Ayarlanan kuaförden içeri girdiğimde yaşadığım ilgi ve alaka burada da devam etti. Tüm çalışanlar etrafımda pervane gibi dolaşıyor alışık olmadığım bir ortamın içine sürüklüyorlardı beni. İstediğim gibi basit bir model yapıldı saçlarıma, görevlilerin ısrarlarına tebessümle karşılık vermeye çalıştım. Bir süre sonra ısrar etmeye son vermeleri hem beni hem onları rahatlattı. İbrahim amcanın beni almasıyla direk eve geçtik. Bilerek gelinliği getirmedim gelinliği evde giyecek ve o gelinlikle evden çıkacaktım. Evin önündeki kalabalık dikkatimi çekse de bu durumun üzerinde fazla durmaya gerek yoktu. Kesin mahallede birinin düğünü vardı. Ortam daha fazla kalabalıklaşmadan aradan çıkmak en iyisiydi. Gelinliği elime almadan Nuran ablaya istediği mesajı çektim. O gelene kadar ben çoktan hazır olurdum. Aynadaki yansımama baktığımda dıştan gelin gibi görünebilirdim ama gerçekten gelin miydim? Çocukluğumda kurduğum hayaller böyle miydi acaba hafızam annemin ölümüyle silinip gitmiş gibiydi. Evleneceğimi duyduğum günden beri düşünüyorum nasıl bir gelin olmayı hayal ettiğimi gecenin karanlığı gibi hayallerimin bu kısmı hep karanlık. Kapının tıklanmasıyla sakin atan kalbim bir anda ritmini değiştirdi. O kadar hızlı atmaya başladı ki elimi kalbimin üstüne bastırma ihtiyacı hissettim. "Defne kızım." Sesiyle dudaklarımdan, "Mehmet amca?" cümlesi dökülürken sesim emin olmak ister gibi çıktı. "Benim gelebilir miyim?" cevap vermeden soruyu sorarken kapıyı Mehmet amcam için açtım. Benim yüzümdeki şaşkın ifadenin aksine onun yüzünde sevgi barındıran bir gülümseme vardı. Şükran teyzemde hemen arkasından odanın içine girip gözlerindeki ıslaklıkla beni kollarının arasına çekti. Ellerini öpmek için eğildiğimde Mehmet amca öpmeme izin vermediğinde yönüm teyzeme döndü. Benim burada kalan tek ailemdi. Beni kendi evlatlarından ayırmamış zor zamanlarımda hep destek olmuş bir gün olsun sırt dönmemişlerdi. Babamın yapmadığı babalığı Mehmet amcam yapıyordu. Cebinden çıkardığı kırmızı kurdele beni çok duygulandırdı. İkimizin de elleri titriyordu, düğümü attığında gözünden damlayan yaşla beni kendine çekip sıkıca sarıldı. Şimdi tüm bedenim titriyordu ağlayamadığım için. Durumu en iyi bilen iki kişi vardı karşımda hemen ortamın havasını değiştirip sakinleşmemi sağladıklarında bu sefer Mesut'un sesiyle şaşırdım. "Kusura bakma amca oğlu, bizim kızı öyle beleşe vermem. Aç kesenin ağzını." Mesut, Mehmet amcanın küçük oğlu, aynı zamanda benimde okuldan arkadaşımdı. Benden iki yaş küçük olmasına rağmen ne ismimle hitap eder nede abla derdi. Bizim kız diye hitap ederdi. Beni şaşırtan bizim kız deyip kapıyı açmayacağını söylemesi değildi beni şaşırtan Amca oğlu diye hitap etmesiydi. Köşeli jeton o an dank diye düştü beynimin hatırlamayan kısmına. Mercan soy ismini nasıl atladım. Ahmet amcayla nerede karşılaştığımızı da hatırladım. Mehmet amcamı hastanede ziyaretine gittiğimde karşılaşmış, ayak üstü sohbette etmiştik.
"Emmi oğlu benden büyüksün demem yeminle atlarım üstüne aç kapıyı." Onur'un sinirle bağırması açık kapıya adım atmamı sağlarken Mesut'un sesi gülümsememi sağladı.
"Yok ya, Küçük ağa bizim kızı vermiyorum."
"Nereden sizin kız oluyormuş ablam. Aç kapıyı." Onur'un sesi bir kat daha sinirli çıkınca Mehmet amca tatsızlık çıkmasın diye duruma müdahale etti. "İyi be açıyorum, dua et babama." Mehmet amca uyarı dolu bakışlarıyla Mesut'un geri çekilmesini sağladıktan sonra gözleri tekrar bana döndü. Önce gözlerime sonra arkama bakması benimde istemsizce arkama bakmamı sağladı. Babam tam arkamdaydı duvara dayanmış şekilde dikkatlice bana bakıyordu. Gözlerini bu sefer kaçırmıyor sırtını bana dönüp çekip gitmiyordu. Demek ki sıra bana geldi. Sırtımı döndüğümde Mehmet amca kolumu daha sıkı kavrayıp hareket etmeme yardım etti. Sıkı sıkı tutunuyordum, kolunun desteği olmasa atamazdım adımlarımı. Mesut yüzündeki gülümseme ile karşıma dikildiğinde tebessümle gülen gözlerine bakmaya çalıştım. Yüreğim hala kulaklarımda atıyor, sırtımda babamın bakışlarını hissediyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kalbinin Sesini Dinle
RomanceAşiretle hiç bir bağlantısı olmayan saf temiz yürekli bir kız... Gözü kara korkusuz dediğim dedik bir aşiret ağası... Bu iki gencin komik, dolu zihin, tutku dolu aşk hikayesi sizleri bekliyor. (+18 Sahneler Mevcuttur..)