Adel

Bölüm 1

Evrenin sonsuz genişliğinde, Dünya'da her biri farklı güçlere ve kültürlere sahip sayısız imparatorluk bulunuyordu. Bu imparatorluklardan biri olan Kızıl Kartal İmparatorluğu, geniş toprakları ve güçlü klanlarıyla tanınıyordu. Bu imparatorluğun kalbinde yer alan Kızıl Şehir, tarihi boyunca birçok zorlukla yüzleşmiş, ancak her seferinde yeniden yükselmişti.

Kızıl Şehir'in en güçlü klanlarından biri olan Leon Klanı, şehrin güvenliğini sağlamakla birlikte, kendi iç güç mücadelesini de sürdürüyordu. Bu klan, asırlardır şehirde hüküm süren bir hanedanlık gibiydi. Ancak onların gücü sadece silahlarından değil, aynı zamanda eski geleneklerinden ve büyüye olan hâkimiyetlerinden geliyordu.

Adel'in ruhu, Kronos tarafından evrenden sürgün edildikten sonra dünyaya gönderildiğinde, yolu rastgele bir klana doğru ilerlemeye başladı. Bu klan, Kızıl Şehirde'ki güçlü Leon Klanıydı. Adel'in ruhu henüz yeni doğmur bir erkek bebeğinin içine süzüldü ve bebek, bu güçlü ruhun bedenine girmesiyle derin bir uykuya daldı. Şans eseri bu bebeğin adı da Adel'di. Bebek uyandığında etrafına yabancı gözlerle baktı. Nerede olduğunu ve kim olduğunu bilmiyordu. Zihninde sadece "Adel" ismi vardı. Ruhunun gücü dünyadaki diğer ruhlardan çok daha üstündü bu yüzden daha bebekken bile düşünme yeteneğine sahipti.

Bebeğin uyuduğu yere, yirmili yaşların sonunda güzelliğiyle dikkat çeken bir kadın geldi. Adel'i kollarına alarak sevgiyle gülümsedi:

"Oğlum tıpkı babası gibi yakışıklı ve güçlü olacak. Daha bebekken bile bu belli" dedi ve bebeğini nazikçe öptü.

Adel içinden " Demek ki bu kadın benim annem. Ne kadar da güzel bir anneye sahibim" diye geçirdi. Tam o anda güçlü, kaslı kollar kadını ve bebeği sardı. Bu adam, otuzlu yaşlarına yeni girmiş olan babası, Leon Klanının yeni lideri Zheng Leon'du. Zheng, USTA KAYNAK ALEMİ'nin 5.seviyesinde güçlü bir savaşçıydı. Annesi Mina Leon ise KÖK KAYNAK ALEMİ'nin 9.seviyesinde ateş odaklı bir elemental büyücüydü. Leon Klanı, 20 bin yıllık bir tarihe sahip, saygın bir klan olarak biliniyordu.

Zheng, karısına gülerek, "Tabii ki benim gibi güçlü ve yakışıklı olacak, çünkü o bizim oğlumuz! Hatta beni bile kolayca geçecek. Bak, daha şimdiden güçlü görünüyor," dedi. Sonra, "Hazırlan, yakında klan elderleri bizi tebrik etmeye gelecek. Babam da torununa büyük bir hediye getireceğini söyledi," diye ekledi.

Mina merakla, "Hediye mi getirecekmiş? Nasıl bir hediye olacak ki?" diye sordu.

Zheng, "Bilmiyorum, yakında göreceğiz. Hadi hazırlanalım," dedi. Çift, tebrik için gelecek misafirleri beklemeye başladı. Tebriklerden sonra, klan büyükleri şerefine 40 gün 40 gece sürecek bir eğlence planlanmıştı. Adel'in büyükbabası Krau, 1000 yaşında bir savaşçıydı, ancak oğlunun yeteneğinin sadece yarısına sahip olduğu için Ruh Kaynak Alemi'nin 7. seviyesindeydi ve klanın en güçlü kişisiydi. Zheng, otuzlu yaşlarının başında olmasına rağmen babasıyla arasındaki seviye farkı sadece iki kademe idi, bu da onun ne kadar büyük bir dahi olduğunu gösteriyordu.

Yaklaşık 10 dakika sonra, elderler odaya geldi ve çifti teker teker tebrik ettiler. Sonunda, Krau büyük bir sevinçle odaya girdi ve oğluna ve gelinine sarıldı. "Bana uzun zamandır beklediğim torunumu verdiniz! Size çok teşekkür ederim. Eğlencede bol bol kutlayacağız!" dedi ve kahkahalarla güldü. Adel ise içinden, "Ne kadar da gürültücü bir büyükbaba," diye geçirdi.

Krau, ellerini birbirine çarptı ve, "Gelin!" diye seslendi. Kapıdan, elinde yumuşak ve parlak kürke sahip, uyuyan bir kaplan yavrusu taşıyan bir elder içeri girdi. "Torunum için getirdiğim hediye bu: 1000 yıllık yaşamımdaki en tehlikeli savaşımda kazandığım Kral Beyaz Kaplan yavrusu. Adel'in ortağı olacak," dedi.

Zheng ve Mina, büyük bir şaşkınlıkla kaplana baktılar. Kral Beyaz kaplan, Ruh Kaynak Alemi'nin zirvesindeki bir canavardı ve kesinlikle inanılmaz derecede güçlüydü.