1

68.3K 2.8K 1.7K
                                    

Baştan söyleyeyim bu kitapta ayrım yok. Melekler her zaman iyi, şeytanlar herzaman kötü yok. Siyah-Beyaz ayrımı yok. Gay,lesbien ayrımı yok. Beğenmediyseniz ve Ayrımcıysanız hemen bu kitabı kapayıp kendinize göre birşeyler bulun.

Hala okuyanlar;
Beğenmeniz Dileğile :D

Ben Anastasia Elizabeth Carter. Kısaca Ann. 17 yaşındayım. Güzel bir okulum, mutlu bir ailem var. Annemin adı Mira. Babamın adı Jack. Tabi ki gerçek adları bu değil. Bunun sebebi ise annemin bir şeytan babamın ise bir melek olması. Hikayeleri şöyle:

Dünyada izinsiz ruh satışları yapılması nedeniyle babam görevlendirilmiş ve dünyaya inmiş. Bu izinsiz ruh satışı yapan çetenin lideri de annemmiş. Klasik bir zıt yönler birbirini çeker durumuyla aşık olmuşlar. İkisi de güçlerinden vazgeçip insan olmaya karar vermişler, elbette en başta herkes karşı çıkmış. Ama ikiside öyle inatçıymış ki sonunda istedikleri olmuş. İkiside insan olup dünyada yaşamaya başlamışlar. Birçok düşmanları olsa da mutlularmış. Sonra ben doğmuşum. Doğumum herkesden saklanmış. Ve hatta annemle babam bebeği (beni) soran en iyi dostlarına bile evlatlık olduğumu söylemişler. Birkaç güçlü büyücü sayesinde herkes bebeğin evlatlık olduğuna inandırmışlar.

Bana gelirsek. 15 yaşıma gelene kadar bunlardan haberim yoktu. 15. Yaş günümden 1 gün sonra sırtım dayanılmayacak şekilde sırtım ağrımaya başladı. Ki o gün pazartesiydi yani okuldaydım. Kimseye belli etmeden çatı katına çıktım. Kimseye güçsüz yönlerimi göstermem. En nefret ettiğim şey birinden güçsüz olamaktı. Yaklaşık 1 saat orada acı içinde kıvrandım, sonra sırtımın delindiğini hissedip bir çığlık attım. Sonra acı aniden kesildi, arkama baktığımda gördüğüm şey beyaz-siyah tüylerle kaplı görkemli kanatlardı. En başta çok hoşuma gitti. Kanatları kontrol etmeyi denedim. Az da olsa havaya kaldırdım kendimi. Bir süre uçmaya çalıştım, çok yükselemesem de uçabiliyordum ki bu benim en büyük hayalimdi. Sonra kafama dank etti ben bu kocaman kanatlarla ne yapacaktım, sosyal hayatım bitmişti! Ve annemle babamı aradım. Nasıl olduysa 5 dk içinde ikiside işten çıkmış ve okulun bahçesinde çatı katına doğru koşturuyorlardı. Ve sonra kanatlarımı kapatmayı öğretip beni eve götürdüler.

İki sene boyunca bizzat annem ve babam tarafından eğitim aldım. Sonra birkaç yüksek mertebeli melek ve şeytan tarafından farkedildim. Aileme 2 yol sundular:

1-Beni dünyanın öbür ucundaki bir akademiyle göndericekler (tüm çocuklar farklı ülkelerden olsa da birbirlerini kendi ana dillerini konuşarak anlayabiliyorlarmış. Yani bir Fransız bir Almanla kendi anadiliyle rahatça konuşabiliyor. İnanılmaz değil mi?!)

2-Ölüm

Yani cevap barizdi. Evet biliyorum biraz fazla sakinim. Neden böyleyim bilmiyorum. Tek bildiğim soğuk, cesur ve herşeyi kolayca kabullenen biri olduğum. Ki bunu bilen kimse yok. Bu yüzden hep rol yapmak zorundayım. Her zaman o  neşeli, nazik, kolayca korkan, hemen kırılabilen biri gibi görünmeliyim. Her zaman...

Okula bir büyücü olarak kayıt yaptık. Çünkü okuldaki çocuklar 4 kategoriye ayrılıyor;
1-Büyücü
2-KurtAdam
3-Vampir
4-Nadirler (Peri,elf vb. az bulunuyor diye Nadirler olarak adlandırıyorlar.)


Ve az önce ailemle vedalaştım, şu anda uçaktayım. Acaba beni neler bekliyor?

Melek-Şeytan MeleziHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin