Medyadaki kavgalarına gülmekten kırılan bir ben miyim?
Kıymetini bil Nya!!!Okula varır varmaz koşmaya başladım. Şuan ninjaların gelebilecekleri en sakin ve korunaklı yer dojoydu. Ormanlık alana gelince ise koşmayı bırakıp uçmaya başladım. Dojonun oralarda kimsenin beni göremeyeceği bir kısıma iniş yapıp bahçe kapısından girdim. Diğer öğrenciler top oynuyorlardı.
"Amy hadi gel beraber top oynayalım!"
"Üzügünüm Mary acelem var!"
"Ne zaman yokki!"
"Acelem var!"
Özenmedim değil aslında ama gerçekten acelem vardı. Sensei evde yoktu. Aslında niye şaşırıyorsam? Bugün Sensei yok diyebilirim. Bizim derslerimiz çoğunlukla akşam yada geceleyin olduğundan sabahleyin diğerlerinin derslerine girerdi. Bu yüzden sonraki derse kadar olacağını sanmıyorum. Birde onlardan sonra benim dersime girecek. İçeri girdiğimde Misako'da evde yoktu. Doğru düzgün dışarı çıkmayan kadın ninjaların geleceği gün yok! Ahh! Toplayabildiğim kadar eşyayı özelliklede Sensei ile çalışma yaptığımız alanı toplamaya çalıştım. Ne yazıkki çok toplayamadan odama girmek zorunda kaldım. Çünkü ninjaların sesleri gelmeye başlamıştı. Saate baktığımda Sensei'in dersine az kalmıştı. Onlar Sensei'i beklerken bende onların ne yaptıklarını acayip derecede merak ediyordum. Sonrada önce camdan bahçeye çıktım oradanda çalışma yaptığımız yerin ikinci kapısını biraz aralayıp onları izlemeye başladım. Bu yaptığım iyi birşey olmayabilirdi ama şuan ahlak kurallarını düşünemezdim. Çünkü bütün ninjalar yepyeni ninja kıyafetleri ve şekilsiz kılıçlarıyla dojoya geliyor bende işkillenmiyorum. Hıh!
Ben buraya gelene kadar Sensei içeri girmiş bile! Olduğum yerin ışığı kapalı olduğu için beni farkedemiyorlardı. Ama ben onları bir güzel gözetliyordum.
"Bugünün konusu 'savaşmadan savaşmak' şimdi biri karşıma çıksın."
"Sensei Amy'i çağıralım."
Ninjalar soran gözlerle bir Mary'e birde Sensei'e bakarken Lloyd ise iyice gerilmişti. Sonra yıldırım ustası dayanamayıp sordu tabi!
"Amy'de kim?"
"O Sensei'in en iyi öğrencisi o çok yete..."
"Tamam Mary! Ama ben ninjalara sorumuştum. Hem Amy'nin bir işi var o yüzden o burada değil!"
Tam anlamıyla ucuz kurtulmuştuk. Sensei ucu ucuna toparlamıştı.
"Ben çıkarım."
"Ooo! Nihayi savaş raund 2!!"
"Bu arada Lloyd güç kullanmasan iyi olur. Buranın yıkılmasını istemem."
Herkes çok komik birşey söylemiş gibi gülerken ben nasıl birşey yapıcaklarını gerçekten merak ediyordum. Adı bile garipti: Savaşmadan savaşmak! Hah sonunda başladılar! Lloyd Sensei'e saldırırken Sensei ondan rahatça sıyrılıyordu.
"Bu tekniğin temeli dengedir!"
Sensei böyle sıyrılmaya devam ederken Lloyd Sensei'e uçan tekmeyle saldırdı. Sensei'in yaptığı şey gerçekten çok sinir bozucuydu. Çünkü Sensei ilk önce bir güzel esneyip sonrada eğildi. Tabi Lloyd'da direğe tosladı. Çok acımış olmalı! Benim bile içim gitti!
Lloyd duvara toslayınca Sensei eğitimi bıraktı. Herkesi grupladı. Herkesi böyle çalışırken garip bir ses duyup dışarı koştular bende çaktırmadan dışarı çıkmaya çalıştım. Ama çıkmam uzun zaman almıştı. Diğerlerine gözükmeden çıkmak çok zordu. Dışarı çıkdığımda tam anlamıyla karmaşa hüküm sürüyordu. Bir sürü android ninjalara saldırıyordu. Onlar ninjalarla savaşırken iki tanesi beni fark etmiş olmalıki bana doğru gelmeye başlamışlardı. En iyisi onları ormanlık alana çekmekti. Öylede yaptım. Ormanlık alanda dövüşmek daha rahat olmalıydı. Ama diğer yandan bu sefer gerçek bir düşmanla dövüşecektim. İşte bu benim için bir ilkti. Birincisini halletmem uzun sürmüştü. Sonuç olarak biri artık çalışamayak durumdaydı. Diğeri üzerime üzerime geliyordu. Ve ben yüzyılın mallığını yaptım! O metal şeye KAFA ATTIM!! Neremle düşündüğümü bilmiyorum ama çok acıyordu. Kesin izi kalıcak! Tabi ben ağzımı tutabildim mi? Hayır tabikide tutamadım!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LEGO NİNJAGO: Lacivert Ninjanın Kaderi
FanfictionLloyd Garmadon... Daha küçük bir çocukken kaderi onu yeşil ninja olarak seçti. Babasıyla savaştı ve Ninjago 'yu kurtardı. Peki böylesine özel birinin kaderi yani biricik aşkı nasıl biri olabilir? Ben Amy Julien. Nağm-ı diğer lacivert ninja. Abim...