5: my fingertips fell in love with u

6K 594 312
                                    

Bölüm şarkısı; Birdy - Ghost in the Wind

Medyadan dinleyebilirsiniz!

İyi okumalar~

Kim Taehyung en sevdiği şarkının alarm sesiyle uyanırken yeni bir güne başladığı için küfür etmeyi ihmal etmemişti. Sonuçta bazen her yönden mükemmel biri olsan bile uyurken uyanmamak için dua ediyor olabilirdin. Üzerindeki baskı fazla gelebilir veya hissettiğin şeyler yüzünden kendini suçluyabilirdin. Kim Taehyung her şeye rağmen, derin bir nefes aldı -çünkü uyanmıştı ve buna mecburdu- ardından aşık olduğu melodiyi sert hareketlerle susturdu.

Favori şarkısını alarm yapmak hiç iyi bir fikir değildi.

"Kahvaltı hazır!"

İçeriden kendisiyle arasında iki yaş farkı olan kız kardeşinin seslenişini duydu ve altına klasik bir eşofman altı geçirip yüzünü yıkmak için banyoya girdi. İşe gitmek için sadece yirmi dakikası kalmıştı. Bilmiş patronu Park Jimin'den laf yememek için erken bile gitmeliydi ama saate bakılırsa pek olası değildi.

"Günaydın, Heenim," dedi ve kız kardeşinin yanağına bir öpücük kondurup hazırladığı sofraya oturdu. "oyalanarak yemek isterdim ama işe geç kaldım, haftasonu brunch'a gidelim, okay?"

Heenim anlayışlı bir şekilde gülümsedi ve abisine kafasını sallayıp "Okay." diyerek yemeye devam etti. Abisi sadece kaşarlı omletini ağzına atmış ve çikolatalı sütünü kafasına dikmişti. Heenim bazen onun hala büyümediğini ve küçük bir çocuk baktığını düşünüyordu. Zorluklarla dolu bir hayatları olsa da abisi, her şeyin en iyisini hak ediyordu.

Eh, bu hikayenin en iyisi de; Park Jimin'di.

~

"Projenin nüshası?" diye sordu Jimin. Gözleri bir tilki gibi keskin bakıyordu ve Taehyung'a uzattığı eli kesinlikle bir şeyler istiyordu.

Proje ya da...

Aklınıza ne geliyor işte.

Çünkü başrol Park Jimin olunca hayal gücü bazen yetmiyordu.

Taehyung da trans geçirdiğini anlayıp hızla kendini silkeledi ve koltuk altında tuttuğu dosyalardan ikisini Jimin'in bekleyen avcuna uzattı. Sonra seksen derece civarlarında eğilerek referans yaptı ve odasına dönmek için geriledi.

"Dün gece ne oldu?" dedi, Jimin ve dosyaları bir kenara koyup ellerini ceplerine yerleştirerek ayağa kalktı. Adım adım Taehyung'un karşısına gelirken boynunu gevşeterek gözlerini kapatıyor, düşünme evresinde gibi bir ruh haline bürünüyordu.

"Hatırlamıyor musun?" dedi Taehyung ve alayla gülümsedi. Patronunun kolayca çakırkeyif olmasını ve zihnindeki kötü odaları ertesi gün silmesini sevmişti.

"Hayır," dedi omuz silkerken Jimin. "çok içmişim sanırım ve... Normalde böyle olmam, bilirsin ama dün sınırı aştım ve sabah uyandığımda gerçekten hiçbir şey hatırlamıyordum."

Taehyung, onun normalde de böyle olduğunu tek bakışta anlamıştı.

"Olabilir böyle şeyler," dedi kafasını sallayarak ve elini adamın omzuna koyarak destek verircesine birkaç kez vurdu. "dün gece..."

Onu biraz korkutmak istedi ama siyah saçlarına ve kendisini vahşi gösteren takım elbiseye rağmen korkuyla irileşen gözlere kıyamadı.

"Seni temin ederim, hiçbir şey olmadı."

Jimin inanmış gibi durmuyordu o yüzden kendini tekrarlamak zorunda hissetti.

"Emin misin?"

twin :: vminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin