Bölüm 2

1.7K 157 25
                                    

6 Yıl Sonra

Ormanın derinliklerinde, küçük bir çocuk ve yanında ona eşlik eden beyaz bir kaplan, sessizce ilerliyordu. Bu orman, sadece kaynak canavarlarının yaşadığı tehlikeli bir yerdi. Ancak bu çocuğun sıradan bir çocuk olmadığını hemen anlamak mümkündü. Henüz 6 yaşında olmasına rağmen, ölümsüzlük yoluna adımını atmış ve şu anda 3. seviye Başlangıç Kaynak Alemi'ne ulaşmıştı. Bu, olağanüstü bir başarıydı, çünkü diğer çocuklar bu yola ancak 12 yaşlarında adım atabiliyordu. Bu büyük başarıda, içindeki gizemli ustasının rehberliğinin payı büyüktü.

Adel, bu içsel sesle 5 ay önce tanışmıştı. Ses, onun ustası olacağını söylemişti, ancak Adel, bu durumun nedenini ve arkasındaki hikâyeyi henüz anlayamamıştı. Ustası sayesinde dantianını oluşturmuş ve 1. seviye Başlangıç Alemi'ne geçiş yapmıştı. Şimdi ise her geçen gün gücünü artırıyordu.

"50 metre ileride, 3. seviye Başlangıç Kaynak Alemi'nde bir tavşan var. Bu seviyedeyken sadece tavşanları öldürebilirsin. Her gün 15 tavşan öldürmek zorundasın, Adel!"

Adel'in ustası, kudretli bir sesle ona emirler veriyordu. Adel henüz 6 yaşındaydı ve şimdiye kadar kimseye zarar vermemişti. Fakat ustasının isteği, ondan bir canlının hayatını almasını gerektiriyordu. Korkuyla titreyerek itiraz etti.

"Usta, belki sadece onu yensem yeterli olur? Onu öldürmeme gerek yok, bir canı bu kadar kolay almak istemiyorum."

Adel, korku dolu bir sesle ustasına karşı gelmişti. Henüz çok gençti ve içinde derin bir merhamet vardı. Hayatın gerçek zorluklarını tam anlamıyla deneyimlememişti.

Ustası sert bir şekilde yanıt verdi: "Adel, ölümsüzlük yoluna adımını attığın an, artık yolun geri dönüşü yok. Bu yolda, canlıları öldürerek ilerlemen gerekiyor. Merhameti yalnızca dostlarına göstermelisin. Düşmanlarına merhamet gösterirsen, gelecekte bu merhamet seni ya da sevdiklerini yok etmek için kullanılabilir. Gereksiz merhamet seni zayıflatır!"

Adel'in ustası, aslında Kronos'un onun ruhuna yerleştirdiği bir rehberdi. Kronos, Adel'in içindeki merhameti yok etmeye kararlıydı. Amacı, Adel'i güçlendirip evrenin zirvesine doğru çıkarmaktı. Bunun için Adel'in henüz 6 yaşındayken her gün 15 canlıyı öldürmesini istemişti. Bu acımasız eğitim, Adel'in karakterini sertleştirecek ve ona sağlam bir duruş kazandıracaktı.

Adel, ustasının sert sözleri karşısında boyun eğdi. "Peki usta, sana saygısızlık ettiğim için özür dilerim. Kararlarını sorgusuz yerine getireceğim," dedi ve tavşana doğru koşmaya başladı. Yanındaki beyaz kaplan, şu anda ormandaki en güçlü canavarlardan biriydi ve çevredeki tehlikelere karşı gözünü dört açıyordu. Kaplan, Temel Alem'in zirvesindeydi; Adel'in karşısındaki tavşanı sadece aurasıyla bile yok edebilirdi.

Adel, tavşanın karşısına geldiğinde ne yapması gerektiğini bilemedi. Ustasının emirlerini hatırlayarak gözlerini kapattı, enerjisini ayağına yönlendirdi ve tavşana sert bir tekme attı. Tavşan havalanarak bir ağaca çarptı ve yavaşça arkasından kan sızarak yere düştü. Adel'in gözleri doldu ve hıçkırıklar arasında, "Özür dilerim!" diye bağırdı. Hayatındaki ilk canlıyı öldürmüştü ve bu, onun için büyük bir sınavdı. Ancak bundan sonra diğer tavşanları öldürmesi daha kolay olacaktı.

Ustası, onun bu tepkisine kayıtsız kalarak, "Aferin Adel. Şimdi git ve sana öğrettiğim teknikle tavşanın kaynak gücünü em. Öldürdüğün her canlı üzerinde bu tekniği uygulayacaksın. Bir süre sonra bu işlem otomatik olarak gerçekleşecek, senin bir şey yapmana gerek kalmayacak," dedi.

Bu teknik, oldukça değerli bir teknikti. Adel, öldürdüğü canlının gücünü kendi istediği şekilde dönüştürüp alabiliyordu. Gücü saldırıya dönüştürüp saldırılarını güçlendirebilir, savunmaya dönüştürüp bedenini elmas kadar sağlam yapabilirdi. Tabii ki öldürdüğü canlının gücü, elde edeceği faydayı belirliyordu ve bu tavşandan elde edeceği güç sınırlıydı.

AdelHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin