8.bölüm
Aşktan nefret edenler!
Bölüm şarkısı: kalbiniz sesi
Sustukta sessizlik kusuyorum adeta lavabom hayallerimle doldu.
*Güzel bulduklarım*
Ağlamamak güzeldir.
-GİRDAP-
Pimi çekili hazırda bekleyen bir bomba gibiyim. Hayatın beni hangi kargaşaya atıp, hangi hayatı darma duman yapacağımı bilmiyordum. Kimi parçalayacağımı neyi kıracağımı hiç mi hiç bilmiyordum.Ne elle tutulur bir vicdanım vardı nede gözle görülür bir merhametim. İnsanlar hep ön yargılı yaklaştılar, kimsenin hayatını bilmeden, görmeden konuşmak kolaydı. İşte ben öyle insanların bir poşenmiş gibi ağızlarını büzdüm. Mecazi anlamda değil hayatıma burnunu sokan insanlara acımam...
Ön yargılı gözlerin önünden geçerken kafam dik ruhum eğikti arkamda, ben güçlüydüm lakin ruhum... o benim acılara göğüs geremeyen çocukluğumdu. O zayıftı bense tam tersi duygusuz merhametsiz ölüm makinesiydim. Katranın en büyük kozuydum. KARAKAN ailesinin üvey ama para makinesi YENİAY 'dım ben...
Ben beyni ölümle dolu bir insandım. Kime yumruk salladığım umrumda değildi eskiden, beyni yıkanmış küçük bir kız yaşamak için yumruklarına güvenmişti. Yere serdiğim kanlı yüzlere hiç bir zaman acıyarak bakmadım. Mutlu bile olduğum oluyordu. Bunu psikopatça yorumladı insanlar neden? Çünkü ben katranın büyüttüğü bir kızdım. Katrandan çıkan bir çocuk masum olmazdı. Siz bilirmisiniz masum olmayan bir çocuk, ben bilirim...
Eskiden yaptıklarımı düşünmeden bir robotmuş gibi yapardım. Sorgulamadan, yargılamadan, nedenleştirmeden yapıyordum. Yapmak zorundaydım... Yoksa yapamadıklarımı bana başkası yapardı. Öldürmezsem ölürdüm. Dövmezsem dövülürdüm. Can yakmazsam canım yakılırdı. Acımamalıydım bana başkasıda acımazdı. Merhamet yok... Duygu yok... Kalp yok... Göz yaşı yok...
Zamanında kötü olaylar yaptım. Baya kötü olaylar...
Hiç birinden pişmanlık duymadım. Gece gözlerimi kapadığım aklıma gelmiyordu. Aklımdaki sadece yarın katılacağım dövüşü kazanıp kazanmayacağım mı? 11 yaşında ki kız çocuğu bunları düşünerek uyuyordu. Ve insanlar beni hastalıklı olarak tanıyordu. Tanısınlar... Yasiyormuyum yaşıyorum. Gerisi kimin sikinde...
Uzun saçın dediklerinden sonra bir hışımla çıkmıştım evden Zeus un sesi kulaklarımdan girip beynime işlemiyordu bile beynimde yankılanan sadece
" Özür dilerim"
Kimseye minnet etmediğim gibi özür dilenicek birşeyde yapmadım hiç taki o geceye kadar, hiç birşeyden haberim yoktu. Herzaman ki gibi sanmıştım herseyi ama değilmiş işte,
Apartmandan çıkıp katranın olduğu sokağa nasıl girdim bilmiyorum ama ayaklarım sanki kurulu bir robot gibi yine gitmesi gereken yere gidiyordu. Benliğim donuktu. Hiç birsey duymuyordum. Sadece... Sadece... Böyle olsun istememiştim.
" Dikkat et!" bir el hızla kolumu tutup beni kaldırıma cekmişti. Gözlerim yola kaydığında arabanın dibimden geçtiğini gördüm. Araba çarpıcaktı bana!
Kolumdaki el yavaşca bıraktı ve önüme geçti. Yoldaki bakışlarımı karşımdaki insana çevirdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YENİ AY - Tuhaf Serisi- Aşktan Nefret Edenler.
Novela JuvenilAŞKTAN NEFRET EDENLER... Hayatın bana bahşettiği yaşam şarabı ruhumu eriten asit gibiydi. Fazla yaşamaz dediler bana ama bilmiyorlardı ki ben, benim katilimdim. Ben çocukluğunu katletmiş kızdım. Ben yaşam almış kızdım. Ben elimden alınan çocukl...