Frank bana seslendi.Arkamı dönüp ona baktım.Ona doğru baktığımda gülüyordu.Gamzeleri çok güzel görünüyordu.
Konuşmaya başladı ama yüzünü incelemeye o kadar dalmıştım ki onun dediği hiç bir şeyi dinlemedim.Bembeyaz bir teni vardı,kahverengi saçları ve kahverengi gözleri tabi gamzeleri saymıyorum bile.Bu çocuk çok tatlıydı.Onu dinlemediğimi fark etmiş olacak ki kolumdan tutup beni yemek odasına sürükledi ve bir koltuğa oturttu.O da karşıma oturdu.
Frank "Ben Frank zaten adımı biliyorsundur.Senle tanışmak istedim."dedi.
"Beni tanımak zorunda değilsin."dedim.
"Neden?Mittefik olacağım kişiyi biraz tanımak istiyorum."dedi.Bu çocuk şansını çok zorluyo.Birde kendi kendine karar vermiş müttefik olucaz diye.
"Şansını zorlama.Bir de kendi kendine karar almaktan vazgeç."dedim.
"Seni konuşturana kadar gidemezsin."dedi.Benim kadar inatçı biri.
"Sanane."dedim.
"Çok inatçı olduğunu öğrendim en azından."dedi ve güldü.Bu sefer ben de güldüm.
"Aferin sana."dedim.
"Birde kendini beğenmiş birisin.Senin anlatacağın yok bari ben kendimi kanıtlıyım."dedi.Aslında merak ediyordum.
"Adımı söylememe gerek yok.18 yaşındayım.Kariyer değilim."dedi.Ne?!Kariyer değil mi?Akademide onu hiç görmemiştim aslında.
"Bir kız kardeşim var.Ben de çok inatçıyım ve dürüstüm.Asla yalan söylemem.Bıçak iyi kullanırım.Başka hiçbir yeteneğim yok zaten.Bu kadar"dedi.
"Peki geride bıraktığın biri var mı?"diye sordum.
"Yok maalesef.Senin var mı?"dedi.Ona güvenmek konusunda emin değilim bu yüzdenden yalan söyliycem.
"Benim de yok."dedim.
"Hayret bu kadar güzel bir kızın sevgilisi olmaması çok garip."dedi.Biraz utandım kesin yanaklarım kıpkırmızı olmuştur.Bende yırtmam için
"Ben çok yorgunum.Yatmak istiyorum.Yarın yine konuşuruz."dedim.
"Peki iyi geceler."dedi.Ben odadan çıktım.Kendi odama gittim....
Umarım beğenmişsinizdir :)Multimedia da Frank ve Lucy var :)