"Bu şehir güzelse senin yüzünden." - Nazım HikmetNefes almak kolaydı . Ancak birinin nefesi sizin kalbinizin atışını hızlandırıyor , vücudunuza değen nefes her zerrenizi yakıyorsa o nefesi bile saymaya başlıyordunuz. Şuan Berzan'nın bağ evindeydik. Hayatımda gördüğüm en güzel manzaraya sahip olan bu ev Mardin'in tam üzerine gelecek şekilde konumlanmıştı. Mardinde orman fazla olmadığı için etrafı kolayca izleyebilme imkanınız vardı.
Buraya birden bire gelmiş olmamız bana her ne kadar garip gelse de önümdeki manzarayla aklımdaki tüm sorular uçup gitmişti.
" Çok güzel değil mi ? " gözlerimi manzaradan ayırmadan cevap vermiştim.
" Çok güzel."
" Bencede çok güzel ." Kafamı sağıma çevirdiğimde bana bakan Berzanla karşılaştım . Bana bakıyordu . Sanki birşey söylemek istiyor ama kelimeleri toparlayamıyor gibiydi.
Ama mevzu bahis Berzan Karaman olduğunda bu pek mümkün gelmiyordu .Çünkü o Berzan'dı.
Aklınızı bir hareketle bulandırabiliyor tek hareketinden binlerce anlam çıkarabiliyordunuz. Ama bugün bir başkaydı . Sanki boğazını sıkan bir el vardı . Rahatsız görünüyordu .
Yanında olduğu için olabilir mi ?
Bu aralar bu cümle fazlaca aklımda dolanıp duruyordu . Acaba öyle miydi ? Rahatsız mı oluyordu benden ?
Sen olmuyor musun ?
En zor soru buydu . Ben kendimi tanıyamıyordum artık . Eski ben ve yenisi arasında sanki bir başkası vardı. Hayatıma aniden biri girmiş bütün dengelerimi değiştirmişti . Bu hıza ayak uydurmak zordu. Ancak bazen tüm bunlar çok normalmiş gibi geliyor bu ise sadece sinir bozuyordu.
Sıkıntıdan derin bir nefes alıp verdiğimde Berzan konuşmak için
hareketlendi ." Sanırım artık konuşmamız gerekiyor . " diyerek tamamen bana döndüğünde bende karşılık olarak ona dönmüştüm . Artık kaçmak yoktu . Hayat ellerimden hızla akıp gidiyordu ve boşa geçecek tek saniyem dahi yoktu.
" Orta okulum bittiğinde babam benden umudu kesmiş olacak ki eni İstanbula yolladı . Tabi o zamanlar buralardan uzaklaşma fikri benim için oldukça zordu. Gözlerimi burda açmıştım ben . " elleriyle ışıklı bir yeri göstererek konuşmaya devam etmişti.
" Şurada ilk kez top oynamıştım . Ama günün birinde burdan ayrılma zamanım gelmişti. Sonuçta emir büyük yerdendi. "
Berzan geçmişi anlatırken zorlanıyor ara ara durup derin nefesler alıyordu ." Burdan giderken aklımda iki şey vardı. Mardine döneceğim gün ve kahverengi gözler ." Konuşmasını bölmek istesem de dilim varmıyordu. Bana ilk defa kendini anlatan bu adamı durdurmak istemiyordum .
" Yıllar boyunca burdan ayrı yaşadım . Bir gün bir telefon geldi Yade' den . Ablam ... " kafasını yere eğip biraz beklediğinde sonunu bildiğim bu hikayeye odaklanmıştım. Düğün gecesi Berfin ananın bana anlattığı bu olayı hatırlamak bile benim canımı sıkıyordu. Berzan' ı düşünmek bile istemiyordum.
" Ablamın öldüğünü söylediler . O gün ilk defa Mardinden nefret ettim. Cenaze için geri döndüğümde babamla konuşmuyordum bütün suç onundu çünkü . "
" Onundu da ne demek ?" Bana dönüp ellerimi ellerinin arasına aldı . Gözleri dolmuştu. Ama hala sert bakıyor hala güçlü durmaya çalışıyordu .
" Sana Seyit' den uzak durmanı söylüyorum ya . İşte benim ablam duramadı . Seyit' e aşık oldu . " samimiyetten uzak bir gülümsemeyle devam etti " Düşünsene amca oğlum Seyite aşık oldu . "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BERZAN
Genç Kurgu" Berzan?" " Şilanım?" " Hani ben bazen sana odun ,öküz falan diyorum ya." Berzan yüzündeki yarım ağız gülümsemeyle " Olsun yavrum biz seni böyle kabul ettik. Sorun değil. " " Ya dalga geçmesene! " sesini kontrol etmeye çalışarak devam etti...