TİTANYUM NİNJA

478 30 15
                                    


Biliyorum bölüm gerçekten çok geç geldi. Üzgünüm ama bu bölümü yazmak hiç içimden gelmedi. Ama diğerlerine geçebilmem için bu bölümü yazmam illaki gerekiyordu. Ve unutmadan bu bölümde ağlamaya bilirsiniz. Amacım ağlatmakta değil zaten. Ama isterseniz Eye of the storm bence bu bölümün şarkısı. En azından ben o şarkıyı her dinlediğimde gözlerim doluyor. Neyse ben susayım artık.



Saatlerdir onları bekliyorduk. Bir umut ışığımız var mıydı yok muydu onu bile bilmiyorduk ama bekliyorduk işte... Ninjalar, Lloyd ve abim orada yani uzaydaydı. Odada volta atmaktan artık başım dönmüştü ama yapabileceğim birşey yoktu. Elimden hiçbir şey gelmiyordu! Uzayda elementim hiçbir işe yaramazdıki! Ah ah! Ben daha fiziksel olarak büyümeye alışamamışken bu gerçekten fazlaydı. Ninja olmak bu muydu? Daha birşeyi atlatamadan başka birşeye sırf masum insanlar için katlanmak... Başkaları için bu kadar fedakar olmak... Yada kendini korumayanları korumak... Kafam kaldırmıyordu! Ben, ben Lloyd'a ne ara bu kadar bağlandığımı tekrar sorgulamaya başlamıştım? Ne ara onu affetmiştim? Peki abim? Onun başına birşey gelirse ne yapardım ben? Benim ninja olma sebebim abim değil miydi? Ona birşey ol... 'Sakin ol Amy! Onlara hiçbir şey olmayacak!' Evet kendi kendime konuşmaya da başlamıştım!

Daha fazla dayanamayıp Sensei ve diğerlerinin olduğu odaya gittim. Onlarda benim gibi bekliyorlardı.

"Sensei, hala bir haber yok mu?"

Sensei umutsuzca başını sallarken Nya Wu'ya 'Bu kim?' dercesine bakıyordu.

"Nya o Garmadon'un öğrencisi Amy."

"Demek o Amy sensin."

Sadece başımı sallamakla yetindim.

"Sen neden bu kadar üzülüyorsunki? Sadece Garmadon'un öğrencisi değil misin?"

Eminim bunu şuanki durumdan dolayı demiştir.

"Sanırım erkek arkadaşım için üzülüyorum..."

Erkek arkadaş mı demiştim ben? Evet gerçekten saçmalamaya başlamıştım.

"Lloyd'un sevgilisi misin??"

"Sensei! Biz eve dönmenin bir yolunu bulduk!"

Lloyd! Bu oydu! D-dönüyorlardı! Evet! Evet!! Hemen onlarla konuştuğumuz mikrofonu alıp konuştum.

"Sizi bekliyor olacağız. Nolur sağsalim dönün! Sana ihtiyacım var."

Ben henüz lafımı bitmiştimki Sensei mikrofonu elimden alıp kendisi konuştu. Bense hemen odamdan işe yarayacak birşeyler almaya gittim.

Plana göre Pixal ninjaları alması için araçlarını gönderirken bizde onları burada bekleyecektik ve onlarla birlikte Derebeyi'ni yenmeye gidecektik.

Yaklaşık 40 dakikaya ninjalar gelmişlerdi ve onlar son hazırlıklarını yaparken bende çıkmaya hazırlanıyordum. Tabi çıkmama izin verirlerse....

LEGO NİNJAGO: Lacivert Ninjanın KaderiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin