"O nedir?" diye bağırdı Lian, Damian'ın kulağıma doğru.
"Johnson'ın gittiği yeri göremiyorum." dedi Damian. Lian maskesinden dolayı yüzünü göremiyordu ama kaşlarını çattığına emindi.
"Bir de Eliot'ı aramak lazım.". Damian'ı onca gürültünün dışına çıkardı. İletişim cihazına dokundu ama Eliot da cevap vermemişti.
"İçimde kötü bir his var." dedi Lian.
"Onları bulmakla uğraşmayacağım. Kendileri evin yolunu bulabilir. İcabına bakmam gereken suçlula-"
Yüzüne yediği yumrukla şaşkına döndü Robin. Bu hamleyi öngörüp savuşturabilmeliydi ama başaramamıştı.
"Bana bak... Seni pataklamaktan bıktım Dami. Ra's sana neler yaptı umrumda bile değil. Sonuçta benim de annemle dedem birbirinden manyak. Ama beni bozmalarına izin vermedim. Beni yozlaştırmaya ve yabanileştirmeye çalışmalarına izin vermedim - senin aksine. Dami, eski takım arkadaşlarını böyle yarı yolda bırakamazsın. İçinde azıcık insanlık kaldıysa benimle gelirsin ve onları buluruz. Yoksa uzaklaşabilirsin." Kız nefesini tuttu. Bu konuşmanın etkisini merak ediyordu.
"İyi atıştı Harper ama düşüncelerim hala aynı. Korkarım tek başınasın. Daha önemli işlerim var."
Lian çıldırmak üzereydi. Çocuk biraz önce onunla dans ediyordu, şimdi nasıl daha mühim bir işi olabilirdi?
Ağzına gelen tüm kelimeleri geri yolladı ve sakinliğini koruyarak ekibin iletişim ağına bağlandı.
"Şu an tüm gücünüzle eğleniyor olmalısınız ama sanırım Cody ve Eliot'ın başı yine dertte. Mount Justice'e gelin."
31 Ekim 2026
Mount Justice
22.04"Geriye sadece şu sersem koşucular ve en az onlar kadar sersem Wade kaldı. Mesajı 2 saat önce yollamıştım!" diye homurdandı Lian. Amelie ve Lena'yla birlikte oturuyorlardı. Amelie de çok gergindi, volta atıp duruyordu.
"Robin, B-0-4"
Lian gözleri parlayarak Zeta tüpünün ağzına döndü. Robin orada duruyordu. Hayal değildi.
"Gelmeyecektim ama bazı şeyler fikrimi değiştirdi." dedi Robin sakince. Amelie ve Lena hafifçe o ikisine alan ayırmak için uzaklaşırken Lian gülümsemesini bastırmaya çalıştı ve alnını kaşıdı.
"Gözlerinin açılmasına sevindim."
Dağın girişi gümbürdemeye başlayınca herkesin tüyleri diken diken oldu. Damian, kılıcını hazırda bekleterek diğerlerine öncülük ederken Amelie de kameraları açtı.
"Bu Batman ve yanında Killer Frost var?!"
Batman öfkeyle dağı yumruklayıp bir şeyler söylüyordu.
"Hayır. Bu babam değil." diye homurdandı Damian.
Lena tereddüt ederek girişi açacak olan düğmeye dokundu. Batman ve Killer Frost paldır küldür içeri daldı.
"Merhaba kızılım ve diğerleri! Chloe'yi içeri sokmak için izin falan gereksiz kılmam lazımdı ama beceremedim. Ah sen de mi buradaydın Robişko? Aramıza yeniden katıldığın için çok sevindim ama sanki bu bölümde gelmiyordun ya. Karışıklık olmuş herhalde. Bence hemen Gotham'a dön, hikayenin gidişatını bozmak hepimiz için kötü olabilir. AMAN ROBINCİĞİM, BİR BAKMIŞSIN D-GRAYSON'IN İĞRENÇ ESKİ MODA YEŞİL DONUNU GİYİYORSUN!"
"Tamam Wade, kapa çeneni." dedi Amelie yorgun bir sesle.
"Gelmeyecektim ama Wade zorla getirdi. Açıkçası biraz da merak ettim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Young Justice 1: Time Upside Down
FanfictionYıl 2026, DC evreni karmakarışık! Genç kahramanlarımız yeni maceralara atılıyor. Yeni nesil, yeni düşmanlar, yeni güçler! Zaman alt üst olmuş durumda. Acaba genç kahramanlarımız takım olmayı başarıp gerekeni yapacaklar mı ? Dikkat! Bu kitap bol bol...