Elindeki doğulu miğferini yere fırlattı . Üstündeki cüppeyide yırtıp atmak istesede zırhsız Ve çırılçıplak kalmanın ona katkısı olmayacaktı . Belindeki siyah kılıcı kırmamak için kendini zor tuttu . Silaha ihtiyacı vardı. Ne kadar kabul etmek istemese de Morgul kılıçları orta dünyanın en iyi kılıçlarındandı . Yaptığı şeylerin bedelini bir kılıca yüklemek sadece acınası olurdu . Khamul derin bir nefes alarak ormandaki yolu takip etmeye başladı . 4 saat kadar yürüyüşten sonra açlık Ve yorgunluk hissetmemesini garip buldu . Ama işin ilginç tarafı hiç bir canlıya rastlamamıştı . Khamul itiraf etmek istemesede bundan memnundu . İnsanların onu gördükleri zaman hoş tepkiler vermeyeceğini adının Khamul olduğu kadar emindi . Duyduğu sesle belindeki kara Morgul kılıcını çıkarıp savunma pozisyonuna geçmesi 2 saniyeyi bile almamıştı . Bir bedeni olsa bile hala eskisi kadar güçlüydü . Tabi Cadı Kral'ın Gondor Kralı tarafından yakılma anı aklına geldiğinde gülmemek için kendini tuttu . Uzaktan onların dövüşünü seyretmişti . Amon Sul harabelerinde Cadı Kral'ın karizmasının çizilişi aklından çıkmayacaktı . Tabi ölümü de diye söylendi at nallarının sesi yaklaşırken . O rohanlı kızı fark etmişti . O inçe sesi nasıl fark edemezdi ? Yada belki de seslere olan hassaslığımdan dolayı sadece ben fark edebildim diye düşündü hayalet . Tabi o elf kızının yaptığı büyüyü de duymuştu . O an orada olmayan tek nazgül o idi . O sıralarda Mavi büyücüleri avlıyordu . Morgomir ona Eldar büyüsü yüzünden hobbitleri kaçırdıklarını anlatmıştı . Bunu Cadı Kral ile dalga geçmek için kullanmak istesede bedeninin kontrolü onda değildi o yüzden sadece olayları dinlemek zorunda kalmış idi . Kırmızı zırhlara bürünmüş şövalyeler siyah cübbeli yabancıyı görünce duraksadılar . Jaime Lannister yolunda duran köylü kılıklı herife baktı . Kılıç doğrultusuna gülmemek için kendini tutuyordu. Sanki elinden uçacakmışçasına narin bir şekilde tutuyordu . Aynı zamanda iki elli kılıcı tek eliyle tutması genç kılıç ustasını alaylı bakışlarını yabancıya dikmesine sebep oldu . Khamul karşısındaki ölümlünün alayını hissediyordu . Kafasını koparması kaç saniyeyi alırdı? O alaycı kahkahayı korkuya bürümek ne kadar eğlenceli olurdu . Khamul kılıcını indirdi . İyi olmaya karar vermişti. Eğer sırf bir insanın bakışına böyle bir tepki verirse iyi olmak onun için sadece hayal olurdu . Jaime Lannister karşısındaki adamın altın rengi gözlerindeki öldürme arzusunu hisseti . Bu nedensizce kılıcının kınını tutan elini sıkılaştırdı . Öldürme arzusu dağılınca tekrar gevşedi. Yabancı konuştu ses tonu sert , gür Ve etkileyiciydi . " Kimsiniz hangi krallığa bağlısınız ?" Jaime adamın dediğine inanamadı . Deli Kral'ın topraklarında olduğunu bilmiyor muydu ? "Targeryanların yani Westeros Krallığındasın . Yedi krallık diye de geçer ." Ses tonu şaşkındı Jaime'nin . Khamul'sa şansına lanet etti . Orta dünya da olduğunu ummuştu Ama adını bile bilmediği bir dünyadaydı . Bu içindeki yabancılık hissini açıklıyordu . Şövalyeleri takip ederek bir yerleşim yeri bulacağını düşündü nazgül . "Sizinle beraber gelebilir miyim ? Pek bu toprakları bilmem ." Jaime normalde bir köylüye tolerans göstermezdi . Ama adamın siyah kılıcı Ve yakından bakılınca pahalı olduğu belli olan zırhlı siyah cübbesi adamın Denizin ötesinden gelen bir paralı asker olduğuna işaretti . Tam onaylamak için ağzını açacakken . Şövalyelerinden biri " Cüretkar köylü !" Diyerek yanında taşıdığı arbaleti Nazgül'e doğrulttu ve Ateş etti . O an Jaime adamın gözlerinin kırmızıya döndüğüne yemin edebilirdi . Khamul zırhlı eliyle üstüne gelen oku tuttu . Tüm Lannister Kafilesi şokla adama baka kaldı . Khamul elindeki oku tek eliyle parçaladı . Doğunun Gölgesine ok atmaya cüret eden ölümlüye öylesine sert bir bakış attı ki Şövalye titremeye başladı . Khamul adamı parçalarına ayırmamak için kendini zor tuttu . Eğer karşısındaki Bir Dunedain Kolcusu olsaydı sağ kalamazdı . " Yaptığın hatayı görmezden geliyorum. Ama ikinci kez olursa Ölümün ne olduğunu öğrenirsin ." Dediğinde şövalye titreyerek başını salladı . Jaime adamın yetenekli bir savaşçı olduğunu gördüğünde iyi ki ona saldırmamışım diye söylendi . Bu adam işine yarayabilirdi. Khamul derin bir nefes aldı ve Jaime'den cevap bekledi . Genç adam "Tabi kide . Bu arada özür dilerim . Ben Jaime Lannister , Kral'ın muhafızlarındanım ." Dediğinde Khamul gülümsedi . " Adım Khamul ... Sadece bir avcıyım ." Dediğinde Jaime'i adamın ses tonundaki karanlık tınıdan ürperdi . Bu demek oluyordu ki karşısındaki fazlasıyla yetenekli bir silah ustasıydı. Yanındaki şövalye atını Khamul'a verdiğinde Khamul bir soyulmuşçasına ata bindi . Karanlık cüppesi rüzgarla beraber savrulduğunda Jaime bir anlığına Gümüş rengi saçlara , hastalıklı gibi beyaz bir tene ve kan kırmızısı kırmızı gözlere sahip korkutucu bir hayalet görür gibi olmuşsada görüntü çabucak kayboldu. Jaime Lannister o görüntüden korkmuştu . Bunu ustaca gizledi . Ama karşısında korkunun efendilerinden birinin olduğunu bilmiyordu . Khamul sarışın soylunun korkusunu hissettiğinde yüzünde istemsiz bir gülümseme oluştu . Bu eğlenceli olacaktı ...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Altın ve Gümüş
FanfictionŞaşkınlıkla ellerine baktı genç hayalet . Bir bedeni vardı Ve rüzgarın narince yüzünü okşayışını , güneşin sıcak hissini hissediyordu . Bir bedeni vardı ! Artık özgürdü ! Neredeyim ben diye düşündü hayalet . Bir ormandaydı , üstünde kara cüppeleri v...