Boş vaktinizde okuyun, yine biraz uzun oldu;)
Yorumlarınızı bekliyorum!
Medyadaki şarkıyı dinleyebilirsiniz, harika♡
Kulaklığında çalan Harry Styles'ın ilk teklisini beğenmişe benziyordu. Şarkı fazla duygusal ve anlamlı olması dışında klasik bir single denemesi denebilirdi ama Harry Styles da bir eşcinseldi ve nedense bu Taehyung'a garip empatiler hissettiriyordu. Dinlediği insanın da aynı duygulara sahip olduğunu bilmek bir nevi yalnızlığının üstünü kapatıyordu. Mavi, keten gömleğini her zamanki siyah, bol pantolonun içine sıkıştırdı ve yılan desenli çantasıyla şirkete giriş yaptı.
Haftasonunu genellikle Heenim ile film izleyerek ve Jin'in ardı arkası kesilmeyen mesajlarına cevap vererek geçirmişti. Bir nevi ikinci patronu sayılan adamdan gördüğü ilgi hoşuna gidiyordu ama gözlerine baktığında aşk diye kitaplarda sayfa sayfa anlatılan mucizeyi görmediğini biliyordu. Yalnızca anı yaşayıp oluruna bırakmaya karar vermişti ve zamanla her şeye alışacağını düşünüyordu.
"Günaydın, Bay Kim."
Odasının girişinde oturan sekreteri ayağa kalkıp eğilirken onu başıyla selamladı ve bembeyaz döşenmiş, ferah odasına girdi. Kırmızı ve mavi dosyalar, dün bıraktığı gibi masasında duruyordu ama kendisini sandalyesine bırakırken kaleminin altına sıkıştırılmış bir not buldu.
"Öğle yemeğini benimle ye. - Park Jimin"
'Şu adam centilmen kelimesini hiç duymamış, herhalde.' diye söylendi, Taehyung.
Kağıdı alıp avcunun içinde buruşturduktan sonra masasının köşesindeki çöpe fırlattıktan sonra karman çorman olan dosyalarını düzenlemeye başladı ve kendisine sert bir kahve söyleyip öğle arasına kadar kağıtların içinde delirmemeyi diledi.
Beynini eline alıp çevirerek incelemeye başlayacağı sırada saatin on ikiyi çeyrek geçtiğini gördü ve üç saatlik yoğun çalışmanın ardından son on beş dakika için kendine izin verdi ve gömleğinin kollarını dirseğine kadar katlarken telefonunun titrediğini gördü.
Arayan: Jin
Taehyung telefonu eline aldığı gibi açarken hafifçe boğazını temizledi ve ahizeden gelecek olan meleksi sesi bekledi.
"Selam, Taehyung." dedi Jin ve yürüdüğünü belli eden adım sesleri duyuldu. "Öğle yemeğini birlikte yiyelim demek için aramıştım."
"I-ım..." diye mırıldanırken düşünüyormuş gibi yaptı Taehyung ama bunun Jin'i deli ettiğini biliyordu.
"Ah, bir de," dedi Jin ve telaşını sesine az da olsa yansıttı. "seni özledim."
"Buna sevindim." diyerek kıkırdadı Taehyung ve avuçlarını sıcaklamaya başlayan yanaklarına koydu. Jin'in titreyen sesine karşılık daha çok gülerken konuştuğunu işitti.
"O zaman yemekte görüşürüz?" dedi sorarcasına Jin ve aldığı derin nefesi, telefonun mikrofonuna üfledi.
"Yemekte görüşürüz." dedi Taehyung ve gözlerini kapayarak anın tadını çıkarmaya çalıştı.
Sandalyesine geri otururken gözü çöpe kaydı ve laptobunu açıp Jin ile buluşmasına kalan yedi dakikasını açıklama mesajı atmak için harcadı. Girdiği elektronik posta adresi kendisine hala şaka gibi gelse de umursamadan parmaklarını klavyede dolaştırdı.
Gönderen: Kim Taehyung
Kime: Park Jimin (Ceo Of JinMin)
Konu: Öpme Yemeği"Bay Park,
ŞİMDİ OKUDUĞUN
twin :: vmin
Fanfictionpark jimin ve park jin; aynı görünmelerine rağmen farklı karakterlere sahip ikizlerdir. peki bu mükemmel ikizler, aynı çocuğa aşık olursa ne olur? twin au.