*46.Bölüm*

88 72 7
                                    

Gelen Emirhan'dı. Burak'ın t-shirt ve altlarından birini giymişti. Şaşkın gözlerle bakıp..

" Ne oldu canım bir şey mi lazım? "

" Uyuyamadım, uyku tutmadı "

" A neden yer sorunu mu? "

" Yok, öyle bir huyum yok da ne bileyim uyuyamadım işte "

" Anladım o zaman rahat edersen koltukta yatabilirsin "

" Ederim de sorun olur mu yani senin için aynı odada kalmak? "

" Olmaz ne olacak ki gerçekten rahat uyuyabilirsen "

" Tamam o zaman "

Söylemese de anlamıştım neden uyuyamadığını o küçük yatakta iki kişi yatmak zor. Belli ki rahat edememişti salonda da yatamazdı tek seçenek benim odamdı. Koltuğa uzanıp gözlerini kapamadan bana doğru bakıyordu. Başucumdaki ışığı kapatıp bende yatağıma uzanarak..

" İyi geceler "

" İyi geceler bitanem "

Karşılıklı birbirimize bakmaya başlamıştık. Daha sonra gözlerim kendiliğinden kapanmış, uykuya gitmiştim.. Diğer tarafıma dönerken baktığımda uyumamıştı gözleri hâlâ açık bir şekilde tavana bakıyordu. Dönmeye çalıştığı sırada göz göze geldik. Yatağımdan doğrulup..

" Rahat edemedin galiba orada da "

" Yo iyiyim uyu sen rahatım "

" Değilsin olmaya çalışıyorsun ne yapsak "

" Canım ben iyiyim burada gerçekten "

" Buldum tabi yatabilir misin bilemem "

Yatağımdan çıkarak yatağımın altındaki yer yatağını çıkarttım. Dolabımın içinden yedek yastığımı ve ince pikeyi de çıkarıp yatağımın yanına koyarak yer yatağı hazırladım. Ayağa kalkıp..

" İşte yerin hazır ama rahat edebilir misin bilemem olmadı ben burada yatarım "

Koltuktan kalkıp yanıma doğru gelerek hazırladığım yere baktıktan sonra bana doğru döndü..

" Ederim canım en rahat yatak hadi yatalım "

Tekrardan yataklarımıza girip, uzandık. Uykum kaçmıştı. Hiç konuşmadan ikimiz de tavana bakmaya başlamıştık. Bugünkü yaşadıklarımı düşünürken gözlerim kapandı ve uykuya gitmiştim..

¨¨¨¨¨

Diğer tarafıma dönerken güneş ışıklarının yüzüme vurması ile gözlerimi açıp uyandığımda çoktan uyanmış koltukta oturup beni izliyordu. Yatağımdan doğrulup geriye doğru yaslanırken..

" Günaydın ☺ "

" Günaydın ☺ "

" Sen ne zaman kalktın? "

" 6'da sonra uyku tutmadı yatmadım "

" Hım evdekiler uyandı mı peki ses var mıydı? "

" Yok canım çıkıp bakmadım da ses falan duymadım "

" Uyuyorlar o zaman sen nasıl oldun ağrın var mı? "

" Yok ağrım falan iyiyim "

" İyi sevindim ☺ "

Yatağımdan çıkıp toplamaya başladım. Aynı şekilde Emirhan da bana yardım ediyordu. Ve yataklarımızı toplamıştık.

" Ben çıkayım da üzerini değiştir "

" Tamam "

Arkasını dönmüş gidecekken bir anda aklıma evdekiler geldi. Biri görürse..

" Dur gitme yani önce bir kontrol edeyim "

" A doğru unutmuşum "

Kapıdan çıkıp şöyle bir etrafa göz attım. Kimse yoktu. Merdivenlerden aşağı doğru baktım sonra tekrardan odama gidip..

" Tamam şimdi gidebilirsin "

Hızlıca Burak'ın odasına doğru gidip kapıyı kapattıktan sonra bende kapıyı kapatıp içeri girdim. Üstümdeki pijamaları çıkartıp rahat bir şeyler giydikten sonra odamdan çıkıp banyoya gittim. Elimi yüzümü yıkadıktan sonra kapıyı açar açmaz Burak ile karşı karşıya geldim.

" Günaydın cadı ☺ "

" Günaydın ☺ "

Aşağı inip kahvaltıyı hazırlamaya başladım. Kahvaltının son rötuşlarını yaparken Burak geldi. Masaya son tabağı da koyduktan sonra sessiz bir şekilde ona dönerek..

" Emirhan ne olacak yani tepsi mi hazırlıyım yoksa dışarıdan geliyormuş gibi yapalım "

" Fark etmez istersen kahvaltıya rast gelmiş gibi yapalım "

" Tamam sen git aşağı indir o zaman çaktırmadan "

" Tamam cadı "

Burak gittikten sonra mutfağa gidip fazladan tabak falan hazırlarken annem geldi. Oyalamam lazım yoksa yakalanacaklar. Hemen odaya götürüp masayı gösterme bahanesiyle soru yağmuruna tuttum. Kendim de kapının yanında durup yan gözle bakıyordum.

" Annecim nasıl olmuş beğendin mi? "

" Aferin kızım beğendim "

Merdivenlerden daha yeni iniyorlardı. El işareti ile geç anlamında salladım. Annem anlamasın diye de boş boş konuşuyordum. Yavaşça kapıyı açıp Emirhan'ı dışarı çıkardıktan sonra rahatlamıştım.

" Kızım iyi misin? Ne diye öyle sorular soruyorsun "

" İyiyim annecim saçmalıyorum işte "

Ne dediğimi bile bilmiyorum ki ben. Ve zil çalmıştı. Neyse ki yakalanmamıştık, kimse görmemişti. Bir heyecanla kapıya doğru giderek " ben baktım" kapının kolunu tutup açtığımda karşımda Emirhan duruyordu yüzünde ona has gülümsemesi..

• B E K L E N M E D İ K  G E L İ Ş M E •  ✔️ [tamamlandı]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin