Bölüm 20

136 11 5
                                    

Morgomir ve Rhaegar sakince bahçede yürümeye başladı . Morgomir karşısındaki Kral'ın sessizliğine sinir olmaya başlamıştı . Birkaç sessiz dakikadan sonra Rhaegar konuştu . "Khamul'u nereden tanıyorsun ?" Morgomir sorgulanmanın öfkesiyle konuştu "Sana neden hesap vereyim ?" Rhaegar'ın yakışıklı yüzünde soğuk bir ifade oluştu . "Kral Elimle nasıl tanıştığını bilmeliyim ." Morgomir alayla "Geçici Kral Elinle ." Diye mırıldandı . Rhaegar sessiz bir öfkeyle "Konuşmalısın yoksa olacaklardan ben sorunlu olmayacağım ." Dediğinde Nazgül soğuk alaycı bir kahkaha attı . Rhaegar kahkahalı karanlıktan ürktü ama göstermedi . Morgomir Kral'ın korkusunu hissetmişti. Pis bir gülümseme eşliğinde konuşmaya başladı. "Bana hiç birşey yapamazsın. Gücün yetmez ." Rhaegar öfkesini saklamaya çalıştı. Ama bu densize zarar verirse Khamul ona daha da soğuk davranabilirdi. Bu riske giremezdi . Derin bir nefes aldı . "Bak Khamul benimde dostum . Bana anlatabilirsin ." Sevecen bir sesle konuşmaya çabalamıştı. Ama Morgomir'den zerre kadar hoşlanmadığı için pek başarılı olamamıştı. Morgomir alayla "Tabi tabi ... Khamul gelmeden benden tek bir kelime bile alamazsın . Sıkıysa dene ." Kışkırtmak için karanlık gücünü kullanmamıştı . Rhaegar tam ağzını açacakken Khamul'un sesi duyuldu . "Ateş Kralı seni görmek ne güzel !" Morgomir anında sese döndü . Yüzünde parlak bir gülümseme belirdi . İki hayalette birbirine sıkıca sarıldı . Khamul alayla "Biraz ent suyu iç . Cüce gibi geziyorsun (!) " Morgomir sahte bir öfkeyle "Hah ! Diyene bak benden sonra en kısa olan sensin (!) " Khamul kaşlarını çatarak "1.85 senin için kısa mı yani ?" Morgomir pis pis sırtarak "Benim kadar yakışıklı değilsin . Ben 1.67 yim ama boyuma rağmen senden yakışıklıyım . " Khamul gözlerini devirdi . "Ha ha ha ." Diye söylendi . Tam o anda Rhaegar şaşkınlıkla "Bana açıklama yapmayacak mısınız ?" Diye söylendi . Morgomir küçümsemeyle sırıttı . Khamul sessiz bir lanet okudu. "Geldiğim ülkeden bir arkadaşım . " dedi tek bir cümleyle . Rhaegar bu basit açıklamadan hoşlanmasada iç çekerek başını salladı . Morgomir birden ne için geldiğini hatırlayarak yutkundu . "O geri döndü ." Sesi ciddileşmişti . Khamul dişlerini sıktı . "Tahmin etmiştim ." Diye mırıldandı . Morgomir yorgunca "Dwar ve Hoarmurath onun tarafında . Anlaşılan Akkorahil onu geri getirmiş ." Khamul bastırılmış bir öfkeyle "Orospu Çocuğu ! " diye mırıldandı . "Adunaphell ... Ji İndur ve Uvatha'dan haber var mı ?" Diye karamsarlıkla söylendi altın gözlü hayalet . Morgomir deniz mavisi gözlerini yere dikerek. "Bilmiyorum. Onun tarafındalarsa "bittik" demektir." Rhaegar muhabbetten hiç birşey anlamamıştı . Ama iyi şeylerin olmadığının farkındaydı . Khamul'u bu kadar korkutan birşey iyi olamazdı . "Ne oluyor ?" Morgomir Rhaegar'ın sorusuyla kaşlarını çattı . "Seni ilgilendirmez ." Net ve ciddi bir ifadeyle söylemişti Bunu . Rhaegar öfkeyle yanıt verecekler Khamul yorgunca konuştu . "Rhaegar bize zaman ver." Rhaegar kelimelerini yuttu. Bunun sebebiyse ilk defa Khamul'u bu kadar yorgun Ve yaşlı görmesiydi . Başını salladı Ve taht odasına yürümeye başladı . Morgomir yorgunca "Sauron geri gelse bu kadar korkmazdım." Dedi. Khamul Sauron adını duyduğu an gerildi ve dişlerini sıkmaya başladı . Öfkeyle haykırdı "Asla o aşalığın adını yanımda anma Morgomir !" Morgomir Khamul'un sesindeki öfke ve nefretten ürktü . Kimse onun kadar ondan nefret edemezdi . Özür dileyerek başını salladı . Khamul yorgunca "Morgomir biraz beni yalnız bırakır mısın ? Düşünecek çok... şeyim var ." Sesinin Yorgun Ve bitik olması Morgomir'in anlayışla başını sallamasına sebep oldu . Morgomir biliyordu Ki Cadı Kral'ı yok edebilecek tek kişi Khamul'du . Bu kadar gerilmesi normaldi. İç çekti ve sarayda yürümeye devam etti . Kafasındaki miğferi çıkarttı Ve saçlarını savurdu . Terlemişti . Derin bir nefes aldı . Tam o anda hissettiği bakışla irkildi . Sarılın mavi gözlü güzel bir kız şaşkınlıkla ona bakıyordu . Kızı yoksaydı hayalet . Tam ilerleyecekti ki kızın sesi kulağında yankılandı . "Sende kimsin ?" Morgomir sesin tanıdıklığıyla ürperdi. Bu sesi biliyordu . Ama nerede duyduğunu hatırlamıyordu . "Khamul'un arkadaşıyım . " dedi sessizce . Cersei Lannistar'ın mavi gözleri garip bir ışıltıyla parladı . "Ben Cersei ... adın Nedir ?" Morgomir normalde Yok sayardı . Ama bu kız içinde garip şeyler hissettiriyordu . Bunun ne olduğunu anlamıyordu . İstemsizce konuştuğunu fark etti . "Morgomir ..." Cersei gülümsedi . Onu kolaylıkla Khamul'u karşı kullanabilirdi . Nazgül Zihni'ni okumasına rağmen kızdan nefret edemedi nedense. Bu kız kimdi böyle ? Cersei konuşmaya başladı . "Burada mı kalacaksın ?" Morgomir konuşmadı ama başını evet anlamında salladı . Cersei zaferle gülümsedi . İşler planladığı gibi gidiyordu . Morgomir hayranca kızın gülüşüne bakakaldı . Neden o kız onu bu kadar kolay etkiliyordu ? Kızın sonraki sorusunu bekledi . Cersei "Tam olarak nereden geldin ? " Morgomir düşünmeden cevapladı "Carn Dum ." Ağzından çıkanlar kulağında yankılandığında sessizce kendisine bir küfür etti . Cersei Lannistar şaşkınlıkla adama baktı . Bir an kendini adamın Deniz mavisi gözlerinde kaybolurken buldu . Tam nedenini bilemesede adamın Deniz mavisi gözlerinin onu yaktığını hisseti . Neden o gözlerden kendi gözlerini ayıramıyordu genç kız ? Tam o anda bir öksürük sesi ikisinin bakışmalarını böldü . Jaime Lannistar öfkeyle gözlerini Morgomir'e dikmişti . Morgomir'in zihniyse Cersei'nin mavi gözlerinin etkisindeydi hala...
Cadı Kral
Cadı Kral yorgunca ormanın içindeki küçük Gölcük'e adımını attı . Suyun soğukluğunu hissetmemişti . Kendini suyun altına çekti . İstediği kadar suyun altında kalabilirdi . Nefes almaya ihtiyacı yoktu . Zihni'ni suyun altındayken düşünceler işgal etmeye başladı . Ne yapacaktı ? Yine mi işgal edecekti ? Yine mi katledecekti ? "Birşey hissedemiyorum ." Diye düşündü . Öldürmek yalnızca ona haz veriyordu . Lakin boş bir hazdı . Bu içindeki boşluk hissinden nefret ediyordu . Tüm dünyaya diz çöktürse içindeki bu boşluk hissinden kurtulur muydu ? Bu sorunun cevabını biliyordu . Kurtulamazdı. Onun laneti buydu . Birden hissettiği bir canlıyla Sudan çıktı . Karşısında hiç beklemediği birşey vardı . Çıplak genç bir kız ... uzun kumralı bulan saçları vardı . Parlak Zümrüt yeşili gözleri bembeyaz teni çocuksu ama güzel bir yüzü olan bir kızdı . Cadı Kral kızın bedenine bakma gereği bile duymadan arkasını döndü . Gümüş rengi uzun saçları ani dönüşüyle havalandı . Yavaş Ve sessiz adımlarla Gölcük'ün çıkışına ilerledi . Genç kızsa yutkunmuştu . Onun insan olmadığını anlamıştı . Bir su perisi görmüştü ! Büyük annesi hep söylerdi . O da inanmamıştı. İçinden o an bir söz verdi. "Bundan sonra büyük annemin sözüne hep inanıcam."

Altın ve Gümüş Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin