Herkese merhabaa! Yine baya bir geç oldu... Ancak bazılarımız içinde isteksizlik oldu. Karar veremedik ne zaman yazsak. Kendimizi ancak toparladık yani en azından ben toplarladım. Biraz Janset üzerinde durmak istedim. Unutmayınız bazı yerler kurgu bazı yerler yaşanmış. Daha anlatacak bir ton olayımız var kurgu da karışınca kafam da karışmaya başladı dkjgcgjöfkg Neyse yaz geldiğine göre bölümler de düzenli gelecek umarım beğenirsiniz...
Kisses, Şule
Multimedya: Janset Ulusoy ve Yeni karakterimiz Onur Gürsel..
Janset, yine her zaman ki gibi deli gibi test çözmeye çalışıyor, sınavlara hazırlanıyordu. Tabi diğer kızların sınavlarla pek işleri yoktu. Burçak Eser için deli gibi kendini rezil ediyor ama mücadeleyi de bırakmıyordu. Nova, Bulut'un ona karşı soğuk tavırlarına çok üzülüyordu ancak onun da Bulut'a olan sevgisi gururundan fazla geliyordu. Janset olsa bunların hiçbirini yapmazdı. Yapmıyordu da. Tek erkeklerle ilişkisi sosyal medya platformundandı. Gerçek hayatı pek ciddiye alan biri değildi.
Janset'in, Nova'ya olan kızgınlığı hala geçmemişti. Çünkü Janset için 'Yalan' büyük bir olaydı. Nova'yı resmen süründürmüştü. Nova Janset'ten çok çekmişti. Ancak Janset, Nova'nın nasıl hissettiğini bilmiyordu. Olaya onun açısından bakmıyordu. Ya da bakmak istemiyordu. Oysa ki diğer kızlar, özellikle Burçak fazlasıyla anlayışlılardı. Çünkü sevmenin ne demek olduğunu onlar daha iyi bilirdi.
Janset, diğer kızların yanından elinde test kitabı ile ayrıldı. Elindeki o zalim matematik sorusunu çözdürmeliydi. 12. sınıfların birincisi olan o yakışıklı çocuğa çözdürmeye karar verdi. Janset'in tek eğlenceli huyu, sanırım erkeklere yakışıklı demek ve son derece ileri stalk yeteneği idi. Sınıfa girdiğinde, direk ön sırada arkadaşı namıdeğer 'Otuz iki diş' ile oturan çocuğu fark etti ve büyük bir neşeyle ona doğru yöneldi. ''Atakaan! ben geldim yine. Çözsen ya şu soruyu da.'' Atakan'ın cevap vermesine fırsat vermeden, Otuz iki diş, konuya daldı. ''Ya kızım yeter sürekli geldiğin biz sana sürekli soru çözmek zorunda mıyız?'' Janset, yüzünü ekşitti ve Otuz iki dişe, 'sen hayırdır kardeş?' bakışları atmaya başladı. ''Sana sorduğumu hatırlamıyorum yalnız. Karışmasan diyorum.'' Otuz iki diş inatla devam etti. ''Çözmesini istediğin kişi benim arkadaşım yalnız. Biz değiliz bu okuldaki hocalar. Çoluk çocukla ilgilenmiyoruz.'' Janset, resmen köpürmüştü. İçinden başlarım arkadaşına da sana da dedi ve kendini sinirle koridora attı.
'Ya sen kimsin ki bana bunları söylüyorsun? Sen ne hakla bana çemkirirsin ki! Sadece ben çemkiririm. Aptala bak ya. Kendini bir şey sanıyor bir de. Size bir daha bir şey soran ne olsun. Egoları kendilerinden büyük. Gelmişler 18 yaşına çocuk çocuk davranışlar. Ulan ben sizden daha olgunum be!!'' diye Janset çemkirmeye devam ediyordu. E tabiki diğerleri de bu olaya kahkahalarla gülüyorlardı. ''Adaş lütfen sakin ol bak. Ya sen ne bakarsın kendini beğenmiş koca dişlinin lafına. Onun o koca dişlerini teker teker sökerim o kim ki?!'' Burçak bu sözleri söylerken, tehdit kısmını biraz yüksek sesle söylemiş olacak ki, Yine her zaman ki gibi kütüphaneye giden Eser, birden kafasını çevirip şaşıran gözlerle bakmış, Erdi ise pis pis sırıtmaya başlamıştı. Burçak, mafya tavırları yüzünden, sevdiğine bir kez daha, her zaman ki gibi, rezil olmuştu. Burçak bazen bir mafya, bazen bir prensesti. Bugün ne yazık ki mafya yönü daha çok ağır basmıştı.
Eser, kütüphaneye girdiğinde, 'Allahım kıza bak ya. Bildiğin küçük bir çocuk yani. Kaç aydır da saçma saçma hareketler. Ben sana bakar mıyım acaba?' diye içinden geçiriyordu. Bir yandan da arkadaşı Erdi kahkahaları ile kütüphaneyi inletmişti. ''Ulan. Ben hayatımda böyle manyak insanlar görmedim. Seninki, o mavi gözlü kiz bizi görünce manyak gibi gülen kız. Yemin ediyorum kanka delilere denk gelmişsin.'' Erdi her zaman Eser'den daha neşeliydi. Eser, hala kaşları çatık bir biçimde arkadaşına bakıyordu. ''Ya bırak o gereksizleri. Aklı sıra dikkatimi çekmeye çalışıyor.'' Eser, bu sözleri söylerken Burçak ile kütüphanedeki anlarını hatırladı. O gün, kitap meselesinde ona yalan söylemişti ve zaten kitabı da getirmeye niyeti yoktu.
-----------''Şşhhh kankaaa!! Senin turuncu geliyor. Kaç gündür yoktu gelmiş bugün.'' Nova'nın bu sözünün ardından, İz bir hışımla Gökmen'in geldiği yöne doğru baktı. 'Senin turunculuğunun her bir tonuna kurban olurum ulan. Sen var ya dünyanın en tatlı çocuğusun. Kurban olurum sana oyy.'' ''Adaş. Derin bir nefes al lütfen. Sakin ol ya görmediğin turuncusu olmuş. Senin turuncun varsa benim de Eser'im var koççuum.'' Gökmen, İz'in yanından geçerken bir şarkı mırıldandı. O şarkı da, İz'in favori şarkısı olmaya aday, 'Olmazsan Olmaz' dı. İz'in kalbinde kelebekler uçuşmaya başlamış, iki kat daha mutlu hissediyordu. Bu arkadaşların, aşık olan halleri daha güzeldi.
Janset'in siniri geçmişti ve sınıftaki diğer arkadaşlarıyla kantine gidiyordu. Yine eski neşesi yerine gelmişti. Kantin sırasına geçtiğinde, yanında duran uzun boylu çocuğu fark etmedi bile. Çünkü o sırada arkadaşıyla sohbet etmekle meşguldü. ''Biraz sohbeti kessen de önüne baksan, insanlar bekliyor burada.'' Janset, sesin sahibine baktığında sabah sinirlerini tavan yapan 'Otuz iki dişi' gördü. ''Sana mı soracağım acaba koca dişli? Beni bir rahat bıraksan artık.'' Otuz iki diş, o namına yakışır otuz iki dişiyle güldü. ''Seni müthiş sinir ettim ama. Açıkça söyleyeyim, senin de o tatlı koca suratını sinirden kıpkırmızı yapmak benim hoşuma gitti. Tekrar kusura bakma bayan koca suratlı. Ben Onur bu arada. Sende Atakan dan öğrendiğim kadarıyla Janset'sin. Değişik isim. Seni daha çok sinir edeceğim sanırım. Kendimi alamıyorum. Koca dişli ve koca suratlı. Nasıl sence?'' Janset, Onur'un bu sözlerine kahkahalarla güldü. ''Tam bir uyuzsun koca dişli. Ama artık yoluma çıkmasan iyi edersin. Merak etme, artık o pis inek arkadaşına da hiçbir şey sormam.'' diyerek sınıfa koştu. Bir yandan hala salak gibi gülüyordu. Bir yandan da 'Salağa bak ya' diyordu. Asla gerçek hayatta erkeklerle muhatap olmayan gamzeli güzelimiz Janset için belki de yeni bir başlangıç olmuştu?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
4 Element
Teen FictionBurçak,İz,Janset ve Nova...Dört arkadaştık biz.Biraz komik,biraz duygusal,biraz veryansın,biraz vurdumduymaz,biraz da hayalperest...Dört ay öncesine kadar birbirini hiç tanımayan insanlardık oysaki şimdi neredeyse her şeyimizi beraber yapıp,beraber...