İş yerinden çıkıp eve geldim kapıyı açtım annem televizyon izliyordu. Üzgündü annemin yanına geldim yüzünü kendime çevirdim "meleğim bişey mi oldu" annem bana baktı ağlamaklı şekilde "ılgın" ayaklandım telefonu aradım cebimde bir süre buldum annem elimi tuttu "annesi rahatsızlanmış bugün seninle gelemedi işe bu yüzden" anneme baktım telaşlıca "çok büyük bir sorun yok dimi" annem kafasını oynattı "yok oğlum ara sen sor bakalım" ayağa kalktım ve direk ılgını aradım "alo" bağırdım alo der demez "sen bana nasıl haber vermezsin he nasıl senin annen benim annem değil mi" duraksadı telefonda "ne bileyim olum yaa işe gideceksin telaşlanma diye sö-" derken sözünü kestim ve hala bağırarak konuşuyordum "sikerim işini saçma sapan olma bir daha asla böyle bişey yapma" yutkundu kısık bir sesle "annem iyi kardeşim merak etme önemli bişey yok zaten yarın çıkıcaz bu siktimi yerden." Rahatladım ve oturdum koltuğa başımı geri yatırdım ve telefonu kapattım. Annem bana merakla bakıyordu "iyimiş meleğim merak etme " annem kafasını salladı. Bende kalkıp odama çıktım üstümü değiştim eşofman giydim altıma üstüme hiç bişey giymedim böyle yatmayı severim buz gibi havalarda bile böyleyim odam sıcak zaten.
Tavana baktım yine sonra "papatya" diye fırladım yatakta deri montumun cebine bir peçetenin içine doymuştum onu elime aldım uzandım bir kez kokladım aklıma Rosa geldi. Acaba şimdi ne yapıyordur diye düşündüm. Çok değişik bişey vardı içimde ne olduğunu bilmiyorum. Yani daha önce bir sürü kızla konuştum ama bu farklı değişik hislere sahip oluyordum ona bakınca. Zaten benim konuştuğum kızlar öyle düzgün kızlardan değildi hepsi alemlere akan kızlardı. Bende onlarla olan işimi görüyordum sadece. Sonra papatyayı tekrar kokladım ve okuduğum en sevdiğim kitap yani saplantı elime aldım içini açtım ve papatyayı en sevdiğim sayfaya koydum. Kapağı kapatıp masaya yerleştirdim. Tavana bakıp gözlerimi kapattım.
------
Sabah her zamanki gibi aynı monoton bir hayat kalk duş al saç yap giyin üstüme giydiğim koyu mavi mir kazak altına da siyah jeans aşağa indim etrafı süzdüm annemi göremedim bir tuhaf oldum şaşırmıştım ilk defa benden önce kalkmamış çıkacaktım ama merak ettim annemin odasına yürüdüm kapıyı açar açmaz ağzım açıldı gözlerim fal taşı gibi büyüdü "anneeee" koştum. Yerde yatıyordu düşmüş her halde kendime döndürdüm "anne anne aç gözünü iyi misin" annem halsiz bir şekilde baktı gözünü kısıp da "oğlum hastane" annemi kucaklayıp arabaya koştum annemi bindirdim ve hızla hastaneye doğru sürdüm o kadar hızlı gidiyordum ki bian "yavaşla" iye ses duydum anneme döndüm bana bakıyordu gözünün kenarından akan o yaş beni benden aldı korkuyordum.
Direk çıktım arabadan annemi kucağıma alıp acile koştum. "yardım edin" hemen sedye ile bir kaç hemşire geldi annemi kucağımdan alıp götürdüler peşlerinden koştum ama beni içeriye almadılar dizlerimin üstüne çöktüm ellerimi yüzüme getirdim havaya baktım "Allahım ona bişey olmasın yaşayamam" yerden kalktım birden telefon çaldı ilk saate baktım saat dokuzdu açtım telefonu kim olduğuna bakmadan "alo" tanıdık bir ses telefonu kulağımdan çekip baktım bilinmeyen numara "kimsiniz?" güldü "beni tanımadın mı uras kölen ben" sustum yutkundum "ne var noldu" duraksadı gülmesi kesildi "işe neden gelmedin merak ettim babam seni sordu" sert bir şekilde devam ettim "hastanedeyim" ses kesildi ve nefes duydum "ne oldu neyi var kötü bişey yok ya geleyim mi" ufladım sadece "hayır gerek yok ben kenan beye haber veririm" dedim ve kapattım telefonu.
Bir hemşire çıktı kapıdan yanına koştum "annem iyi mi kötü bişey yok dimi" kafasını olumlu anlamda salladı "merak etmeyin o iyi sadece tansiyonu düşmüş" ohladım öyle bir rahatladım ki anlatamam. İki saat içinde çıktık hastaneden annemle beraber eve dönerken ona baktım "meleğim bugün izin aldım seninle kahvecimize gidelim mi" annem güldü "olur" ona döndüm gülerek "belki moral olur sana da meleğim he?" annemde güldü "sen zaten bana moralsin birtanem" o an çok güzeldi bana bir tanem demesi beni benden alırdı hep ve biliyordu bu onu. Kahvecimize geldik daha önce buraya hep gelirim annemle ilk defa Rosayı buraya getirdim nedenini bilmiyorum. Bir masaya geçtik oturduk. Annemi karşıma oturttum ve garson geldi. "efendim ne alırsınız er zamankinden mi getireyim" güldüm ona dönerek "artık şu efendimi bıraksan diyorum arda daha güzel olur değil mi " arda güldü "hanfendiye ne getireyim uras abi sütlü mü her zamanki gibi" kafamı salladım evet dercesine oda ayrıldı yanımızdan. Dışarıda kar yağıyordu hemde nasıl öyle güzel ki bu manzarayı çok severim. Mekanın kapısı açıldı başında şapka ağzında dolak elleri eldivenli ful donanımlı bir bayan girdi kim olduğunu anlayamadım. Şapkasını çıkardı o saçları her yerde tanırdım gözlerimi ona diktim bana sertçe baktı ve karşı masaya oturdu annemin arkasına ama benle göz göze geliyordu. Annemin ellerini tuttum saçından öptüm "meleğim ben lavaboya gidip geliyorum bekle burda" annem kafasını olumlu anlamda salladı elindeki bardağı tutarken. Tam kapıdan içieri giricem koridorda biri tuttu kolumu arkamı döndüm. "uras beyler hastanedeydi öyle mi" güldüm ters ters "yalancı işe gelmemek için uydurdun sevgilinle buluşmak için aa meleğinle mi desem acaba" gözlerinden alev çıkıyordu bende masumca gözlerine bakıyordum hiç bişey demeden tuvalete girdim. Geri geldim masama oturdum. Rosa ile hala göz gözeydik elimi havaya kaldırdım gel dercesine bir işaret yolladım. Oda ben mi diye baktı sağına soluna evet sen dedim yavaşça yaklaştı. "otur" yüzüme deliymişim gibi bakıyordu "meleğim bu Rosa iş yerinden arkadaşım" annem rosaya döndü gülümsedi elini uzattı "merhaba kızım memnun oldum bende urasın annesiyim" Rosaya baktım ağzı açık bir şekilde anneme bakıyordu yan bakış yolladı bana bende gülümsedim. Oturduk beraber Rosa "ben kalkayım artık eve gitmem lazım" bende onayladım ayağa kalktı "memnun oldum efendim tekrar görüşmek üzere" deyip uzaklaştı. Annem arkasından gülümsedi "ne kadar güzel bir kız adı ne demiştin" rosanın akasından bakıyordum hala "rosa" anneme döndüm bana bakıyordu hayırdır dercesine bende ona baktım bişey yok der gibi bi hareket yaptım. sonra kalktık bizde.
------
Arkadaşlar merhaba aslında ben urası size bırakmıştım ama ona tam benzettiğim biri buldum sizinle paylaşmak istiyorum... :) <3
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kayboluş- Tamamlandı (+18) #wattys2017
Fiksi RemajaUras büyümüş olsa bile babasının yokluğunu hala içinde taşıyan küçük bir çocuk, aynı zamanda rosanın aşkından yanıp tutuşan ama babasını bulmak için çabalayan bir gençti. Patronu Kenanın iyiliğinin içindeki kötülüğü bulması geç oldu.. Onun tek g...