Altın ve Gümüş

Bölüm 19

Rhaegar şaşkınlıkla Khamul'a baktı . Hayalet Rhaegar'ın menekşe gözlerine kasvetle bakarak "Eee ... planımı beğendin mi ? " dedi. Rhaegar öfkeyle "Delirdin mi sen ?!  Nasıl Tywin'i tehdit etmekten bahsedensin ?! " diye haykırarak karşılık verdi . Normalde Khamul Rhaegar'a öfkelenmezdi . Ama içindeki huzursuzluk içinde öfke oluşmasını sağlıyordu . "Peki senin dahiyane planın nedir ? Sevmediğin bir kadınla ölene kadar evli kalmak mı ?! " diye haykırdı. Rhaegar birden bire hissettiği ağır karanlık hissiyle yutkundu . Ağzını karşılık vermek için açtı . Lakin boğazından ses çıkmıyordu . Hissettiği saf karanlık dalgası onu korkutmuştu . Khamul kendini sakinleştirmek adına derin bir nefes aldı . Rhaegar'ı korkuttuğuna inanamamıştı . Arkasını döndü Ve hızla odadan çıktı . İçinde hissettiği öfke onu şaşırtmıştı ama onu asıl şaşırtan içinde hissettiği korkuydu . Cadı Kral'ın dönmüş olma ihtimali bile onu korkutuyordu . Birden duyduğu sesle arkasına döndü . Robert Baratheon'un iri cüssesi kendini belli ediyordu . "Seninle konuşmak istiyorum Khamul ." Robert soğuk Ve tehditkar bir sesle bunları söylemişti . Khamul kendini dizginledi . "Seninle konuşacak birşeyim Yok Lord Baratheon." Robert soğuk bir öfkeyle "Benim var !" Diye haykırdı.  Bundan sonra olan şey Robert için fazla hızlıydı . Khamul saniyeler içersinde Robert'ın boynunu tutmuş Ve onu havaya kaldırmıştı . "Bana bulaşmak için gerçektende yanlış zaman seçtin Baratheon !" Her öfkelendiğinde olduğu gibi kara Lisansla konuşmuştu . Robert  adamı gerçek formunda gördü . Gözleri kan kırmızısı olmuştu. Esmer teni bembeyaz olmuştu . Uzun altın sarısı saçları soluk bir gri olmuştu . Robert'ın korkudan tüm bedeni uyuşmuştu . Khamul kendine geldi . Ve Robert'ı bıraktı . Kendini sakinleştirmek adına derin bir nefes daha aldı . Robert korkuyla adama baktı . "Sen nesin ?" Fısıltı halinde çıkmıştı gür sesi . Khamul gözlerini yerde olan adama dikti . "Ben Korkunun dokuz efendisindenim." Dedi. Arkasını döndü Ve hızla adamdan uzaklaştı . Hayalet ruhundaki korku hissini Yok saymaya çalışıyordu lakin başarabildiği söylenemezdi . Korkunun efendilerindendi ama o da korkuya karşı zayıftı . O geri dönmüştü . Bu korkunun başka bir açıklaması olamazdı . Yutkunarak yürümeye devam etti . Tam o anda duyduğu sesle irkildi . "Khamul ?" Lyana'ydı . "Hayır ! Şimdi değil !" Diye düşündü . "Ne istiyorsunuz ?" Yüzüne bakmadı genç kızın. Ruh hali pek stabil değildi . O yüzden kızın yüzüne bakmıyordu . Lyana yutkundu . Onu özlemişti . Canını yaksa bile bu değiştiremediği bir gerçekti . Yüzüne bile bakmıyor oluşu kızın kalbini kırıyordu . Ama o nişanlı bir kadındı . Bu yüzden yapacağı birşey yoktu . "Nasılsın ?" Dedi . Bir konuşma açma çabasıyla . Khamul soğukça "üzgünüm konuşmaya vaktim Yok . " dedi ve arkasına bile bakmadan yürümeye başladı . Kendi kendine "Kim kalmak daha zor demişti ki ? Asıl zor olan gitmekti." Diye mırıldandı . Kızsa kırılmıştı . Dolan gözlerini saklamaya çalıştı . Lakin beceremedi . Elaine ise genç kızı izledi . Bu aşk onu paramparça ediyordu . Khamul yürümeye devam etti . Ruhu ızdıraba teslim oluyordu . Çocuklarının Ve karısının gülümseyen yüzü gözlerini dolduruyordu . Hiç birşeyi yoktu . Elinde hiç birşey yoktu . Sadece soğuk yapışkan kırmızı ağır sıvı vardı . Kan... Gözlerini kapadı Ve derin bir nefes aldı.  Tam o anda karşısında beliren Jaime ile şaşkınlıkla geriledi . Jaime gülümseyerek "Kral'ın Şehrine geliyorsun Ve bana hiç selam vermiyorsun . Bu sana yakışmadı ." Alayla söylediği sözcükler Khamul'un burukça gülümsemesine sebep oldu . Jaime o an Khamul dolu gözlerine baktı . Ve endişeyle "Hey iyi misin ?" Dedi. O an Khamul kararını verdi . " Jaime sana birşey anlatacağım . Beni dinler misin ?" Jaime şaşkınlıkla başını salladı .
Angmarın Cadı Kralı
Cadı Kral ay rengi gözlerini karşısındaki Akkorahil'in buz mavisi gözlerine dikerek konuştu . "Bekleyeceğiz ." Akkorahil şaşkınlıkla "Neyi ?" Dediğinde Cadı Kral iç çekti . "Beni bulmasını . " dedi . Akkorahil şaşkınlıkla "Gerçekten mi ? Neden sen ona gitmiyorsun ?" Cadı Kral'ın narin yüzünde bir gülümseme oluştu . "Korkusunu hissediyorum . Bu ... muhteşem . Hem bir bineğe ihtiyacım var . Sen bana bir ejderha bulacaksın ." Akkorahil inanmayan gözlerle Cadı Kral'a baktı . "Kral'ın Şehrine Khamul varken gitmek intihar." Cadı Kral bir kez daha iç çekti . "En fazla bedeninden olursun. Bunu abartma . " Akkorahil öfkesini bastırdı . Anlaşılan başka seçeneği yoktu . Yine Cadı Kral'ın pis işlerini yapacaktı . Ejderhaları nasıl bulacaktı ? "Peki ." Dedi ve Odadan çıktı . Cadı Kral'ın umursamazlığı canını sıkıyordu .
Hoarmurath
Tywin Lannister'ın koruması olan Dağ pek konuşkan biri değildi anlaşılan . Sabahtan beri Tywin'in yanındaydı . Ama bir kelime bile etmemişti . Kimsede konuşmasını istiyor gibi görünmüyordu. Bu Hoarmurath'ı rahatlatıyordu . Bu sayede sadece etrafındakileri dinliyor Ve Lannisterların planlarını dinliyordu. Hepsi Khamul'u ortadan kaldırmak ile ilgili planlardı . Bunu denemelerini izlemek eğlenceli olurdu . Sonunda Khamul hepsini katlederdi . Tabi Eğer Khamul'la karşılaşacaksa kimliğini gizli tutmalıydı . Eğer kimliğini öğrenirse iyi şeyler olmayacaktı . Tywin'in tehlikeli bir zehiri Khamul'un kadehine dökmesi ile ilgili olan planı iç çekerek dinlemeye devam etti . Nazgulleri hiçbirşey öldüremezdi . Cadı Kral'ın nasıl Khamul'u öldüreceğini düşündü karamsarca.
Morgomir
Kral'ın Şehrini gördüğünde derin bir nefes aldı Nazgül . Hızla atını şehrin girişine sürdü . Kapıdaki muhafızlardan biri "Hey küçük kız şehirde sıkılırsan bana gel . İnan bana sana çok eğlenceli şeyler öğreteceğim." Deyip pis bir şekilde gülümsediğinde Morgomir dişlerini sıktı . Kimseyi öldürmemeliydi . Ama Bundan gerçekten de nefret ediyordu . Dokuz Nazgül'ünde insan üstü bir güzelliği vardı . Lakin kıza benzetilen tek Nazgül oydu. Diğerlerine göre daha ufak tefek olmasınında bir payı vardı . Konuşmadı . Hızla atını sürüp şehire girdi . Şehirdeki İnsanlar şaşkınlıkla Morgomir'e baktılar . Nazgül lanet okudu Ve deri zırhının miğferini kafasına taktı . Yüzünü gizlediği için memnundu . Atını Saraya doğru sürmeye başladı.
...
Sarayı koruyan muhafızlara Kral Elimi görmeyi talep ettiğini söyledi . Sesi inceydi . Bunun sebebiyse yetişkinliğe ulaşmadan önce hayalet olmasıydı . Diğer herkes gibi onu da kız zannettiler . Muhafızlar kendi aralarında sessizce konuştular "Bu Kral Eli de ne şanslı ya ! " "Tüm güzel kızları kapıyor hakkaten ." Diye söylene söylene saraya girdiler . Yaklaşık on beş dakikadan sonra muhafızlar döndüler . "Kral Elş Jaime Lannister'la konuşuyor . Üzgünüm sonra gelin." Dediklerinde Morgomir öfkeyle haykırdı . "Sadece Ona Morgomir'in geldiğini söyleyin !" Muhafızlar oflayarak "Kusura bakma o yolu tekrar gidemem ." Dediklerinde . Morgomir'in eli kılıcına gitti . Khamul'u bulana kadar saraydaki tüm muhafızları doğramayı düşünüyordu . Tam o anda Rhaegar'ın sesi duyuldu . "Ne oluyor ?" Muhafızlar anında eğildi . "Kralım bir yabancı Kral Elini görmek istedi . Ama Kral Eli müsait değildi ." Dediler . Rhaegar gözlerini Hayalete dikti . İlk başta kız olduğunu sandı ama Deniz mavisi gözlerindeki öfke onun erkek olduğunu anlamasını sağladı . "Khamul'un arkadaşıysan gel . Khamul'un konuşmadı bittiğinde onunla görüşürsün ." Dedi. Morgomir iç çekti ve atından indi. Rhaegar'ı takip etmeye başladı . Bu durum nedense hiç hoşuna gitmemişti.