*62.Bölüm*

68 70 17
                                    

Notu kenara bırakıp telefonu elime aldım. Bu çok güzel ve büyük bir hediyeydi. Telefon açıktı şöyle bir içini karıştırmaya başladım. Tam ne var diye bakarken telefon çalmaya başladı. Bir anda ne yapacağımı şaşırdım ekranda 'sevgilim' arıyor yazıyordu. Şaşırmayı bir kenara bırakıp çalan telefonu kapanmadan açmayı başarmıştım.

" Canım "

" Sevgilim hediyeni nasıl buldun? "

" Canım bu çok güzel ve büyük bir hediye ama "

" Senin için az bile bitanem beğendin mi? "

" Beğenmez miyim canım ya çok teşekkür ederim "

" Ne demek hayatım sen arkadaşlarının numarasını kaydedersin "

" Tamam canım "

" Ben mi uyandırdım seni yoksa uyanık mıydın canım? "

" Uyanmıştım çoktan canım rüyam sayesinde uyku mu kalır "

" Ne gördün ki canım anlat bakalım

" Birinin bizi ayırdığını gördüm ama yüzünü göremedim işte o pis kahkahası kulaklarımda hâlâ "

" Hım tersi çıkar derler canım kimsenin gücü bizi ayırmaya yetmez biz hiç ayrılmayacağız "

" İnşallah canım "

" Canım hazırlandın mı yolculuğa az kaldı "

" Hazırlandım sen? "

" Ben dünden hazırım ☺ "

" ☺ İyi canım "

" Canım seni seviyorum "

" Bende seni seviyorum (bunu biraz sessiz söylemiştim ne olur ne olmaz diye) kapattım ben bir şey diyor musun? "

" Yok tatlım "

" Peki "

Deyip kapatmıştım telefonu. Diğer telefonumda ki numaraları kaydetmeye başlamıştım. Mert'tin numarası hariç tabi. Diğer hattımı kırıp attım çöpe. Aynanın karşısına geçip kendime şöyle bir baktım yolculuğa hazırdım. Odamdan çıkıp Burak'ın odasına geçtim. Yavaşça kapıyı açıp içeri girdiğim de uykucu hâlâ uyuyordu. Ben ona yapacağımı biliyorum. Kulağının dibine gelip yüksek sesle duyacak şekilde..

" Berfin geldi seni bekliyor "

Yataktan fırlaması bir olmuştu. Gülmekten koptum 😂 sevgilimle aramıza girmek neymiş görsün. Güzel anlarımızı sen misin bozan.

" Nerde, of uyuya kaldım çok bekledi mi? "

Cevap vermeyip sadece gülüyordum onun bu haline. Bir süre daha konuştuktan sonra gülmemden anlayıp sinirli sinirli bakmaya başladı. Ve yatağından kalkmaya bende geri gidip kaçmaya başlamıştım. Onun bu sinirli halinden korkmuştum. Üzerime üzerime gelmeye devam ediyordu. Uyuyan devi uyandırdın kızım kaç.

" Şakaydı sadece valla kötü bir niyetim yoktu. Geç kalmayasın diye şey etmiştim canım sende hiç şakadan anlamıyorsun "

Hem konuşup hem de geri geri odadan kaçıyordum. Hızlı bir şekilde atak yapıp odama kaçmayı başarmıştım. Tabi kapıyı kapatamamıştım o ayrı. Öyle bir elini koymuştu ki kapatmak zordu. Kapıyı itmesi ile geriye doğru gitmem bir olmuştu. Odamın içinde kaçacak yer arıyordum. Başladık kovalamaca oynamaya. Yakalanmamam lazımdı ne yapacağını bilmiyordum. Evin içinde yaptığımız kovalama bitmişti çünkü çok pis yakalamıştı beni. Korku dolu gözlerle ona bakmaya başlamıştım. Yüzündeki o sinirli bakış gidip gülmeye başlamıştı. O gülünce bende gülmeye başladım. Gülmeyi kesmişti aynı şekilde bende. Tekrar gülmüştü. Gülüp gülmemek arasında kararsız kalıp gülmüştüm. Geriye doğru kaçmak isterken yatağıma düşmüştüm. Burak da bana doğru yaklaşarak gözlerini dikmiş sert bakış atıyordu. Korku dolu gözler ile bana ne yapacak diye düşünmeye başlamışken bir anda üstüme doğru yaklaşıp gıdıklamaya başladı. Nefes alamayacak şekilde konuşmaya çalışarak 'duur' demeye çalışıyordum. Ama nafile beni duyan yoktu. Karnıma ağrılar girmişti ellerimle itmeye başlamıştım bir yandan da nasıl kurtulsam diye düşünüyordum ki imdadıma annem yetişti. Neyse ki annemi dinleyip beni bırakarak odamdan gitti. Derin bir nefes aldım. Yattığım yerden kalkarak oturur vaziyete geldim. Aynada kendime bakıp çeki düzen verdikten sonra aşağı indim kahvaltı sofrası hazırdı. Güzelce kahvaltımı ettikten sonra masadan kalkıp koltuğa geçtim aynı şekilde Burak da. Hiç konuşmadan öylece oturuyorduk. Saatte geçmek bilmiyordu sanki son hazırlıklarımı yapmak için odama çıkmıştım. Hoş yapılacak pek fazla bir şeyde yoktu her şey hazırdı. Koltuğa oturmuş boş boş dışarı bakarken kapım tıklatıldı 'gir' dememi beklemeden Burak içeri gelip yanıma oturdu bir şey demeyerek dışarıyı izlemeye devam ettim. İlk konuşan o oldu.

" Ne düşünüyorsun cadı "

" Hiç öyle bakınıyordum "

" He iyi bende öyle bakınayım "

Demişti bir şey dememiştim.

" Kızgın mısın bana yoksa? "

" Yoo bunu da nerden çıkardın? "

" Geldiğimden beri yüzüme bakmıyorsun, lafı ağzından kerpetenle alıyorum sanki konuşmak istemiyormuşsun gibi "

" Sana öyle gelmiş "

" Ne o zaman bu soğukluk? "

" Soğukluk falan yok hazırlandın mı sen? "

" İyi öyle olsun cadı, birazdan hazırlanacağım sen "

" Çoktan... Hadi ne duruyorsun? "

" Tamam gittim "

Diyerek yanımdan kalkmıştı. Arkasından bakarak ' yardıma ihtiyaç var mı ukala' demiştim. Yürümeyi bırakıp geriye doğru dönerek o muzip gülümsemesiyle 'hımmm gelsen fena olmaz hani, işimiz çabuk biter ☺ ' dedi.' Geleyim o zaman' deyip oturduğum yerden kalkmıştım.

• B E K L E N M E D İ K  G E L İ Ş M E •  ✔️ [tamamlandı]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin