Sabah uyandım hemen yabancı yerde fazla rahatsız oluyorum her zaman çok rahattı evet ama prensip meselesi. Rosa yanımda yoktu yine. Duşa girip giyindim sonra aşağıya indim. Rosa ile zarla konuyorlardı. İçeriye girdim rosa gülen gözlerle bana baktı.
"hayatım gel hadi durma öyle" dedi narin sesiyle. Sonra masadaki telefonu uzattı.
"hadi ara o adamı" dedi kimden bahsettiğini biliyordum direk telefonu aldım yukarı çıktım çantalardan birine kartı attığıma eminim. Her yeri dağıttım ama sonunda buldum işte. Numarayı tuşladım direk.
"alo" dedim açar açmaz.
"ben uras abi tanıdın mı" diye ekledim.
"evet uras tanıdım nerdesiniz dediğim adrese gitmemişsiniz bişey olmadı değil mi" dedi telaşla.
"hayır abi iyiyiz yolda yakalandık arabyı bırakıp kaçtık. Bir bayanın evindeyiz rosa ile. Eski bir dostumun yolda onunla karşılaşmasak yakalarlardı bizi."
"tam olarak neresi orası" dedi emin bir şekilde.
"abi bilmiyorum bende" dediğimde öğren ve mesaj at adresi ben gelip alacağım sizi" dedi karalılık takınarak.
"tamam abi kapatıyorum" deyip kapattım. Aşağı indim hızlı adımlarla. Rosa merakla bakıyordu yüzüme yüzümde oluşan gülümsemeyi anladı.
"rosa abi gelip bizi burdan alacak" dediğimde yüzünde büyük bir gülümseme oluştu.
"Zarla buranın adresi lazım bana adamın gelmesi için" dedim oda başını salladı ve ayağa kalktı. Telefonu aldı elimden ve mesaj yerine adresi yazdı sonra bana uzattı bende elime alıp direk yolladım. Sonra beni aradı.
"tamamdır koçum çıktım geliyorum" dedi bende tamam deyip kapattım.
"o adam kim uras size neden yardım ediyor" dedi zarla bana dönerek.
"babamın arkadaşı olduğunu söyledi beni küçüklüğümden beri tanırmış" dedim cevap olarak.
"hmm bilmiyorum bence fazla güvenmeyin ha bu arada baban nerde şimdi" başımı aşağıya eğdim.
"şimdiye kadar öldü sanıyordum ama Kenan iti onu dövüp atmış bi yere oda öldüğünü söyledi. Ama annem onu görmüş. Annemin cenazesinde bende hissettim onu benden kaçtı" dediğimde oda üzüldü.
"üzgünüm" dedi sadece sonra ayağa fırladı ben kocaman gülümsedi.
"hadi kahvaltı yapalım." Başımla onaylayıp masaya oturduk.
Hoş sohbetlerken ederek kahvaltı yaptık. Sonra zarla bir anda sessizleşti. Ona baktık rosa ile o ise ağzını açtı.
"uzun zamandır böyle kalabalık bir kahvaltı yapmadım çok uzun zaman oldu keşke gitmeseniz"dedi başını aşağı eğdi. Rosa ise omzundan tutup sıvazladı.
"sende gel bizimle olmaz mı" dedi rosa gözlerimi direk ona çevirdim. Zarla dolu gözlerle bakıyordu.
"şehrin çok dışına kaçtım hayatımı yaşamak için ama hala mutlu değilim" dedi zarla sonra gülümsedi.
"o ite gününü gösterin ben sizinle gelemem özür dilerim" deyip yerdeki halının desenlerini inceledi. Sonra koltuğa geçtik bir plan yapmaya başladık ah şu kadınlar ne kadar zekiler rosa ile zarla çok anlaştı ikisinin de şeytanı fikirlerini dinliyordum kaç bardak kahve içtik bilmiyorum. Sigara küllüğü dolmuştu bile.
"saat kaç oldu" dedi rosa. Zarla telefonu eline aldı ekranı açtı ve baktı sonra rosaya çevirdi kafasını.
"saat beş olmuş nerde bu adam sanki otobüsle geliyor" dedi tavırla.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kayboluş- Tamamlandı (+18) #wattys2017
Novela JuvenilUras büyümüş olsa bile babasının yokluğunu hala içinde taşıyan küçük bir çocuk, aynı zamanda rosanın aşkından yanıp tutuşan ama babasını bulmak için çabalayan bir gençti. Patronu Kenanın iyiliğinin içindeki kötülüğü bulması geç oldu.. Onun tek g...