Kapıyı açıp içeriye girdik.İçeri de ampül felân yoktu.Odanın dört bir yanın da fenerler vardı.Deniz fenerler den birini yaktığın da neredeyse duvarın yarısını kaplayan bir fotoğraf belirdi.Devasa güzellikte bir kadın.
"Çınar Baba bu kim eşin mi?" diye sordum.
Çınar Baba elinde ki fenerle yanıma yaklaşıp derin bir nefesle kocaman bir tebessümle "eşim" dedi.
"Ee gençler anlatın bakalım."
Hep birlikte fenerlerimizle oturduk kasadan bozma bir masaya.
"Benim anlatacak birşeyim yok sabah olduğun da gideceğim burdan."
Deniz hesap sorar gibi:
"Hayırdır sen nereye?" dedi.
"Soruyor musun bide makinem kırıldı senin yüzünden,sergim için fotoğraf topluyordum ben.Şimdi o makinenin yerine yenisini nasıl koyacagim?"
"Gitmene gerek yok hallettim onu ben."
Deniz yerinden kalkıp kapı önüne bıraktığı çantasını alarak bana verdi.
"Al bakalım bu senin."
"Ne bu?"
"Aç bakalım neymiş."
O çantanın içerisinden muhteşem bir makine çıkmıştı.
"İnanmıyorum,Çınar Baba şuna bak! Bu benimkinin neredeyse dört beş katı.Efsane birşey bu.
"Bana bak,sen benimle dalga mı geçiyorsun?"
"Of! Ne asabi kızsın sen be!İnsan bi teşekkür eder.Muhabirdim ben bıraktım.O elindeki de babamın hediyesiydi.Mesleği bıraktım, ihtiyacım kalmadı, kırdığıma sayarsın."
"Ama..."
"Konuşma sus ,sergimi açacaksın ne yapacaksan yap işte."
Çok sevinmiştim.O gün gece boyu Çınar Baba'nın o mavi okyanus derinliğine sahip bakışlarını ve o duvarda asılı olan büyülü güzelliğe sahip kadının fotoğraflarını cekmiştim.Sonrasın da üzerimde ki tüm yorgunluğu atmak için bir köşeye kıvrıldım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MEDUSA ETKİSİ
RomanceProfesyonel fotoğrafçı olan Sezin, bir macera arayışıyla hiç bilmediği küçük bir şehire yerleşir.Bu şehir de bir kaza ile tanıştığı Deniz ise Sezin'e her durumda eşlik eder. Deniz sırlarla dolu bir adamdır ve büyüleyici masum bir güzelliğe sahip ol...