2. BÖLÜM

738 25 0
                                    

Eve geldim kapıyı açıp içeri girdim. Annemi aradı gözlerim onu görünce sanki 8 yaşındaki bir çocuk gibi ona koştum ve sarıldım annemi sarmalayıp bir tur döndüm çevremde. Annem şaşkınca bakıyordu yüzüme ne olduğunu anlamamış gibi baktı "oğlumm dur kusçam şimdi" annemi sakince bıraktım oturdu arkadaki koltuğa sarıldım ona sıkıca "meleğim bugün çok dua ettin bana ve duaların kabul oldu günüm güzel geçti tabi birde sıkıcı biliyor musun beni direk boss yaptılar" annem ellerini birleştirmiş beni izliyordu yüzü de mutlu görünüyordu. "oğlum benim biliyordum" anneme gülerek baktım "ee meleğim ne yemek yaptın kurt gibi açım" annem memnun bir şekilde kafasını salladı ayağa kalkıp mutfağa gitti ve seslendi " bu saatte geleceğini biliyordum ve herşey hazır bekledim oğluşum hadi gel" koşarak mutfağa gittim ve oturdum masaya. Yemeği yerden birden doğruldum anneme baktım tabağındaki yemeğe eğilmiş tam ağzına kaşığı alırken "annee" bana baktı ve kaşıktaki yemeği yedi "efendim oğlum bişey mi oldu" anneme yaklaştım uzun uzun baktım "meleğim babam kenanla ne kadar yakın arkadaştı." Annem şaşırmış ağzı açık kaldı ve" ke-ke-kenan mı ?" bende bişey anlamadım ne oluyordu annem niye kekeledi birden anlamadım "evet kenan noldu birden adını duyunca böyle oldun" annem arkasını döndü birden yanına gidip omzuma elimi koydum ellerini gözlerine getirdiğini hissettim "iyimisin meleğim bir sorun mu var" annem bana döndü iyi gibi görünerek "iyiyim oğlum birden migrenim tuttu sorun yok biraz uzanayım ben" bende tamam dercesine kafamı salladım "ama böyle olmaz meleğim dikkat etmen lazım senin migrenine sahip çık benim meleğime zarar vermesin söyle ona" annem arkasına dönüp gülümsedi "söylerim oğluşum" bende arkasından baktım. Sonra odama çıktım üstüme rahat bişeyler giydim yatacaktım ki telefonum çaldı "alo" dedim "nerdesin lan sen kaç gündür" gülümsedim "asıl sen nerdesin it" kahkaha patlattı ılgın " kapıyı aç hemen iti göstericem sana" aşağı indim kapıyı açtım her zamanki selamlaşmamızı yaptık "geç kardeşim otur" bana bakarak güldü "napacaktım yaa başka" ona bakarak bende güldüm "ne içersin " bana döndü elindeki kumandayla oynarken "soğuk bişeyler" bende onayladım buz dolabından iki kola aldım içeri geçtim. Ona uzattım birini açtı ve derin bir yudum aldı. "ee ne yaptın görüşmeyeli" bende kolamı yudumladım ve masadaki sigaradan bir dal alıp yaktım "işe başladım oğlum ben otur otur nereye dedim" güldü "tabi kesin öyle demişsindir seni çalışkan karınca " güldüm ona karşılık "sende artık ağustos böcekliğini bıraksan iyi olcak" oda paketten sigara alıp yaktı "ben böyle rahatım ya zaten okuldan kurtulalı çok olmadı" televizyonu açtı ve kanallara göz gezdirdi bende izliyordum. Saçma sapan şakalaşmalar oluyordu bana döndü " ee kardeşim iş hayatı nasıl " ona döndüm "iyi nasıl olsun şuan benim sözüm geçiyor orda direk boss oldum" ılgın gözkerini açıp bana baktı "ooo kardeşimm beni de gör yaa " güldüm göz kırptım havalı bir şekilde " tabi kardeşim ne demek az daha yerleşeyim de seni de görürüm" oda tamam anlamında başını salladı sonra ayaklandı "kardeşim ben gideyim sonra yine buluşuruz" bende peşinden kalktım arkasından yürüdüm "olur yine haberleşiriz" kapıyı kapayıp odama çıktım masadaki paketi alıp. Çalışma masasına oturdum instagrama girdim girmeyeli uzun zaman olmuştu öyle dolanıyordum sıkılmış şekilde sonra kapattım zaten. Sonra bana verdikleri dosyaya baktım anket doldurmak için NSA nın Türkiyedeki şirketinin sayfasına girdim. Ve doldurdum kayıt işlerini herkes kendi yapıyordu. Ne kadar saçma o kadar büyük bir şirket birde üşengeç. Herkes kendi işini yapıyordu. Sonra yatağa girdim saate baktım saat on birdi artık uyumalıyım yarın tekrar ile gidicem dedim ve yattım. Gözlerimi kapatmadan aklıma tekrar babam geldi tavana öylece baktım. Onunla geçirdiğim güzel günler geldi aklıma. Sonra zaten uyuyakaldım.

---

Sabah uyandım saat 7'ydi işe gitmeme bir saat var hemen hazırlandım en sevdiğim yanı herkes istediği gibi giyiniyordu iş yerinde fakat beyaz önlük kapıdan girerken şart olsundu. Dolabı açtım ve annemi uğraştırmamak için ütülü olan asker yeşili gömleği giydim altına da siyah dar bir jeans böyle giyinmeyi seviyorum ve dolapta o kadar çok siyah jeans vardı ki seviyorum işte. Saçlarımı yapıp aşağı indim annem yine kahvaltı hazırlıyordu ona baktım yüzü bembeyazdı sormak istemedim çünkü biliyordum babam gittiğinden beri her gece devamlı ağlardı ondandır diye düşündüm. Öptüm sıkıca sarıldım "günaydın meleğim" annemin yüzünde bir gülümseme oldu "günaydın canım hadi ye hemen geç kalacaksın" oturdum yemeye başladım. Kalktım ve anneme baktım "meleğim ben çıkıyorum" annemde benle ayağa kalktı arkamdan geldi saçlarına dokundum ve sarıldım "hoşça kal meleğim dikkat et seni merak ediyorum" annemde yaklaşıp öptü beni "sende dikkat et oğlum" el salladı arkamdan.

-----

Ve yine geldim kapıda önlüğümü giydim. Asansörden çıkarken tam kapı kapanacakken "durdurur musunuz" sesi duydum ve asansörü durdurdum. İçeri koşarak bir kız girdi ben hala yüzünü görmeye çalışıyordum o ise arkası dönük nefes nefese kalmış gibiydi. "teşekkürler" dedi ince rahatlatıcı bir ses tonuyla. Birşey demedim bende ne olduğunu bile anlamadan bakıyordum kıza arkası dönük olduğu için yüzünü göremedim ama saçları beline kadar uzundu zayıf uzun boylu bir kızdı arkadan görüyorum ha bunları söylerken. Boyu benden biraz kısaydı anca burnuma gelirdi her halde. Kapı açıldı kız mırıldandı kendi kendine "amma da öküzmüşsün insan rica eder" gülümsedim istemsizce işin garibi kız yüzüme bile bakmadı. Diğer kızlar olsaydı çoktan içime düşmüştü. Kız da çok havalıydı ben olanları idrak ederken yüzümde gülümseme oluştu. Masama doğru ilerlerken hala insanlar bana alışamamış belli hala insan dışıymışım gibi gözler üstümde. Masama oturmamla telefon çaldı açtım ses tanıdıktı "uras odama gel koçum" kenandı bu. Kalktım ve ilerledim neden çağırdı bu it beni diye düşündüm kapıyı tıkladım "gell" sesi ile içeri girdim. "buyrun" dedim bana selam verdi. Otur işareti yaptı bende oturdum yanında duran kıza kaçtı gözlerim uzun boylu dolgun dudakları ve kocaman gözleri vardı kumral teni, beline kadar saçları çikolata kahvesi saç rengi vardı. ye kürküm ye misali...

Kenan lafa girdi ben kızı dikkatle incelerken "uras seni buraya çağırmamın sebebi kızım rosa

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Kenan lafa girdi ben kızı dikkatle incelerken "uras seni buraya çağırmamın sebebi kızım rosa. Rosa ile tanış." Kızı mıymış. Yani kenan evli miymiş oh dedim içimden bian anneme yavşaklık yapacak sanmıştım. Öldürürdüm onu varya düşüncesi bile beni deli ediyor.Gülümsedim kız bana bakıyordu ne kadar derin bakıyordu bana öyle. Kenan araya girdi hemen "Rosa bu çocuğumuz uras sende urasa yardım edeceksin burda madem bu kadar çalışmak istiyorsun urasa yardımcı olacaksın" Rosa kenana baktı sinirle kükredi "baba ben neden yardım ediyorum Amerikada beni bu yüzden mi okuttun yardımcı olayım diye mi" Kenan bana baktı güldü sonra tekrar rosaya döndü "tek kelime edersen kovarım rosa kabul et yada git eve" rosa sinirle kalktı ayağa ve bana baktı elini uzattı bende uzattım memnun oldum patron dedi ve dişlerini sıktı sinirli olduğunu anlamak çok zor değildi ellerimi kavramış resmen sıkıyordu adam akıllı, bende onay verircesine kafamı salladım. Kenan işinize bakabilirsiniz dedi ve odadan çıktık Rosayı peşime takmış gidiyordum bende arkamdan üfleme sesleri duydum ki ben asla sevmem bunu zorla tutmuyoruz sonuçta değil mi arkamı döndüm sertçe ve yaklaştım "bana bak üfleyip püfleme bana sana zorla gel yardımcın ol demedim çok mutlu değilim bende her halde" şaşırmış bakıyordu yüzüme ve ağzını açtı " ne diyorsun sen yaa sen kimsin de bana bu şekilde davranabilirsin ben var-" sözünü kestim birden "evet ben senin patronunum. Rosa yutkundu başını eğdi. Anlamsızca bakıyordu yüzüme. Ona işi öğretiyordum oysa Amerikada daha iyi bir şekilde öğrenmiş olması lazımdı sordum" Amerika'da okudum dedin ve benden iş öğreniyorsun tuhaf" kız bana baktı sinirle" ee ne olmuş öğretsen eline mi yapışır" güldüm sadece oda bana baktı" bölümü istemedim hiç uzay bilimi ne yaa saçma sapan babam istedi diye zorla bitirdim okulu da, ders falan dinlemedim genelde alışveriş yaparak bitirdim okulu" şaşkınca bakıyordum yüzüne. Aklımdan neler geçti o an dedi ne kadar ayıp ben orda okusam oo şimdiye nerelerde olurdum. Kız haklı sonuçta zorla okumuş ama yine de emeğe saygı ya. Saat beşe yaklaştı ve ben hazırlanmaya başladım. Kız bana döndü "nereye patron" bende önlüğü çıkarırken ona baktım" saat beşe geldi sayılır evime gidicem" güldü "monoton bir hayat kulağa hoş geliyor ama yinede sorcam" ne sorcan dercesine baktım yüzüne şeytanca sırıttı "dışarıda kahve içelim mi hem biraz daha tanışmış oluruz burda tanıdığım kimse yok lütfen" güldüm sadece olmaz dercesine baktım "hayırdır evde çocuk mu var" tekrar güldüm "haber bekle geliyorum iki dakkaya" alkışladı gülerek "harika" kıza baktım hareketlerine anlam veremedim çocukca davranıyordu tıpkı eve gidip anneme davrandığım halimi hatırlatıyordu. ama asla bunu iş yerimde yapmam çok saçma yani kız tuhaftı..

Kayboluş- Tamamlandı (+18) #wattys2017Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin