Aklımda Ateş'e dair cevapsız sorular bıraktığım kuytulada gün yüzüne çıkmayı beklerken rutinime odaklanabildiğim kadar odaklanıyorum. Tabi bu arada suya sabuna dokunmayan yazışmalarımızda devam ediyor.
Hafta sonu gelip çatınca photoshop kursuna gidiyorum. Gideceğim seminer beş günlük bir seminer ama dönüşte ailemi ziyaret etmek istediğim için gelecek hafta gelemeyeceğimi söylüyorum. Hocamın müsait bir zamanda telafi ederiz demesiyle mutlu oluyorum. Küçücük şeylerden mutlu olmasını bilen biri olmak böyle bir şey sanırım.
Hocanın gösterdiği şeyler çok kolay geliyor. Elim bu tür şeylere yatkın sanırım. Bu hafta saç boyama yapıyoruz. Çok eğlenceli. Bir yandan çalışmayı yaparken arada Ateş ile mesajlaşmaya devam ediyoruz. Bir ara
"Bu hafta saç boyama yapıyoruz. Çok eğlenceliymiş. Adriana Lima'nın saçları şu anda parlak pembe" diye yazıyorum.
"Gönder bakıyım olmuşmu" diyor. Bilgisayardan mailime girip yaptığım çalışmayı gönderiyorum.
"Adriana Lima eski haliyle kalsın" yazıyor.
Bu sefer bende bir sürü gülücük gönderiyorum.
Sonra bir resim gönderdiğini saçlarını sarıya boyamamı istiyor. Yazdığını okuduğumda heyecandan elim ayağım titremeye başlıyor. Derin bir nefes alıp mailim açık olduğu için o sayfaya geçip resmi indiriyorum. Fotoğrafın üzerine tıklayarak açıyorum. Söylemedi ama resimde gördüğüm adamın Ateş olduğuna eminim. Gür biçimli kaşlarının altında Çelik grisi gözleri alev alev yanıyor. Bir heykeltıraşın elinden çıkmışçasına düzenle şekillendirilmiş yüz hatları kesinlikle kusursuz. Karadenizin dalgalı suları gibi gür siyah saçları var.
Hayal gücüm harekete geçiyor hemen parmaklarımı saçının arasından geçirip geriye doğru taradığımı hayal ediyorum. Bunları düşünürken kızardığıma eminim, yanaklarım ateş gibi yanıyor. Heyecandan buz gibi olmuş ayalarımı yanaklarıma koyup serinletiyorum. Fotoğrafta bile olsa boyunun uzun olduğu çok belli ve bir sporcunun vücut hatlarına sahip. Soğuk ellerimle yanaklarımı serinletme girişimimde işe yaramayacak sanırım bu yüzden elimi yelpaze yapıp kora dönen yanaklarımı serinletmeye devam ediyorum. Hocanın sesiyle kendime geliyorum ama bundan hiç hoşlanmadığımı düşünüyorum.
"Nur boyama işini yapmakta zorlandın sanırım. Yeniden göstermemi ister misin.?"
Hocanın aşırı ilgili halleri canımı sıksa da işinde çok iyi olduğu için görmezden gelmeyi tercih ediyorum. Acaba sınıftaki herkese karşı böyle ilgili mi, yada diğerlerini de beni izlediği gibi pür dikkat izliyor mu? Cevabı biliyoruz değil mi.
Şımarık, kendini beğenmiş bir kız gibi görünmek istemem ama bir noktadan sonra gerçekten sıkıcı oluyor böyle karşı cinsin aşırı ilgili davranışlarının muhatabı olmak. Erkek milletini hiç anlamayacağım. Güzel bir yüz gördüklerinde akıllarını kaybettiklerine eminim artık, yoksa neden böyle davransınlar ki.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Zamansız Gelen
RomanceMesafeler aşka engel olabilir mi. Birini ölesiye sevmek için görmek şart mıdır. Meğer görmeden de sevilirmiş. Sevda gözlerin değil gönüllerin buluşmasıymış. Kız çok sevdi ama bunu söylemeye bir türlü cesaret edemedi. Erkek sonunda aradığımı buldum...