3 Ay Sonra
Adel, yalnızca 3 ay gibi kısa bir sürede Başlangıç Kaynak Alemi'nin zirvesine ulaşmıştı. Ustası, bu süreyi doğru tahmin etmişti. Kullanmakta olduğu özel bir kolye sayesinde, klan üyeleri Adel'i yalnızca 3. seviye Başlangıç Kaynak Alemi'nde zannediyorlardı. Savaşçı Akademisi'nin giriş sınavına yalnızca bir ay kalmıştı ve Adel'in yapacak pek bir şeyi kalmamıştı. Bu dönemde arkadaşları John, Marcia ve Tom ile haftada en az 6-7 kez buluşuyordu. John ve Tom, Leon Klanı'ndaki elderlerden birinin çocuklarıydılar. Marcia ise, Leon Klanı'nın himayesinde olan Enix Klanı'nın liderinin kızıydı.
Leon Klanı, Kızıl Şehir'i tamamen ele geçirdiği son 6 yıl içinde maddi olarak büyük bir gelişim göstermişti. Gelişmiş kaynak hapları ve değerli hazinelerle, Zheng Leon Ruh Alemi'ne, Mina Leon Doğal Aleme, Krau Leon ise uzun yıllardır geçemediği darboğazı geçmiş ve ivmeyle Ruh Alemi'nin zirvesine ulaşmıştı. Beyaz Kaplan Marla, yetişkinliğe adım atarak Usta Alemi'ne girmişti. Leon Klanı, Kızıl Kan İmparatorluğu'yla iyi ilişkiler kurmuştu ve İmparator'un Zheng'e büyük saygısı vardı. İmparator, Zheng'in dâhiyane yeteneklerinden etkilenmişti ve onu ordusuna katmayı düşünüyordu.
Adel'in kalbinde ilk kez aşk kıpırtıları filizlenmişti; bu, Marcia'ya karşı hissettiği güçlü duygulardı. Ne zaman Marcia'nın yanında olsa, kalbi hızla atıyor, gözlerini ondan alamıyordu. Marcia da dantianını oluşturmuş ve 2. seviye Başlangıç Alemi'ne ulaşmıştı. O da Akademi sınavlarına katılacaktı ve Adel'le aynı akademiye gitmeyi çok istiyordu. İkisi, sınava katılacak en genç ikiliydi. Adel, Marcia ile buluşmak için yola koyuldu. Buluşma yerine doğru ilerlerken, aniden siyahlar giymiş, sarılı bir adam ona doğru yaklaştı. Adamdan yayılan kötücül aura, Adel'in tüylerini diken diken etti.
"Adel, dikkat et. Bu adam seni öldürmeye niyetli. İlk kez bir insanla ölümüne dövüşeceksin. Bakalım ne yapacaksın," dedi ustası uyarıcı bir sesle.
Adel'in bakışları anında soğudu ve gözleri adamın üzerinde kilitlendi.
Adam alaycı bir şekilde sırıtarak, "Senin gibi küçük bir veledi öldürmek için beni göndermelerine inanamıyorum. Ben, Kök Kaynak Alemi'nin zirvesindeki saygın bir ustayım. Beni uğraştırmanın bedeli olarak seni yavaşça öldüreceğim, piç!" diyerek hızla Adel'e doğru ilerlemeye başladı.
Adel, küçümseyici bir tavırla karşılık verdi, "Bende sıkılmıştım, seni ezik bok parçası! Seni kim bana gönderdi bilmiyorum, ama seni ölüme yollamışlar! Kök Aleminde böyle bir ego ilk defa görüyorum!"
Etrafta kimse yoktu, bu yüzden Adel kılıcını saklama gereği duymadı.
"Bana gel, Aaron!" dedi Adel, kılıcını çağırarak. Bir anda elinde beliren görkemli kılıçla birlikte Adel'in aurası onlarca kat güçlenmiş, küçük bir çocuğun aurası bir katilin aurasına dönüşmüştü. Adam, bu ani değişim karşısında ürkse de, bunu belli etmemişti.
"Bir Kök Kaynak Alemi ustasının, Başlangıç Alemindeki bir çocuk tarafından nasıl ezildiğini sana göstereceğim!" diye bağırdı Adel.
Adel, kılıcını öyle bir hızla kullandı ki, adam sol elindeki bir parmağın kesildiğini ancak parmağı yere düştüğünde fark etti. Adel'in Başlangıç Alemi'nde olduğunu düşünüyordu, ama bu küçük çocuk onu hiç anlamadığı bir hızla yaralamıştı. Acıyla bağırarak kılıcını Adel'e doğru savurdu.
Adel, alaycı bir gülümsemeyle, "Sen bu kibrite gerçekten kılıç mı diyorsun? Sana kılıcın ne olduğunu göstereyim!" dedi ve kılıcını yavaşça adamın kılıcına doğru salladı. Adamın gözleri, bu hareket karşısında kibirle parladı. Adel'in sadece hızlı olduğunu ve bu yavaş saldırının onu hiçbir şekilde etkilemeyeceğini düşündü.
"Devin Hiddeti!" diye bağırarak güçlendirme tekniğini etkinleştirdi. Adamın kasları şişti, damarları kabardı ve boyu uzadı. Küçük çocuğu tek bir hamleyle öldürmeye çalışıyordu. Adel'i yavaşça öldüreceğini söylemişti, ama aslında korkmuştu ve işi hemen bitirmek istiyordu. Ancak kılıçları buluştuğunda, Adel'in kılıcı, adamın kılıcını kırarak ikiye böldü ve hız kesmeden ikinci hamlesini yaparak adamın kolunu kesti.
Adel, gözlerini adamın gözlerine dikerek, "Seni buraya kim gönderdi? Eğer cevap verirsen, ölümü hızlı olur, saygıdeğer Kök Alemi'ndeki çöp!" dedi.
Adel'in bağırışı, buluşma yerine yakın olan Marcia'ya ulaştı. Marcia, sesin geldiği yöne doğru bakmaya başladı. İçinden, "Adel?" diye geçirdi. Henüz 6 yaşında olmasına rağmen, Adel gibi 10-11 yaşında görünüyordu. Merakla, Adel'in sesinin geldiği yöne doğru yürümeye başladı.
Bu sırada Adel, adamı sorgulamaya devam ediyordu. Adamın iki kolunu kesmişti, ama adam kim tarafından gönderildiğini söylemiyordu. Adel, adamın bir bacağını daha kesti.
"Söylemeyecek misin? Sıkılmaya başladım. Eğer konuşmayacaksan, hayatın burada sona eriyor!" dedi Adel, kılıcını adamın kalbine doğru indirmeye başlarken.
Kılıç, adamın kalbine saplanmak üzereyken adam daha fazla dayanamadı. "Dur! Dur! Sana söyleyeceğim. Lütfen beni öldürme," dedi çaresizlikle.
Adel, alaycı bir şekilde sordu, "Söyleyeceksen neden bu kadar acı çektin ki? Yoksa seni öldüremeyeceğimi mi düşündün? Emin ol, bundan kolay bir şey yok. Hadi bakalım, seni kim gönderdi?"
Adam, çaresizlik içinde cevap verdi: "İmparator! İmparator beni gönderdi! Senin ölümünü babana yaklaşmak için kullanacak ve Leon Klanı'nı köpeği yapacaktı! Seni yalnızken öldürmem söylendi. Bildiklerim bu kadar, lütfen beni öldürme!"
Adel, duydukları karşısında şok olmuştu. Babası, imparatorla iyi ilişkiler içinde olduğunu, hatta Leon Klanı'na hazineler gönderdiğini söylemişti. Ama bu adamın söyledikleri her şeyin yalan olduğunu gösteriyordu. Adel, kızgınlıkla kılıcını adamın kalbine sapladı. Üstüne sıçrayan kanla tam bir katil gibi görünüyordu.
Bu sırada Marcia, sesin kaynağına ulaşmıştı. Gördüğü manzara karşısında adeta donup kaldı. Adel, iki kolu ve bir bacağı kesilmiş adamın kalbine kılıcını saplamıştı. Bu korkunç olay karşısında çığlık atarak altına kaçırdı. Henüz dantianını erken yaşta oluşturmuştu ve 6 yaşında 2. seviyeye ulaşmıştı. Şımartılmış ve korunaklı bir yaşam sürmüştü; bu yüzden daha önce hiçbir canlıyı öldürmemişti. Adel'in bu vahşetini gördüğünde içinde ona karşı korku ve iğrenme hisleri belirdi.
Adel, Marcia'yı gördüğünde şaşkınlıkla kılıcını geri gönderdi ve telaşla bağırdı: "Marcia! Ne yapıyorsun burada? Bekle, yanına geliyorum!"
Marcia, Adel'in üstü başı kan içindeki haliyle kendisine doğru geldiğini görünce korkuyla bağırdı: "Bana yaklaşma, katil! İğrenç canavar!"
Ağlayarak Adel'den kaçtı. Adel'in içinde büyük bir karmaşa vardı. Gözlerinden yaşlar süzülmeye başladı. Sevdiği kız ona hakaret etmiş ve ondan kaçmıştı.
Ustası, sakin bir sesle, "Üzülme Adel, bunu atlatacaktır ve dostluğunuz devam edecektir. Bu durum seni yıkmamalı. Şimdi eve geri dön ve babana yaşadığın bu durumu anlat. Unutma bu adam seni öldürmeye gelmişti. Bunun sırası değil!" dedi.
Adel ise gözyaşlarını tutmaya çalışırken sadece kafasıyla ustasını onaylayabildi. Hızlıca şehrin tenha sokaklarından klanının yolunu tuttu. Adel klanına ulaştığında onu üstü başı kanlarla kaplı gören klan üyeleri ilk başta endişelendiler fakat üstündekinin kendi kanı olmadığını anlayabilmişlerdi. Adel evine döndüğünde babasının ve annesinin evde olmadığını farketti. Yaşanan olaylardan dolayı aklından çıkmıştı fakat babası klan lideri olduğundan beri çok yoğundu ve annesi'de doğal alemdeki bir büyücü olarak klanda büyücülüğe potansiyeli olan küçük çocukları eğitiyordu. Adel yaşananları daha sonra söylemeye karar verdi ve banyo yapıp üstüne temiz giysiler giydikten sonra kendini yatağa bıraktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Adel
FantasyYirmili yaşlarda bir adam,intikamı için dünyanın gördüğü en büyük savaşları gerçekleştiriyordu.Kanında akan en güçlü varlığın soyunu bilmesede bu kan etkisini gösteriyordu.Yirmili yaşlarda yüzbinlerce yıldır yaşayan canlılardan daha güçlüydü.Soylu h...