Medya: Seksi Çocuk
Tanrım, çıldırıyorum. Sen benim hem uyumama engel ol hem de çalıştığım restorantta sorun çıkart. Aklını alırım oğlum senin. Bir de utanmadan pis pis sırıtyor. Prensim diyen ağzına kezzap dökerim.
Kendi çapımda sadistçe planlar kurarken tekrar konuştum.
'Şikayetin ne.' Dedim bıkmış bir şekilde. Adam iki günde ömrümü çürüttü.
'Aslında bir şikayetim yok. Yemek gayet güzel olmuş. Sadece seni görmek istedim.' Ben bunu vururum. Ne demek seni görmek istedim! Bir dakika bu nerden biliyor burda çalıştığımı. Sinirlerime hakim olmaya çalışarak sordum.
'Burda çalıştığımı nerden biliyorsun?'
'Heheh Füsun teyzeden öğrenmiş olabilirim.' Ah be Füsun teyze ne diye söylersinki şu mahluka.
'Her neyse, seninle uğraşamam işim gücüm var. Yemeğini ye ve git.' Kovucu kelimelerimi dikkatte almadan sırıtmaya devam etti. Allah'ım neyle sınıyorsun beni. Yanından ayrılırken neden burda çalıştığımı öğrenmek istemesini anlayamıyordum. Aklımdan geçen ilk ihtimal eşcinsel olmasıydı, ikinci ihtimal ise iç organlarımı satıcak olan bir sapık olması. Kesin ikincisidir bu manyak.
***
Gece iki de ıssız ve karanlık sokaktan giderken tırsmadım değil. Sonuçta cinayetler hep ıssız sokaklarda işleniyor. Hehe bu ara çok polisiye film izliyorumda. Düşüncelerimi bölen telefonumdan yükselen melodiydi. Efe arıyor. Kendisi namı değer holdingin birinci varisi ve benim ikizim.
'Söyle Efe.'
'Nasıl telefon açılması gerektiğini öğretmedim mi ben sana.' Beni sınayan bir diğer kişi de Efe.
'Kaşınma istersen Efe. Bilirsin güzel kaşırım.'
'Tamam tamam. Bir şey söyleyeceğim ama kızma olur mu?'
'Ne oldu?' Dedim endişeyle.
'Babam nasıl bulduysa evinin adresini bulmuş. Yanına geliyor.' Sokağın ortasında öylece kaldım. Hareket edemiyordum. Zorlukla konuştum.
'Niye geliyor? Yeni hakaretlerini sunmak içinse boşuna gelmesin, hepsini biliyorum nasıl olsa.'
'Bilmiyorum. Ama dikkatli ol Furkan sana zarar vermesine izin verme. Yanında olmak istiyorum fakat beni engelliyor.'
'Tamam merak etme. Halledicem bir şekilde.' Cevap vermesine fırsat vermeden telefonu suratına kapatıp eve hızla yürüdüm.
Şerefsiz herif apartmanın önüne arabasını park etmiş, arabaya yaslanmış beni bekliyordu. Benim geldiğimi görünce dik duruşunu sergilemiş. Alaylı bakışlarını üzerime dikmişti.
'Vay vay vay. Gecenin bu saatinde hangi ibnenin altından çıkıpta geldin.' Şimdiye kadar vurmamamın tek sebebi yaşlanmış olması. Yoksa elimden zor kurtulurdu. Dişlerimi sıkarak konuştum.
'Sen hangisinin altından çıkıp geldiysen bende onun yanından geldim.' Kaşları çatılmış gözleri sinirle dolarken elini havaya kaldırdı. Tokat atıcaktı biliyordum. Her ne kadar ondan korkmasamda şuan ki yüz ifadesini görmemek için gözlerimi kapattım.
Hala beklememe rağmen bir acı hissedememiştim. Gözlerimi yavaşça açtığımda yanımda baş belası yan komşumu görmeyi beklemiyordum.
