Young Justice 1: Time Upside Down

Final

21 Mart 2027
02.00
Kuzey Kutbu

Takım, lokasyon bilgilerinin birinden gelmesini bekliyor gibiydi. Simülasyonun etkisinde bir an Stephanie'nin ekranda belirip ayrıntıları söyleyeceğini sanmışlardı. Sersemlikleri geçince M'gann'ın yönetimindeki jete atladılar ve kuzey kutbuna yol adılar.

Yukarıdan manzara iç açıcı değildi. İnsanlar panik içinde etrafta koşturuyorlardı ama asıl savaş kuzey kutbunda olacaktı.

M'gann, "Acil durum. Mad Runner ortaya çıktı." cümlesini sürekli tekrarlayıp duruyordu. Duyan herkesle bir araya gelmeleri gerekiyordu.

Amelie, simülasyonun bu kadar uzun sürmesi nedeniyle oldukça uyuşmuş hissediyordu. Zihnini açmak için derin nefesler alırken Wade ayağa kalktı.

"Pekala takım. Şunu söylemem gerek, aramızdan ölenler olacak."

Bu, hepsinin beklediği bir şeydi. Cody ve Eliot göz göze gelip birbirlerine baktılar. Lian, Damian çağrılarına cevap vermiyor diye oldukça kırgındı, hıncını kılıçlarından çıkarıyordu. Bart da en az Lian kadar hayal kırıklığına uğramış gibiydi. "Colleen'i aramam gerek. Ama sizi de bırakamam..." dediğinde Lian bağırdı. "Sakın ha, bizi bırakmayı düşünme."

Bart başını ellerinin arasına aldı. "Anlamıyorsun... Gelişmeye daha açıktı. Kimyasallar onu etkilemiş olmalı... Benden daha hızlı. Mad Runner'ı tek yenemem. Colleen'i bulmam gerek. Birlikteyken güçlüyüz, ayrıykense bizi bir sivrisinek kadar kolay öldürür."

Wade, karar vermesi için Amelie'ye baktığında liderleri oldukça kararsızdı. "Bir koşucunun karşısına diğer koşucumuz olmadan çıkmamalıyız."

Lian, hançerlerini kemerine yerleştirmek için ayağa kalktı. "Pekala, Damian gittikten sonra hepinizin üzerine takip cihazı yerleştirdim."

Bart hevesle ayağa kalktığında Eliot homurdandı. "Özel yaşamın gizliliği diye bir şey var ya..."

"Yerini söyle, hemen gidip onu bulurum ve geri gelirim."

Lian, çaresizlikle yere baktı. "Üzgünüm Bart ama şu anda sabit bir konumda değil. Yine de durağan hale geçerse sana haber veririm." Moral konuşması bölünen Wade sahte bir öksürükle dikkatleri üzerine topladı. Üzerinde yine o değişik Robin Hood kostümü vardı.

"Bizler Dünya'nın koruyucularıyız. Ne pahasına olursa savaşağız. Çünkü biz bir ekibiz. Hepimiz, ölene dek savaşacağız."

Amelie, Wade'in kaldığı yerden devam etti. "Birinin kendini feda edeceğine dair bir kehanetimiz var, biliyorsunuz. Sakın öyle bir şeye kalkmayın. Yanınıza gelir ve sizi ben öldürürüm."

M'gann, bir şey söyleyecek gibi ağzını açtığında bir anda jet sallanmaya başladı. "Vurulduk!"

Jet düşmeye başladığında Eliot bağırdı. "Riaper! Tcetorp su!"

Yere çakıldıklarında, geminin enkazı etraflarından yok oldu ve etraflarında büyülü koruma kalkanıyla birlikte savaşın ortasında kaldılar.

Her şey çoktan başlamıştı.

Wonder Woman, Wonder Girl, Superman, Supergirl, Superboy, Aquaman, Aqualad, Shazam, Cyborg, Green Arrow, Red Arrow ve daha nicesi oradaydı.

Fakat hepsinin azılı düşmanları da oradaydı. Sanki birisi özellikle onları bir araya getirmiş gibiydi.

Her şeyin sorumlusu Mad Runner ise ortalıkta gözükmüyordu.

Eliot, pelerininin dik yakalarını düzelttikten sonra karşısına baktı ve John Constantine'i gördü.

Zatanna'yı öldüren Abigail ile aynı safta savaşıyordu.