Emrin Olur! 1. Bölüm 1. kısım

62.6K 2.8K 324
                                    


Yürüyerek başladığı sabah sporuna koşuyla devam eden genç kadın, muhteşem manzarası yüzünden tercih ettiği Ayten Koyu güzergahında, mis gibi havayı içine çekerken yenilendiğini hissetti. Okulların yarıyıl tatiline girmesiyle zamanını dolu dolu geçirme arzusuna, ilk günden başlamakla ne kadar isabetli bir karar verdiğini düşünerek, iradesine hakim olmanın haklı gururunu yaşadı. Öğretmenlik mesleğinin çok tatmin edici olmasının yanı sıra, bedenden ziyade zihni yormasının bütün kötü etkilerinden arınıp, bebelerine dinlenmiş bir ruh haliyle dönme isteği duydu.

Kendisine sınır olarak belirlediği son viraja yaklaştığı sırada, çam ağaçlarının arasından görünen mavi enginliğe, yolun iki yanını süsleyen yeşil örtüye bir kere daha hayran olmaktan kendini alamadı. Dünyadan soyutlanmasını sağlayan tempolu müzik eşliğinde, bir yandan ağaçlıklı yolda ilerlerken sol tarafında yer alan çarşaf gibi denizi izlemeyi sürdürdü.

"Muhteşem..." diye kendi kendine söylenirken, burada yaşadığı üç yıla rağmen ilk gördüğü günkü duyguları yaşatmasına hayret etti. Doğal güzelliklerine hayranlık duyduğu beldenin, en az bedeni kadar ruhunu da özgürlüğe kavuşturduğunu içinden geçirirken, kocasından ayrıldıktan sonra yaralarına merhem gibi gelen, sakinleştirici ilacım diye nitelendirdiği Göcek'i, varlığının ayakta kalmasının yegane sebebi olduğuna karar verdi. Ne zaman bunaldığını veya sıkıldığını hissetse, dışarı çıkar çıkmaz rahatlamasını sağlayan bölgeyi, dünyanın hiç bir yerine değişmeyecek kadar sevdiğini düşündü.

Kışı bahar tadında geçen beldenin, kendisi gibi eve tıkılı kalmayı sevmeyen bir insan için ideal yaşam yeri olduğunu eklerken, kulaklıkla dinlediği yüksek müziğe rağmen duyduğu acı fren sesiyle irkildi

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Kışı bahar tadında geçen beldenin, kendisi gibi eve tıkılı kalmayı sevmeyen bir insan için ideal yaşam yeri olduğunu eklerken, kulaklıkla dinlediği yüksek müziğe rağmen duyduğu acı fren sesiyle irkildi. Görüş açısına giren aracı görmesiyle çığlık atmaya bile fırsat kalmadan son anda yol kenarına kaçtığı sırada, toprak alanda bulunan taşlara takılıp düşmesini engelleyemedi. Bileğine giren korkunç acıyla eş zamanlı çığlığı dudaklarından dökülürken, yuvarlanarak kendini boylu boyunca yerde buldu. Girdiği şokla henüz ne olduğunu algılayamayan beyni, ayağından bütün bedenine yayılan ızdırabın etkisinde öylece kalakaldı. Başta idrak etmekte zorlandığı durum, şiddetli ağrıyla uyaranlar gönderen vücudu bir kaza geçirdiğini, problemin bacağında ve hayati tehlikede olmadığını söyleyince rahatlayarak gökyüzüne bakmaya başladı.

Koşunun ve ani heyecanlanmasına hissettiği şiddetli acının da dahil olmasıyla nefes nefese inlerken, saçma bir şekilde müziğin kesildiğini, muhtemelen arka cebine koyduğu telefonun kırıldığını aklından geçirdi. Hemen akabinde doktora gitmek zorunda kaldığı takdirde, kış olduğu için özen göstermediği bacaklarındaki tüy boyunu hatırlamaya çalışınca kendisine tokat atma isteği duydu.

'Geri zekalı, kim takar kılı tüyü, yaşıyorsun işte! Harika kafayı yedim, kesin onu da çarpmış olmalıyım! Allah'ım, çok kötü acıyor.'

EMRİN OLUR!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin