım ki bir öğretmen beni çağırdı. Tahminimdeki gibi babamdan istediğim kolye gelmişti. O kolyeyi görür görmez bayılmıştı ama alamıyacağını bildiği için üzülmüştü. Ben babama söylemiştim o önce küçük olduğumuzu ama  göndereceğini söylemişti. Bugün onu yanlız olduğumuz bir anda verip onunla konuşacaktım yani böyle düşünüyordum.

"Lloyd bunları buraya mı yoksa şuraya mı asalım?"

"Bence en iyisi şu ikisinin arasına asalım."

Özellikle herşeyle ben ilgileniyordum. Hepsinin özel birşeyler olmasını istiyordum.

"Lloyd zamanı geldi!"

"Peki ben onu getirmeye gidiyorum. Sizde kontrol edin gözümden birşey kaçmışsa düzeltin. Hadi ben gidiyorum."

Yatakhaneden çıktım ve onu oyaladıkları kütüphaneye doğru gittim. Evet hala oradaydı. Ama okuduğu kitaba kendini o kadar kaptırmıştı ki beni fark etmemişti.

"Merhaba!"

Önce şaşırdı sonra toparlanıp bana cevap verdi.

"Oooo beyefendimiz de gelmiş. Siz beni hatırlar mıydınız ya?"

"Amy dalga geçmeyi bırakır mısın? Hadi gidelim."

"Nereye gidiyoruz?"

"Yatakhaneye gidiyoruz. Sen ne bekliyordun acaba?"

"Yok birşey beklemiyordum. Hadi gidelim."

Eşyalarını topladı ve çantasına koydu. Sonrada yanıma geldi.

"Hadi gidelim."

Dedi ve yanağıma bir öpücük kondurdu. Biraz utanmıştım. Yanaklarımın kızardığıma emindim. Ama kendimi toparlamalıyımdım çünkü bugün çok özel bir gündü.

"Birileri beni özlemiş herhalde"

"Tabii özledim. Dün geceden beri ortalıkta değilsin nasıl merak ettiğimi bilemezsin."

Beni gerçekten özlemişti. Ve bu bana cesaret veriyordu. Belki de akşam sıkıntı çıkmazdı.

"Hadi gidelim."

Yavaş yavaş ilerliyorduk. Ara ara saate bakıyordum. Çünkü oraya tam saatinde gitmeliydik. Ne çok erken ne de çok geç.

"Senin neyin var? Neden ikide bir saate bakıp duruyorsun?"

"Yok birşey. "

"Sen birşeyler karıştırıyorsun Lloyd."

"Kuru iftira!!"

LEGO NİNJAGO: Lacivert Ninjanın KaderiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin