EMRİN OLUR!

Emrin Olur! 16. Bölüm Final 3. kısım

Emrin Olur! 16. Bölüm Final 3. kısım

Doğum servisine girmesiyle çevresine bakınan genç adam, kendisine gülümseyerek yol gösteren hemşirenin peşine takılıp koridorda ilerlemeye başladı. Açtığı kapıdan başını içeriye uzatırken gördüğü manzara karşısında nutku tutuldu. Beyaz geceliği içinde yatakta oturur vaziyette uzanan güzeller güreli karısı ile kucağında tuttuğu siyah saçlı bebeği, fotoğraf karesi gibi beynine kazındı. Gözlerinin yaşarmasına sebep olan sahneyi öylece izlediği sırada, bakışlarının kesiştiği kadının tatlı bir ifadeyle gülümsemesi üzerine aklı başından gitti.

"Babacık, hoş geldin... Biz de oğlumla seni bekliyorduk."

"Melike'm!"

"Emir'im..."

"İyi misin, aşkım?"

"Olimpiyatlarda yüz metre engelli koşusuna katılmış kadar yorgun, ama çok iyiyim. Bak hayatım, burada seninle tanışmak için bekleyen babası gibi çok yakışıklı bir delikanlı var." derken oğlunun güzel yüzüne eğilip sözlerine devam etti. "Annecim, bak bu baban oğlum. Hani şu her gece, üşenmeden saatlerce seni okşayan adam."

"Oğlum!"

Gözlerini ailesinden ayırmadan yatağın başına kadar ilerleyen genç adam, beyaz tulumu içindeki evladına yakından bakınca ilk görüşte vuruldu. Tombul yanaklarına tezat oluşturan siyah saçları ile uzun kirpikli iri gözlerine bayıldı. Hayatını güzelleştiren en kıymetli varlıklarını sevgiyle izlerken, gözünün kenarından bir damla yaş süzülen karısına eğilerek dudağına öpücük kondurdu. Yanağını okşayarak sildiği genç kadına, bir yandan duygularını kısık sesle dile getirmeye koyuldu.

"Teşekkür ederim, Melike! Meleğim, beni dünyanın en mutlu erkeği yaptın. Sizi sağ salim görene kadar ömrümden ömür gitti. İnan elimde olsa, çektiğin acıyı zevkle üzerime alırdım."

"Biliyorum aşkım, paylaşacağını çok iyi biliyorum." dediği sırada gözleri ışıldayan adamın, ifadesine yansıyan duyguları izleyerek içi taştı. Biri yanında diğeri kollarında, ölene kadar seveceğine ve sevileceğine inandığı erkekleri ile beraber olmanın mutluluğunu duydu. "Seninle ve oğlumla geçecek bir ömür için her dakikasına değerdi. Bebeğimizin yüzünü gördüğüm anda bütün acılarım son buldu, ıstırap içinde geçen saatler önemini kaybetti."

"Bir de bana sor, zaman geçmek bilmedi! Neden bu kadar uzun sürdü?"

"Hemşire ablalarımızla sevgili Deniz teyzemiz, oğlumla beni temizledi. Artık Deniz'le gizlimiz saklımız kalmadı, bütün gizemler ortaya serildi."

"Komik kadın!"

"Öyle derler. Sonra doktor kontrollerinden geçtik, çok şükür sağlıklı olduğumuz onaylandı. Allah razı olsun Deniz'den, oğlumu emzirmeyi gösterdi ve ikimizi de giydirip babamız için hazırladı."

"Sağ olsun... Fark ettim güzelim, kırmızı kurdelen çok yakışmış."

"Evet, ben de çok beğendim. Çizgi film kahramanlarına benzemişin değil mi?"

"Ben onu bunu bilmem, her zamanki gibi çok güzel görünüyorsun." Bir yandan dudağını oynatıp duran oğlunu izlerken, "Hala doymamış gibi!" diyerek endişeyle fikrini ortaya koydu.

"Henüz sütüm az geliyor, emzirdikçe artarmış."

"Yaa!" Genç kadının yaptığı açıklamaları dinlediği sırada dikkatle Orhun'u uzatması üzerine, ilk anda irkilerek duraladı. Evladına dokunma arzusu baskın gelince, genç kadının gösterdiği gibi ihtimamla oğlunu kollarına alıp hayranlıkla yüzünü incelemeye koyuldu. Rahatı bozulduğu için itiraz edercesine çatılan kaşları, uzun yıllardır görmediği Emin abisini hatırlatmasıyla içi bir hoş oldu. Yapıları benzemediği halde zamanında idolü olan, buna keza kendisinden çok kolay vazgeçtiği için kırgınlık duyduğu adama kavuşmuş gibi hissetti. Bu saatten sonra artık barışamayacaklarını bildiği halde, köklerini oğlunda görmenin mutluluğunu yaşarken karısının sesiyle anılardan sıyrıldı.