LEGO NİNJAGO: Lacivert Ninjanın Kaderi

AMY?!?!?!

Az bir aralık hariç hepsi Lloyd'dan!! Bu ninjaya bayılıyorum ya!!😍😍😍😍😍

Lloyd'dan

Her zamanki gibi bir gündü. Derebeyini yendiğimizden beri uğraşacağımız fazla birşey kalmamıştı. Arada olan hırsızlıktır, kaçırmadır falan gibi ayak işlerinede ben bakıyordum. Sabahleyin Sensei Wu bir işinin olduğunu söyleyip çıkmıştı. Kai duşa girmişti. Cole ve Jay aylaklık yapıyorlardı. Nya Bountie ile ilgileniyordu. Zane ise yemek yapıyordu. Ah Zane'i her gördüğümde o aklıma geliyordu. Ve onu aklımdan çıkarıncaya kadar benim canım çıkıyordu. Bazen ' acaba beni hala düşünüyor mu' diye soruyordum kendime. Yada 'hala nefret ediyor mu' diye. Çok uzun zaman olmuştu o mavilere bakmayalı. En son gördüğümde ise nefretle bakıyordu o maviler. Evet hayatımın en büyük hatasını yapmıştım. Neremle düşünmüştüm ki benden nefret etmesini? Berbat bir fikirdi. O benden nefret edince mutlu olmuş muydum? Tabikide hayır! O yaptıklarımın hepsini affetmişti ama ben ne yaptım? En ama en zayıf noktasından vurmuştum.

"Hey Lloyd neyin var?"

"Yok birşey Nya."

"Şey az önce annen aradı. Seni çağırıyorlar. Hemen yola çıkmanı söylediler."

"Tamam Nya. Saol."

Acaba ne oldu ki? Element ejderhasını çağırdım ve üstüne bindim.

"Hadi gidelim koca adam."

20 dakika gibi kısa bir sürede Ninjago'nun diğer ucunda olan dojoya varmıştım. Normalde yürüyerek gitmek zorunda kalsaydım yarım günde bile gelemeyebilirdim. Kapıyı çalınca annemin açmasını bekliyordum ama küçük bir kız açtı. O kadar küçük durmuyordu aslında. Gözlerine baktığımda onu anımsatıyordu. Ama o olamazdı değil mi? Olsa bile babamın dojosunda ne arıyordu ki? Off saçmalama Lloyd saçmalama!

"Şey kime bakmıştınız acaba?"

Beni tanımıyordu herhalde. Belkide babamın yeni öğrencilerindendir.

"Merhaba genç bayan ben babamı görmeye gelmiştim."

"Bir dakika."

Kız içeri girince bende çaktırmadan arkasından gittim. Ee babamın evinede izin alarak mı girecektim! İçeride babam ve Sensei Wu vardı. Demekki onun işiyle benimde bir alakam var.

"Sensei bana Lloyd'un bir abisi oluğunu hiç söylememiştiniz"

"Tamam da onun bir abisi yok ki?"

Bu kız beni tanıyor olmalı ama kim?

"Merhaba baba!"

"Lloyd bu gelişini kime borçluyuz acaba?"

Şu kız ismimi duyunca bayağı bir afalladı. Buda beni tanığını kanıtlıyordu.

"Sensei ben odama gidiyorum misafiriniz gidince derslere devam ederiz!"

Ama babam bu tepkiyi bekliyor gibiydi O kız ise gözlerini bana dikmişti. Sanki ' senden nefret ediyorum Garmadon! Nefret! ' diyordu. O olabilir miydi? Ama neden burada olsun ki? Babam neden onu eğitsin? Yine saçmalamaya başladım.

"Amy! Amy Julien!"

B-bu d-do-doğru o-olabilir mi? Ama o nasıl? Ayrıca o öğrenci olmayı nasıl kabul etmişti? Onu birazcık tanıyorsam benden dolayı asla ama asla ne olursa olsun o şeyi kabul etmezdi. Hala benden nefret ediyordu!! Ama haklıydı. Bunu ben istemiştim yani ben kaşınmıştım.