Merhabalar! Yeni bölüm ile karşınızdayım. Bu bölüm Burçak için bir dönüm noktası... Multimedya: Burçak ve Eser
Bu kadar kısa sürede nasıl bağlanır birine insan? Nasıl bir sene bu kadar mükemmel geçer? Nasıl artık hiçbir şeyden korkmayacak, utanmayacak hale gelir? Sırf sevgi denen o sihirli şey yüzünden, hayal dünyasında yaşayacak hale gelir. Sadece gözlerini kapayıp hayal eder. Onu esir almış o sihirli duygularıyla, ona sımsıkı sarıldığını ve öyle saatlerce kaldığını hayal eder. Kimseyi umursamaz. Kimsenin duyguları, düşünceleri umrunda olmaz. Bencil hale gelir. Sadece onu ister ve son gücüne kadar her şeyini feda eder... Bir insan yüzünden bu hale gelir. Yıkılır, havalarda uçar ve bazen de acının bedenini ele geçirmesine izin verir...Burçak, artık üzerindeki bu duygularla dayanamıyordu. Artık bir şeyler olsun, fark edilsin, o güzel duygularının karşılığını istiyordu. Ama ne yapacağını bilmiyordu. Eli kolu bağlıydı. Uzaktan izlemek ne kadar mükemmel bir duygu olsa da, onunla tek kelime konuşamamak, sarılamamak ona işkence etmeye başlamıştı. Artık bir şeyler yapma zamanı gelmişti.
Bu düşüncelerini diğer kızlarla paylaşmaya karar verdi. Gerçi onların derdi de başlarından aşkındı ancak ona gözlerini kırpmadan yardım edebilirlerdi. Çıkış zili çalmıştı ve yine kısa bir süre olsa da Eser'i görmek için sabırsızlanıyordu. Çıkmak için hazırlanmakta olan İz'in koluna yapıştı. ''Adaaaş hadi çabuk çıkalım Eser ve Erdi çıkmadan. Lütfen görmem lazım hadi!'' İz bezmiş bir ifade ile konuştu. ''Ay salak tamam dur bir geliyorum. Sene bitmeden yıldım Eser'den artık beraber olun biz de kurtulalım.'' Burçak, İz'in haklı olduğunu, harekete geçmesi gerektiğini, ilk adımı atması gerektiğini biliyordu. Yüzünü astı ve derin bir iç çekti. İz'in peşine koyuldu.
Dışarı çıktılarında her zaman ki gibi kulübenin önünde beklemeye başladılar. İçinden 'Lütfen artık gel. Bir ders geçti çok özledim. Boyunu posunu görmeyi çok özledim.' Diye geçiriyordu. İz de artık sıkılmaya başlamıştı. Ama bir yandan o da turuncunun en mükemmel tonu olan Gökmen'i görmek için sabırsızlanıyordu. Kalabalık azaldığında ilk olarak kapıda Gökmen belirdi. Her zaman ki gibi neşeliydi ve yanında arkadaşları vardı. İz ve Burçak'a yaklaştığında, Gözünün ucuyla baktı ve İz'in de ona bakması hoşuna gitmişti. Gülümsedi ve arkadaşıyla konuşmaya devam etti. İz erimeye başlamıştı bile. Gözlerinden kalpler falan çıkabilirdi şuan. Gökmen'in ardından, sonunda Erdi ve Eser göründü. Burçak heyecandan titremeye başlamıştı. Gözlerini Eser'den alamıyordu. 'Mükemmelsin... mükemmelsin sen.'' Eser her zaman ki ciddiyetini korumuş, sağına bile bakmadan yoluna devam etmişti. İz ile Burçak da her zaman ki rutinlerini tamamlayıp eve gitme yoluna koyulmuşlardı.
Burçak eve dönerken, her şeyi başından sonuna kadar düşündü. Onu ilk gördüğü günü, ismini ve sınıfını öğrendiği zamanı düşündü. Onunla ilgili hayallerini düşündü. Belki bu hayaller fazla ileriye dönüktü ancak buna engel olamıyor ve sürekli dalıp gidiyordu. Kendini hiç beklemediği anda bu dünyanın içinde bulmuştu. Acaba gerçek olur mu? diye geçirdi içinden. Gerçi bu hayaller gerçek olamayacak kadar güzeldi. Onu yakından tanımak istiyordu.
---------
Göz gezdirdiği notlarını kapattı. Arkasına yaslandı, gözlerini yumdu ve derin bir nefes aldı. Bu gece ilk adımı atmaya karar verdi ve ilk olarak arkadaşlarına danışmalıydı. Telefonu eline aldı ve whatsapp gruplarına girdi. Yine İz ve Nova arasında gıybetler, Janset ve koca dişli Onur'un yaşadığı olay, erkek dedikosu dönüyordu. Burçak, Janset ve Onur olayı hakkında çok iyi düşünüyordu. Çünkü Janset'in gerçek bir heyecana ihtiyacı vardı. Sosyal medya da kalan sözde aşklara değil. Arkadaşlarına nasıl yardım istemesi gerektiğini düşündü. Ve sonunda; ''Kızlaaar! Çok pis yardıma ihtiyacım var. Ben artık dayanamıyorum. Bir adım atmam lazım ve bu gece mesaj atmaya karar verdim. Sizce direk söyleyeyim mi onu sevdiğimi?''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
4 Element
Teen FictionBurçak,İz,Janset ve Nova...Dört arkadaştık biz.Biraz komik,biraz duygusal,biraz veryansın,biraz vurdumduymaz,biraz da hayalperest...Dört ay öncesine kadar birbirini hiç tanımayan insanlardık oysaki şimdi neredeyse her şeyimizi beraber yapıp,beraber...