DAĞ EVİ: PART 2

341 9 5
                                    

LÜTFEN YORUMLARINIZI ESİRGEMEYİN. İYİ OKUMALAR :)

MÜLTİMEDİA: Canu ve Emrenin tartışması temsili.

BÖLÜM ŞARKISI: Ariana Grande- Into you 

NOT: Sonraki bölümde karakterlerin bazılarını paylaşacağım. İYİ OKUMALAR :)

Böyle olamazdı yapamazdım. 'Emre lütfen dur.' Söylediklerimden sonra iyice sinirlenmişti ve üzerimde bulunan gömleği açmakla uğraşmayıp yırtmıştı. Korkuyordum ağlamaya başlamıştım. Bu şekilde bana zorla sahip olacaktı.

Ağzımdan ağlamamın etkisiyle bir hıçkırık çıkmıştı. Emre durmuştu ve yüzüme bakıyordu. 'Ağlama sakın!' sinirli bir şekilde söylemişti. Ama kendime engel olamıyordum. Engel olamadığım bir hıçkırık daha çıkmıştı ağzımdan. Bu sefer Emre küfür ederek üzerimden çekilmişti. Hemen doğrulup yatağa yaslandım ve örtüyü üzerime çektim. Emre sinirli bir şekilde odanın içinde dolanıyor bir yandan da küfür ediyordu. Ağlamam neden onu bu kadar sinirlendirmişti ki. Yatağın yanın da duran sandalyeye sert bir şekilde tekme atmıştı. Korkudan yerimde sıçramıştım. 'Sana ağlama dedim ama ağlıyorsun beni deli mi edeceksin Cansu. Hem kendin yatağıma giriyorsun sonrada yapamam diyorsun.' Sözleri beni sinirlendirmişti. Ne zannediyordu bu beni. 'Sende senin olmayan (!) birisini çok rahat yatağına alıyorsun anlaşılan' sözlerimdeki imayı anlamıştı ve sinirli bir şekilde yanıma yaklaşmıştı. 'Ben zaten hep benim olmayanı yatağıma aldım. Bir sana sahip olacaktım ama onu da beceremedin yazık.'

Bu gece hiçbir şey istediğim gibi gitmiyordu. Suratına güzel bir tokat yapıştırdım ve hızlıca yataktan kalktım. Bir şey söylemesine izin vermeden tuvalete girmiştim.

Üzerimde hiçbir şey yoktu ve burası çok soğuktu. Çok geçmeden Emre elinde bir kazakla içeriye girdi. Kazağı bana verdi ve hiç konuşmadan çıktı. Hayvan herif hem yırtıyorsun sonra da kazak getiriyorsun.

Galiba kazak Emrenindi. Kazağı giyip elimi yüzümü yıkadım ve içeriye gittim. Emre telefonda birisiyle konuşuyordu. Elinde de bira vardı. Herhalde artık ayyaş filan olmak istiyordu.

Benim geldiğimi anladığında arkasını döndü ve telefonu kapattı.

'Ne Var Cansu!' demişti. Aslında buraya niçin geldiğimi bende bilmiyordum bir şey uydurmalıydım. Sonunda telefonum aklıma geldi çünkü buraya geldiğimden beri telefonumu bulamamıştım.

'Telefonumu bulamıyorum' demiştim. Emre pis pis sırıtmaya başlamıştı. Kesin nerede olduğunu biliyordu. 'Telefonun bende' 'Sende ne işi var ?' 'Senin ihtiyacın yokta ondan.' Beni delirtmeye çalışıyordu anlaşılan. 'Emre hemen telefonumu ver. Ayrıca artık gitmek istiyorum.' Gülüşü daha da büyümüştü. 'Hiçbir yere gitmiyorsun müstakbel karıcığım. Bundan sonra birisini aramak istiyorsan benden izin alacaksın ve bensiz buradan bir yere gidemezsin.' Bu söylediklerinden hangisine şaşıracağıma karar veremiyordum. 'müstakbel karıcığım derken ayrıca beni burada zorla tutamazsın.' 'Yakında evleneceğiz bu bir. İkinci olarak buradan gitmek için bana muhtaçsın telefonun yok araba yok o yüzden boşuna uğraşma Cansu hadi git uyu.'

Artık iyice sinirlenmiştim. Ne zannediyordu kendini de beni burada zorla tutuyordu. En önemlisi de zorla evlendirecekti. 'Sen nasıl bir adamsın ya seni istemeyen birisini zorla tutuyorsun oda yetmezmiş gibi senin olmayanı nasıl karın yapabilirsin. Anla artık senin değilim seni istemiyorum.' Bu söylediklerime ben bile inanmamıştım ki Emre nasıl inansın.

Emre elindeki bira şişesini duvara fırlattı yanıma geldi ve boğazımdan tutarak beni duvara yasladı ve duvara sert bir yumruk çaktı. 'Bana bak Cansu canını yakmamı istemiyorsan benimle iyi geçin. Senin değilim diyerek ucuz biri gibi davranma. Ben diyene kadar buradan gidemezsin.' 'Emre boğazım acıyor' Sesim kısık kısık çıkıyordu.

YAK BENİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin