Adel

Bölüm 8

Adel, arenadan çıktıktan sonra, görkemli adam telepati aracılığıyla konuştu:

"Sayın müdür, izninizle bir şey söylemek istiyorum."

"Konuşabilirsin, Sky. Bir sorun mu var?"

"Hayır, efendim, bir sorun yok. Ancak size önemli bir bilgi vermeliyim. Şu anda Kızıl Kartal İmparatorluğu'ndaki giriş sınavlarındayım ve hayatımda gördüğüm en büyük dahiyi keşfettim. Bu imparatorluktan beklentilerimiz düşük olsa da böyle bir potansiyeli başka hiçbir yerde bulamayız. Bu dahi, Adel Leon adında 6.5 yaşında bir çocuk. Yetişimi Başlangıç Kaynak Alemi'nin zirvesinde. Bu yetişim seviyesi diğer dahilerde de görülebilir, ancak Adel'in potansiyeli sonsuz. Tüm elementlere sahip ve üstelik Ateş, Yıldırım ve Karanlık elementleri TANRISAL derecede. Ayrıca, Savaşçı, Büyücü, Ruh Avcısı, Savaş Büyücüsü, Simyacı ve tanımlanamayan bir sınıfa sahip. En önemlisi de, bizim akademimize katılmayı kabul etti!"

Sky, kısa bir süre cevap alamadı. Ardından, müdür O'Reiner'ın kahkahası yankılandı.

"Bu, son zamanlarda duyduğum en iyi haber! Bu çocuk insan olamaz, ahahaha! Böyle bir yeteneği 20 bin yıllık hayatımda hiç kimsede görmedim. Eğer talihsiz bir şekilde ölmezse, dünyanın zirvesine çıkacağı çok bariz. O imparatorlukta daha fazla kalmana gerek yok. O çocuğu yanına al ve akademiye gel. Demek dünyanın zirvesinde duracak insanın ismi Adel Leon olacak, hahahaha! İyi iş, Sky!"

Sky, O'Reiner tarafından övüldüğü için hem sevinç hem de gurur duydu. Ne de olsa, milyonların canını almış olan bu canavar, Yarı-Tanrı Kaynak Alemi'nin 3. seviyesindeydi!

Adel'in Sky ile Karşılaşması

Adel, arenadan çıktıktan sonra ne yapacağını düşünüyordu. Akademiden davetiyeyi almıştı ve o anki heyecanla arenadan havalı bir çıkış yapmıştı, ama şimdi yapacak bir şeyi yoktu. Büyükbabası hâlâ gelmemişti. Düşünceli bir şekilde yürürken, karşısında 2 metrelik devasa bir adam belirdi. Bu adam Sky'dı, ama Adel onun ismini henüz bilmiyordu.

"Merhaba, genç Adel, hahaha. Benim adım Sky. Sonuçların harikaydı, bir an insan olmadığından şüphelendim. Akademi müdürü O'Reiner'a, akademiye geleceğini söyledim ve seni yanımda götürme emri aldım. Bir sorun var mı?"

Adel, karşısındaki adama baktı. Adam, arenada soğukkanlıydı, ama şimdi başka birisi gibi görünüyordu. Birden eğlenceli bir kişiliğe bürünmüştü.

"Tabii ki sizinle gelirim, Kıdemli Sky. Büyükbabamla vedalaşmama izin verir misiniz?"

"Büyükbaban mı? Nerede?"

"Şu an imparatorla görüşü-"

Saraydan gelen bir patlama, Adel'in sözlerini kesti. Saray, yaklaşık 5 km uzaktaydı ve büyük bir patlama havada parıldıyordu.

Adel, eliyle sarayı göstererek utangaç bir şekilde, "Şey... Orada," dedi.

Sky dayanamadı ve kahkahayı patlattı.

"Hahahaha, gerçekten çok ilginç."

Sky, elini Adel'in omzuna koydu ve bir anda sarayın dışında belirdiler. Patlama nedeniyle sarayın içi dışarıdan görünüyordu ve yarıktan Krau görünüyordu. Krau, yaramazlık yapmış bir çocuk gibi kendi kendine konuşuyordu:

"Zamanını bekleyemedi piç. Suç bende değildi, beni kışkırttı. Neymiş, akrabasını öldürmüşüm. Sıçayım akrabasına! İmparatoru düşürmemize daha çok vardı."

Sky, önce Adel'e, sonra da Krau'ya baktı ve yine kahkahayı patlattı.

"Hahahaha, siz gerçekten çok eğlencelisiniz!"