1. Bölüm
Zeminde oldukça yüksek ses çıkaran topuklu ayakkabılarını elini aldı. Her ihtimale karşı gece kulübünden çıkmış biri gibi giyinmişti. Olur da bir gören olursa iki sokak ötedeki sosyete ailelerin katıldığı friday night partisine giderken yolunu kaybettiğini düşünmelerini istiyordu.
Küçük ve sessiz adımlarla uzun koridorda ilerlerken yüreği neredeyse ağzından çıkacak kadar hızlı atıyordu. Bu işi neden kabul etmişti hiçbir fikri yoktu. Normalde bu derece güvenlikle donatılmış süper model teknoloji ile dolu milyoner bir insanın evine girmeye cesareti olmazdı.Şimdiyse neden böyle birşey yaptığını bilmiyordu. Bir deli cesareti olsa gerekti.
Bahçe kapısından girmek oldukça kolay olmuştu. Üzerine giydiği ateş kırmızısı mini elbisesi ve aynı renk kırmızı rujuyla güvenlik görevlilerinin dikkatini dağıtmayı başarmıştı. Ah şu erkekler! Seksi bir kız görmesinler!
Sonrasında kapıdaki alarm sistemini bloke etmişti.Ama bundan sonrası daha zordu. Kocaman muhteşem tripleks evin kapısını açmak o kadarda kolay değildi. Yaklaşık 20 dakika kapıyı açmak için uğraşıp ter içinde kalmıştı. Birde üzerine kendisini oldukça seven terrier cinsi beyaz bir köpekle karşılaşınca olanlar olmuştu. En büyük fobisi olan köpekler nedense gittiği her yerde karşısına engel olarak çıkıyordu. İçinden havlamamasını umut ederek içeriye girmeye çalışırken minik köpek bacaklarına yapışmış resmen gözleriyle gitmemesi için yalvarıyordu. Farklı bir konumda,durumda veya zamanda olsaydı köpek şuan ona oldukça sevimli gelebilirdi.
Sonunda köpeğin bir boş anını kullanıp hızla ayağını kurtarınca köpek yaygarıyı koparmıştı. Böyle yapacağını bilseydi köpekle birlikte içeri girerdi. Kapıyı ardından sessizce kapartırken köpeğin havlamasını kimsenin duymadığını varsaymak istedi. Eğer aksi olursa çok kötü şeyler olabilirdi. Tanrı affetsin ki hapislerde çürümek istediği en son şeydi.
Başarabilirdi, bunu yapabilirdi.Peki neden bu sefer bu kadar acemice hissediyordu kendini? Daha önce yüzlerce eve girmiş ve çalıntı eşyaları onlardan tekrar çalıp yerlerine ulaştırmıştı. Bazen patronu içinde birkaç şey çaldığı olmuştu. Ama bunlar küçük şeylerdi. Belki de evlerinde olmadığını farkedemeyecek kadar küçük şeyler.
Ne söylemişti o kadın?İsmi neydi? Fazla adrenalinden bildiği herşeyi unutmuştu. Derin bir nefes aldı ve gideceği yönü kestirmeden önce sakinleşmeye çalıştı.
‘’Sakin, sakin ,sakin.’’Diye kendi kendine mırıldandı. Cebindeki küçük haritayı çıkarıp alacağı kutunun olduğu yeri bulmaya çalıştı. Bu ev ne kadarda karışıktı. Labirent gibiydi. Her koridor başka bir koridora çıkıyordu. Koridorda dolaşırken ev sakinlerinden birine yakalanmak istemezdi. Özellikle de evin sahibi olan adama. Duyduğuna göre oldukça katı biriydi. Patronu ev sahibinin bugünlerde eve oldukça geç geldiğini söylemişti. Yoksa bu işi hayatta kabul etmezdi. Zaten çok saçmaydı! Kadın çok sevdiği iç çamaşırlarını eski kocasının evinden gizlice aşırmak istiyordu. Gelip kendide alabilirdi sonuçta . Bu çamaşırların ne özelliği vardı ki? Victoria's Secret bile olsa böyle bir eski kocaya sahip olduğu sürece bir akşamda harcanacak paradan başka bir değeri yoktu onlar için.
Kafasını sallayıp saçma düşüncelerinden kurtuldu. Bir kere başlamıştı bu işe mecbur devam edecekti. Şimdi çıkıp gitse bile yakalanma riski hemen hemen aynıydı. Asıl soru şuydu ki çıkışta yolu bulmak için acaba kaç dakika harcayacaktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Acemi Hırsız
Roman d'amour''Deli adam!'' derken gülümsüyordu Aslı. Kasayı açmanın rahatlığı vardı üzerinde. Karşısında simsiyah deri kaplı ve oldukça ihtişamlı bir kutu duruyordu. O an bir insan neden iç çamaşırlarını burada saklar ki diye yeniden düşünmeden edemedi. Sonrası...