İki gündür Jose'den bir haber yoktu. Erkeklere güvenilmeyeceğini anlamam için başımdan daha ne geçmesi gerekiyor? Saatime baktım, 19.23'tü. Tam o sırada telefonum çaldı.
Ekranda kocaman JOSE yazıyordu!!! Aman Tanrım, sonunda beni aradı. "Efendim?" dediğimde pijamalarımı çıkarıp başka bir şey giydikten sonra aşağı inmemi istedi.
Aşağı indiğimde bir Audi'nin içindeydi. Şoför koltuğunun yanına bindim. "Bu araba senin mi?" şaşkınlığımı gizleyememiştim. "Sandığın gibi sadece motorlarla uğraşmam güzelim. Arabaları da severim. Pijamanı beğendim." Üzerimdeki pijamayı nerden bilebiliyordu? "Üzerimde pijama olduğunu nasıl tahmin ettin?" diye sordum. "Tahmin etmedim, gördüm. Ayrıca soyunurken çok ateşliydin. Her zaman pencereyi öyle açmamalısın, üstelik benim yerime başkası görebilirdi. Eğer katil olmamı istemiyorsan, bir daha perden açık odada dolaşma." diye uyardı. Utançtan yerin dibine girdim. Bir saniye. Beni? Kıskanmış? Mıydı? İnanamıyorum!
2 dakika olmadan durdu. Etrafıma baktığımda Dreams tabelasıyla karşılaştım. Açılışından beri hiç gitmemiştim. Kapıyı açmasını bekledim ama yapmadı. Zaten daha önce de söylemişti. Ben romantik bir adam değilim. Hiç olmadım, olmam da. Nasıl unutabilirdim? İçeri girdiğimizde ilk kokuyu farkettim. Sigara ve alkol kokuyordu. Barmene bir bira söyledi ve bana dönerek "Ne içmek istersin?" diye sordu. "Ben de bir bira alayım." Yanıtımı başıyla onayladı ve bana da bir bira aldı. İçtikçe içtik. Sohbetimizle daha da kendimi rahat hissetmeye başlamıştım. İlk defa bu kadar içmiştim ve sanırım sarhoş olmuştum.
"Jessica, sanırım sana alkol yaramadı." dedi kulağıma doğru. "Bana bir... şey olmaşş Joşe." diye mırıldanmaya başladım. "Bak gerçekten kalkalım, doğru dürüst konuşamıyorsun, ayakta bile duramıyorsun." dedi buz gibi bir ifadeyle. "Hiçte bile. Dururum kiiii. Şimdi danş edeceğim." diye peltek peltek piste yürüdüm. Ah çok mu sıcak olmuştu? Üstümdeki ceketi yere attım. Ritmik hareketlerle dans etmeye başladım. Belimde iki el hissedince Jose'nin bana eşlik ettiğini düşündüm. Uyum içerisinde bir iki dakika dans ettikten sonra kafasını boynuma attı. Ve kulağıma bir şeyler fısıldadı. Siktir! Bu onun ses tonu değildi. Arkamı dönüp iri adama bir yumruk attım. Tam dengemi kaybedip düşecekken Jose bana yetişti ve belimi kavradı. Daha sonra beni bırakıp adamı dövmeye başladı.
"Joşee bırak adamı ben yeterince vurdum jazen." dedim. "Vurdun mu?" gözleri irileşti. "Evet hadi beni çıkar burdan." diye fısıldadım. Yerden ceketimi aldı ve bana "Bununla üşürsün, benimkini giy." dedi.Sonra da beni arabaya bindirdi. Araba zeminine çantamı düşürdüm. Tam çantayı almak için üzerime doğru eğilirken dudakları dudaklarımın üzerine kapandı. Beni öptükçe üzerimdeki sarhoşluk gitmeye başladı. Elimi gömleğinin içine soktum. O da kendi elini göğüslerime götürdü. Bu adam içimdeki seks tanrıçasını uyandırıyordu. Kıyafetimin üzerinden göğüslerimi sıkmaya başladı, ortam gittikçe ateşlenirken. Kendimi birden geri çektim. Arabada. Bir barın önünde. Sokakta. Bu şekilde olamazdı.
"Özür dilerim, yine sınırı aştım." dedi mahcup bir ifadeyle ve gaz pedalına bastı. Yol boyunca hiç konuşmadan eve getirdi beni.
"Bu akşam için teşekkür ederim, ayrıca kızgınım da. Bir daha asla yanında ben olmadan dans edemezsin. Ve asla böyle körkütük sarhoş olamazsın." dedi yine soğuk bakışlarla. "Jose, bir şey sorabilir miyim?" dedim kibarca.
O da "Sor." dedi emredercesine. "Biz tam olarak ne oluyoruz?" dedim merakla.
"Hiçbir fikrim yok. Yani hiç böyle bir ilişkim olmadı. Ama sen ne olmamızı istiyorsan oyuz. Ne olmamızı isterdin?"
"Şey.......ımm... Yani arkadaşlar böyle şeyler yapmazlar. " dedim. "O zaman arkadaş değiliz. Daha fazla soru yok. İyi geceler Jessica." dedi.
"İyi geceler Jose." dedim ve arabadan indim. Sonra da eve girdim.
***
Arkadaş değilsek... Sevgiliyiz! Sevgili miyiz? Bir dakika. Üzerimde onun ceketi vardı. Benimkiyle kıyaslayınca onunkisi daha kalındı ve daha güzel kokuyordu. Jose kokuyordu. Elime fırsat geçmişken ceplerini karıştırdım onun hakkında bilgi edinebilmem için bir fırsat diye içimden geçirdim. Cebinden ehliyeti çıktı.
Jose Jennis.
Doğum tarihi : 30 Haziran 1992
Bugünün tarihi ne ki? Aceleyle telefonumda takvime girdim. ' 25 Haziran 2013 ' 5 gün sonra doğum günü! Ve benim ona hediye bulabilmem için sadece 5 günüm var!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Alışılmamış Duygular
Teen FictionMasum, incinmiş bir kız ile tehlikeli, kimseye güvenmeyen bir erkek.Seksi,ateşli Jose'ye karşı çıkabilen kimse yoktur.Peki Jessica da bu büyüye kapılacak mı? İçinde seksi,üzüntüyü, hayreti, sevinci, heyecanı, aşkı, şehveti bulabileceğiniz bir öykü...