Birkaç dakikalık bir yürüyüşten sonra çok güzel bir parka gelmiştik. Her yer cıvıl cıvıldı. Oyun alanı ise her yaştan çocukla doluydu. Boş bir bank bulup oturduk. Biraz etrafı falan seyrettik. Herkesin yanında bir arkadaşı vardı ve herkes oyun oynuyordu. Şu an kendimi uzaylı gibi hissediyorum.
"Amy istersen ben şuradaki dondurmacıdan ikimiz içinde dondurma alıyım?"
"Olur."
Sensei uzaklaşmıştı ama buradan bakınca bayağı bir sıra gözüküyor. Umarım o sıra çabuk biter.
"Merhaba güzel bayan. İzin verirseniz yanınıza oturabilir miyim?"
Karşımda dikilen çocuğa baktığımda kahverengi saçlı bal rengi gözleri olan çok tatlı bir çocuktu. Ama o en başta ne demişti, 'güzel bayan' ?? Ben miydim güzel bayan? Kendimi tutamayıp gülmeye başladım.
"Hey neye gülüyorsun sen?"
"Sen sen bana ne d-dedin ahh...."
"Iımm güzel bayan?"
"Ben mi-miyim güzel bayan?"
"Değil misin? Çok güzelsin ve hanım hanımcık duruyorsun."
"Ben mi? Saçmalama. Ben hanım hanımcık falan değilim."
"Yani güzel olduğunu kabul ediyorsun."
Bir anda yanaklarım alev almaya başldı. Kesin kıpkırmızı oldum. Oysaki o çoktan yanıma oturmuştu bile.
"Şey aslında ben sana benimle parkta oynamaya gelir misin diye soracaktım?"
"Şey ben sormam lazım"
"Babana mı? Olurr o zaman tanışalım. Ben adım Chase. Ya senin adın ne?"
"Amy."
"Tanıştığıma memnun oldum Amy. Buralarda mı oturuyorsunuz? Eğer buralarda oturuyorsanız seninle hergün oyun oynayabiliriz."
Tam Chase cevap veriyordum ki elimde dondurmalarla Sensei geldi. Tabi Chase iki dakika durmadı ve direk konuşmaya başladı.
"Merhaba. Siz Amy 'nin babası olmalısınız. Ben Chase. İzniniz olursa onunla birlikte şuradaki oyun alanında oynayabilir miyiz acaba?"
O anda o kadar utanmıştım ki,... Sensei'i babam sanmıştı. Ahh Chase ahhh! Tam cevap veriyordum ki Sensei
"Ahh ! Şey evet ben onun babasıyım. Ve tabi oynayabilirsiniz. Ama kızıma iyi bak tamam mı genç adam."
Şok olmuştum.Bana kızıymışım gibi davrandı. Şuan sevinsem mi yoksa üzülsem mi bilemiyorum. Emin olmak için Sensei'e baktım. Evet dercesine başını salladı. Evet! Bugün hem tatil günüm hemde yeni bir arkadaşım olduuu! Ama dojoya giderken Sensei ile konuşmamız gereken şeyler vardı. Dondurmaları bana ve Chase'e verdi. Önce dondurmaları yedik ve sonrasındada oyun alanına gidip oyun oynamaya başladık.
Güneş batana kadar oyun oynamıştık. Hiç bu kadar eğlenmemiştim. Akşama kadar o kaydırak bu salıncak falan derken o kadar yorulmuştuk ki. Ama ömrüm boyunca unutamayacağım bir gün olmuştu bugün. Bir kaç dakika içinde Sensei'in beni çağırmasını bekliyordum. Çünkü hava gerçekten kararmaya başlamıştı.
"Amy hadi kızım artık eve gitmeliyiz!"
"Peki!"
Ona baba diyemezdim. Ayrıca sanki o beni kurtarmak için söylemiş gibiydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LEGO NİNJAGO: Lacivert Ninjanın Kaderi
FanfictionLloyd Garmadon... Daha küçük bir çocukken kaderi onu yeşil ninja olarak seçti. Babasıyla savaştı ve Ninjago 'yu kurtardı. Peki böylesine özel birinin kaderi yani biricik aşkı nasıl biri olabilir? Ben Amy Julien. Nağm-ı diğer lacivert ninja. Abim...