GÜÇLER

457 38 16
                                    

"Amy !! Çabuk kafanı kaldır! Daha kaç defa derste uyumamanı söyleyeceğim?"

Bana bağıran Matematik öğretmeni Bayan Cora yüzünden kalkmak zorunda kaldım. Ama hala yorgundum ve gün bitmek bilmiyordu. Bayan Cora'dan zorla izin alıp lavaboya gittim. Uykum vardı uykum! Elimi yüzümü yıkadım ve ne kadar isteksiz olsamda ayaklarımı yerlere sürüye sürüye sınıfa geri döndüm.

"Amy az daha dayan okulun bitmesine birkaç dakika kaldı."

Ne? O kadar az mı kalmıştı? İyi o zaman. O kadar dayanabilirim herhalde. Chase'e baktığımda heyecanı yüzünden okunuyordu. Yarın herşeyin mükemmel olmasını istediğini biliyordum. Ve tamda o sırada zil çaldı. Bende eşyalarımı çantama koydup çantamı sırtıma aldım.

"Hadi Amy!"

"Geliyorumm!"

Hızlı adımlarla ona yetişmeye çalıştım. Ona yetişince birlikte bahçeye gittik. Lloyd ortalıkta gözükmüyordu. Ne kadar bakınsamda yok. Hayır. Gelmedi herhalde. Sabah yorgundu zaten.

"Lloyd gelmedi herhalde."

"Öyle gözüküyor baksana."

"Eğer gelmeyecekse beraber gidelim."

"Olur."

Dedim ve ilerlemeye başladık. Eve gidip yatmalıydım sabaha kadar. Sabahta biraz erken kalkıp duş alırdım. Saçımı yapıp giyinip okula giderdim. Yani birşey çıkmazsa. Tüm yol boyunca konuşup şakalaştık. Bizim eve yaklaşmıştık.

"Yarın hazır ol, olur mu?"

"Merak etme hazır olucağım."

"Umarım."

Vedalaşıp ayrıldık. Dojoya girdim ve odama gittim. Tam üzerimi giyinmiştimki kapı çaldı. Gelen Misako'ydu.

"Merhaba canım! Nasılsın?"

"İyiyim."

"Üzerini giyindiysen hadi yardıma gel bakalım."

"Aslında..."

"Hadi Amy!"

Ne kadar dirensemde bir fayda etmeyecekti. Bu yüzden eşyalarımı dolabıma yerleştirip Misako'nun peşinden mutfağa gittim. Masanın üstünde tavuk,salça çeşitli baharatlar,sarımsak falan vardı. Diğer tarafta ise çeşitli sebzeler vardı.

"Biz ne yapacağız?"

"Yemek yapıcağım tatlım. Ve sende bana yardım edeceksin."

"Peki neden?"

"Bak tatlım, bazen biz kadınların yada kızların alttan alması gerekir. Sende şimdi böyle yapıcaksın ve birlikte Garmadon'a süpriz yapacağız!!"

Dedi ve yemeği hazırlamaya başladık. Tavuğu salatayı ve diğer şeyleri yaptık. Masayı bahçeye hazırladık. Artık herşey hazırdı ama hava yavaş yavaş kararmaya başlamıştı. Çok geçmedende kapı çaldı. Gelen tabikide Sensei'di. Bir bana bir sofraya bakıyordu.

"Bunu bir özür olarak kabul ediyorum ve evet affedildin."

En başta sinirden ölümcül bakışlar atmıştım ama çok uzatmadım. Sensei ile birbirimize sarılıp bir nevi barıştık. O sırada kapı çaldı. Açtığımda karşımda Lloyd vardı. Ama neden gelmiştiki? Çünkü diğer günlerin aksine bu sabah daha yorgundu ve bugün beni almaya gelmemişti bile. Ama yinede çok dinç duruyordu. İçeri girince kapıyı kapattım. Oda diz çöktü ve onada sarıldım.

LEGO NİNJAGO: Lacivert Ninjanın KaderiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin