BÖLÜM ŞARKISI: Emre Aydın - Sen Beni Unutamazsın
UZUN BİR ARADAN SONRA BÖLÜMÜ YAZABİLDİM. OLAYLARI ANIMSAMAK İÇİN BİR ÖNCEKİ BÖLÜMÜ İLK ÖNCE OKUMANIZI TAVSİYE EDERİM. İYİ OKUMALAR :)
EMRE: (Ekin Mert DAYMAZ)
CANSU: (Ayça Ayşin TURAN)
Kafamdaki düşünceleri susturup telefonumu aramaya başladım. Aceleden olacak ki bir türlü bulamıyordum.
Birkaç saniyeliğine durdum ve derin bir nefes alıp tekrardan telefonu aramaya başladım.
Bu arada Emrede susmuyordu kapıyı yumrukluyordu. Kıracak diye korkmuyor da değildim.
Sonunda telefonu bulmuştum. Hızlıca Poyrazın numarasını bulup aradım.
Çalıyordu ama açan yoktu. Vakit kaybetmeden Nihali aradım.
Üçüncü çalışta açılmıştı.
'Nihal Poyrazla birlikte hemen bize gelmeniz gerekiyor.'
'Cansu canım iyi misin ne oldu ?'
'Çabuk olun Nihal ama lütfen kimseye belli etmeyin.'
'Tamam canım hemen geliyoruz.' Dedi ve telefonu kapattı.
Arkadan müzik sesi geliyordu. Anlaşılan hala klüptelerdi. Gelmeleri çok uzun sürmezdi.
'Cansu delirtme beni aç şu kapıyı yoksa kıracağım bak.'
'Boşuna kendini yorma Emre oradan çıkman zor.'
Kapıyı kıracak kadar gücü olamazdı. Olurmuydu. Saçmalama Cansu olamazdı.
Emre rahat durmuyor kapıya tekme atıyordu.
'Ah Cansu buradan çıktıktan sonra sana neler yapacağım neler.'
'Beni bulabilirsen yaparsın. Tarihe yazsınlar Evlilikleri 5 saat bile sürmedi.'
Emre susmuştu cevap vermiyordu. Buda benim için bir avantajdı.
-
Yaklaşık yirmi dakika sonra kapı çalınmıştı. Sonunda gelmişlerdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YAK BENİ
Teen FictionBilir misin ki sen denizin ortasın da bile yanmayı ? Bilmezsin beyefendi. Sen acı nedir bilmiyorsun. Ancak acı yaşatmayı biliyorsun. Bırak artık ellerimi yüreğimi ruhumu. Bir çırpıda dökülen kelimeler cam gibiydi ulaştığı yeri kesti ve kanattı. 'Bil...