Adel

Bölüm 9

Adel, arenadan çıktıktan sonra evini bulmak için akademi içinde şehri andıran büyük alanda arayışa başladı. Bir an önce evini bulup, meditasyon yaparak güçlenmeye odaklanmak istiyordu. Jaxon'un ezici gücü Adel'in üzerinde hem bir aşağılık duygusu yaratmış hem de hırsını ateşlemişti. Adel, devasa ejderlerle dövüşmek ve iblis lordlarını alt etmek için güçlenmek istiyordu ve bunun için çok çalışmalıydı.

Uzun bir yürüyüşün ardından yurt alanını buldu. Bu devasa alanda, Kan Şehri'ndeki evlerden çok daha fazla sayıda ev vardı. "Dünya gerçekten çok büyük bir yer," diye düşündü Adel. Dünyasının ne kadar küçük olduğunu fark etti. Yurt alanında dolaşırken, sonsuzmuş gibi görünen sıralanmış evlerin arasında kendi evini bulmaya çalışıyordu. İlerledikçe gözüne büyük bir heykel çarptı. Heykel, devasa bir zırhlı şövalyeyi tasvir ediyordu. Şövalye, devasa kılıcını yere saplamış, asaletli bir duruş sergiliyordu. Adel'in akademiye olan hayranlığı bir kat daha arttı. Heykel o kadar görkemliydi ki, Adel tüm gün bu heykeli izleyebilirdi. Heykelin altında "Kraliyet Gardiyanı Anael" yazıyordu.

"Usta, bu heykel de ne?" diye merakla sordu Adel.

"O heykel bir gardiyan. Canlı değil, yurt alanını koruması için oluşturulmuş. Akademide bundan beş tane daha var. Gücü, İmparator Alemi'nin zirvesinde. Bu gardiyanları muhtemelen akademinin müdürü yapmış."

Adel, bugün daha ne kadar şaşıracağını bilmiyordu. İmparator Kaynak Alemi, kendi imparatorluğunu böcek ezer gibi ezebilecek bir güçtü. İki komşu imparatorluğun güç farkı, bir karınca ile ejderha arasındaki fark gibiydi. Adel daha fazla heykelle ilgilenmeden evini aramaya devam etti. Sonsuzluk gibi gelen yürüyüşün ardından nihayet 3G 78 numaralı evi buldu. Tüm evler iki katlıydı. Adel kapıyı açtı ve içeri adımını attığı anda, havanın yarılma sesiyle bir bıçak hızla yanağına doğru geldi. Adel yerinden kıpırdamadı; bıçak yanağına değdiğinde sadece metalik bir ses çıkardı. "Açgözlü Kralın Günahı" tekniğinden kazandığı dayanıklılık burada işine yaramıştı. Adel, keskin gözlerle etrafına baktı, ancak kimseyi göremedi.

"Millete bıçak fırlatmasana ulan! Ya çocuğa gelseydi! İnsan önce karşısındakinin kim olduğuna bakar! Gerçi sana insan demek pek doğru olmaz," diye seslendi bir ses.

"Ne oluyor burada?" diye sordu Adel, şaşkınlıkla.

"Bu hayvanın kusuruna bakma. Ormanda büyüdüğü için hiç nezaketi yoktur. Sen yeni ev arkadaşımız olmalısın. Benim adım Alanso Adlenia. Küçük bir imparatorluğun prensiyim. Akademiye geçen sene başladım ve 7 yaşındayım. Başlangıç Kaynak Alemi'nin 6. seviyesinde bir savaş büyücüsüyüm. Peki ya sen?"

Adel, beyaz tenli, kırmızı gözlü ve kırmızı saçlı çocuğa baktı. Kırmızı saçları ve gözleri, Alanso'ya asil bir hava katmıştı. Etrafına bakındı ama bıçağı fırlatan kişiyi göremedi.

"Benim adım da Adel Leon. 6 yaşındayım ve Başlangıç Kaynak Alemi'nin zirvesindeyim. Bana bıçak fırlatan çocuk kim ve nerede?"

Alanso, kısa bir süre şaşkınlık geçirdi, ancak çabuk toparlandı. Adel'in yaşının büyüklüğüne ve yetişim seviyesine şaşırmıştı. "Demek sen bir süperdahisin," dedi. Erken yaşta Başlangıç Alemi'nin zirvesinde olan çocuklar bu okulda da vardı, bu yüzden Alanso çok fazla şaşırmadı. Adel bilmesede, orman çocuğu tam karşısında duruyordu. Ormanda geçirdiği yıllarda profesyonel bir avcı olmuştu. Kaynak canavarlarıyla her gün savaşarak ormanın kralı haline gelmişti. Bu çocuk Dyron'du ve bir kaynak canavarı tarafından büyütülmüştü. Ormanda sadece Başlangıç Kaynak Alemi'nde canavarlar olduğundan, hayatta kalmayı başarmıştı. Normalde bir kaynak canavarı, kendisiyle aynı seviyedeki bir insandan daha güçlü olurdu, çünkü vahşi yaşamda yaşayıp güçleniyorlardı. Bu çocuk, defalarca ölümden dönmüş ve kendinden güçlü yaratıklarla savaşmak zorunda kalmıştı. Böylece, kendisinden üstün seviyedeki canlılarla kolayca savaşabilir hale gelmişti. Dyron, Adel'in karşısında gölgelerden sıyrılarak ortaya çıktı. Adel, çocuğun tam önünde durmasına rağmen onu hissetmemiş olmasına hayret etti. Dyron'un beyaz saçları, şişkin kasları, beyaz teni ve geceden daha karanlık gözleri vardı.

"Benim adım Dyron. Bunu bilmen yeterli," dedi Dyron, kısaca.

Adel, Dyron'un garip tavırlarına aldırmadı. Sonuçta artık ev arkadaşıydılar ve sürekli yan yana olacaklardı, bu yüzden kaynaşmaları uzun sürmezdi. Adel ve Alanso konuşmaya başladılar.

"Öncelikle sana okul hakkında bilgiler vereyim, Adel. Bu akademi, aslında Braveisn Akademisi'nin dış sahası. Ruh Kaynak Alemi'ne girince iç sahaya geçiş hakkı kazanıyorsun. İç saha dışında bir de merkez var, ama iç saha ve merkezin yerini hiçbir öğrenci bilmiyor. İç saha hakkında birkaç şey bilsek de, merkez hakkında sadece adını biliyoruz. Şu an dış sahanın 1 numaralı öğrencisi, Usta Kaynak Alemi'nin 8. seviyesindeki Jaxon adlı bir çocuk. Babası bu imparatorluktaki bir kont, yani ona bulaşmak istemezsin. Babasının konumu sayesinde çok güçlü tekniklere sahip ve çocuk tam bir canavar.

Sınıf sistemi şöyle işliyor: 1. sınıflar, Başlangıç ve Temel Alemi'ndeki kişiler; 2. sınıflar, Kök ve Doğal Alemi'ndeki kişiler; ve 3. sınıflar, Usta seviyedeki kişileri içeriyor. 1. sınıftaki kişiler, 3 ay içinde seviye atlamazsa okuldan atılıyor. 2. sınıflarda bu süre 6 aya çıkıyor, 3. sınıflarda ise 9 aya.

İki yılda bir yapılan bir turnuva var. Bu turnuvaya dış saha, iç saha ve merkezden öğrenciler katılıyor ve herkes bulunduğu konuma göre savaşıyor. Turnuvayı kazananları bizzat müdür ödüllendiriyor ve imparatorluklar arası yapılan devasa bir turnuvaya gönderiyor. Akademimiz en iyi akademi olsa da, son yüzyıllarda bu turnuvayı kazanamıyoruz çünkü Aydınlık Kilisesi, Beş Büyük Tarikat ve Paedyis Savaşçıları gibi devasa güçler de bu turnuvaya katılıyor. Turnuva, 1 yıl sonra yapılacak.

Kaynak canavarı çekirdeği kazanmak için akademinin verdiği görevlere çıkabilirsin ya da özel kaynak canavarı ormanına gidebilirsin.

Eğer iç sahaya geçebilirsen, orduda yüzbaşı veya binbaşı gibi bir konum elde edersin. 1 hafta boyunca ders işlenmeyecek. 1 hafta sonra yeni öğrenciler gelmeyi kesecek ve akademi tam anlamıyla başlayacak.

Her 6 ayda bir yapılan bir etkinlik var. Bireysel olarak kaynak canavarı öldürüp çekirdeklerini topluyorsun. Kazanana elde ettiği çekirdekler ve güçlü teknikler veriliyor. Bu etkinliği genellikle Dyron gibi avcılar kazanıyor. Avcıların, gerçekten canavarların üzerinde büyük bir avantajı var.

Bilmen gereken şeyler şimdilik bu kadar, küçük kardeş Adel."

Alanso, Adel'e küçük kardeş dese de, Adel, Alanso'dan çok daha büyük görünüyordu.

"Verdiğin bilgiler için teşekkürler, Alanso. İzninizle odama çıkacağım. İyi geceler."

"Önemli değil, Adel. Sonuçta artık kardeşiz. Sen bir şey söylemek ister misin, Dyron?"

Alanso boşluğa konuşsa da, Dyron'un orada olduğunu biliyordu. Dyron'dan hiçbir ses gelmedi. Adel, merdivenlerden üst kata çıktı ve üç odanın kapısında evdekilerin isimlerini gördü. Adel, akademinin bu detaycılığına hayran kaldıktan sonra odasına girdi.

"Sonunda Temel Aleme geçebileceğim," diye mırıldandı.

Adel, kapısını kilitledi ve meditasyona başladı. Uzun zamandır hissetmediği saf enerjinin ferahlatıcı hissi vücuduna dolduğunda, Adel halinden oldukça memnundu. Meditasyona tüm konsantrasyonunu verdi ve içinde garip bir his oluşmaya başladı.

Adel, neredeyse bir gün boyunca meditasyonda kaldı. Alanso, Adel'i rahatsız etmek istemediği için onu yalnız bıraktı. Adel'in içindeki garip his iyice büyüdüğünde ve seviye atlamak üzere olduğunu hissettiğinde, dantianından ve vücudundan kırılma sesleri gelmeye başladı. Kasları yoğunlaşıyor, kaynak damarları genişliyor ve dantianı seviye atlıyordu. Bunlar, Temel Aleme geçtiğinin kanıtıydı.

Adel meditasyondan kalktı ve yüzünde bir gülümseme belirdi. "Süper bir his," dedi. Şimdi Adel'in hedefi, Jaxon'u yenmekti. 1 yıl sonraki turnuvanın kazananı olup imparatorluklar arası devasa turnuvaya katılacaktı. Kısa zamanda müdürü de etkilemesi gerektiğini biliyordu.