İZ ŞAFAK KAHRAMAN

110 7 5
                                    

"Bu zamana kadar bir çok kez aşık olmuştum veya sevmiştim. Sanırım ilk aşkım 5. sınıfta sevdiğim Deniz'di... Onu seviyordum ve o da beni. Ancak daha küçüktüm. Biz baya onunla konuştuk sonra yavaş yavaş birbirimizle konuşmayı bıraktık. Daha sonra onunla yeniden 8. sınıfta karşılaştım. Aynı sınıfa düşmüştük. Yaa sevgili günlüğüm... Yeniden aşık oldum aynı insana. Yine konuşmaya başladık ama ne kanka ne de sevgili olarak. Değişiktik biz. Hep öyleydik zaten. Ama sonra yakın arkadaşımın onun hakkında yaptığı yanlış bir şey yüzünden hem arkadaşımla küstüm hem de Deniz'le aramıza soğukluk girdi. Sonra zaten bana karşı olan hataları aramıza daha çok soğukluk girdi. O hatasını anladı ancak çok geçti. Ben bir kere ondan kendimi soyutlamaya başlamıştım. Çok özür diledi. Durduk yere mesaj attı. Bir süre sonra ona 2. Şansı verdim ancak o yine benim duygularımı suistimal etti. Çok ağladım Günlüğüm çünkü çok sevdim. Bir daha kimseye aşık olamamaktan da korktum. Bütün duygularımı onda harcadım diye çok korktum. Ama yaz bitti ve okul başladı. Evet biri dikkatimi çekti. Ve uzun zaman oluyor. Onu seviyorum diyemem ancak ondan çok hoşlanıyorum Günlüğüm. Onu affedecek kadar çok hoşlanıyorum. Umuyorum Den-İz gibi olmayız. Çünkü DEN-İZ çok güzeldi. Bazen diyorum ki 'keşke tartışmasaydık' 'keşke balo gecesine dönebilsem ve beraber dans ettiğimiz zaman 'SENI SEVİYORUM' deseydim.'  Ah ahh.."
   Kalemi masaya bıraktım. Gözyaşlarımı silmek için tuvalet masasının üzerinden peçete alacaktım ki yazdan beri bir türlü kaldıramadığım ve beni daha çok ağlatan o fotoğrafı gördüm. Aklım bir an o ana gitti...
  "Daha fazla dayanamadım. Bana bir dans sözü vardı. 'Balo Günü dans edelim mi?' Diye sormuştu ve bende hemen atlamıştım ancak o beni kaldırmayınca ben gittim yanına. Yanında aynı sınıfta olduğumuz Burak vardı. Ve benim sayko sıra arkadaşım. O sırada Deniz'e baktım ve  'Burak dans edelim mi' dedim ki biliyorum o kabul etmeyecekti. Ben ise Deniz'e süblüminal mesaj verecektim. Burak Hayır dedi ve Deniz bana seslendi
  "İz dans edelim mi?" Evveeet başarmıştım. "Olur, edelim" dedim ve dans etmeye başladık. Ben bir elimi omuzuna bir elimi havada tutarken o iki elini de belime koymuştu. Başta şaşırdım ama sonra ona ayak uydurdum. Normal dans ediyorduk ancak sonra beni kendine biraz yaklaştırdı. Ben da kollarımla biraz daha sardım. Ona bakmaya çok utandım hem de çok. Ama anın tadını çıkarmaya çalıştım ve kafamı kaldırıp onun gözlerine bakmaya başladım.
   Sanki ilk defa yüzünü inceliyordum. Kahverengi gözleri vardı ve gözlerinin denizinde kaybolmaya yetiyordu. Küçük bir burnu ve normal büyüklükte dudakları. Yanağının kenarlarında yeni çıkmaya başlayan sakal desen değil tüy desen hiç değil öyle bir şeyler.       Benden boyca uzundu. Ve ben ondan küçük gibi duruyordum. Hafif yapılıydı. Yanına çok yakışıyordum. Hafif gülümsedim. O sırada beni bu düşüncelerimden çıkaran bir flaş oldu. Dönünce bizi fotoğraf çeken birini gördüm. "Harika bir çiftsiniz. Bu yüzden bu anı ölümsüzleştirmek istedim."  Ben biraz şaşırmıştım. 'Harika bir çiftsiniz' Ben hemen salak gibi atlayıp 'Hayır biz çıkmıyoruz' diyecektim ki Deniz bana bakarak "Teşekkür ederiz" dedi. Daha sonra biz dans etmeye devam ettik. Şarkı bitmişti ikinci slov müzik çalıyordu. Ben kendimi geri çektim ama onun elleri hala belimdeydi. Devam edelim mi dedi ben de olur dedim.
   Müziğin yarısında iken Damla diye bir kız geldi ve ilk önce benim sonra Deniz'in yüzüne pasta sürdü. Birbirimize bakıp güldük. Aynı çocuk biz gülerken bizim yeniden fotoğraflarımızı çekti.
   Müzik bitmişti ama biz hala dans ediyorduk. Daha sonra durduk. O "Güzel danstı" dedi.  Bencede dedim içimden 'seninle ilk dansım' dedim.."
     Elime fotoğraf çerçevelerini alıp inceledim iki ayrı fotoğraf... Ben onu incelerken o da bana bakıyormuş ama ben fark etmemiştim. Mutlu gözüküyorduk. Ama hangimiz bir daha hiç konuşmayacagımızı düsünebilirdi ki.
   Bu yaşadıklarımı kızlara anlatamamıştım. Onlar beni hep gülen, acı çekmeyen biri zannediyorlardı. Beni güçlü biri olarak görüyorlardı. Ancak ben pek de öyle değildim. Ayağa kalkınca aynada kendimi gördüm. Saçları dağılmış, ağlamaktan gözleri şişmiş, bithap şekilde duran bir İz vardı karşımda.. Hala atlatamamıştım. Ve sanırım hiçbir zaman da atlatamayacaktım. En iyisi uyumaktı, en iyisi uyumak...
                              ~~~~~
  Okula geldiğimde sınıfta kimse yoktu. En son maç olayından sonra iki gün okula gitmemiştim. Acaba ne vardı da ben kaçırmıştım. Sınıf öğretmeniyle konuşmak için dışarı çıkacaktım ancak kapıda Gökmen duruyordu. Ay şimdi hiç uğraşamayacağım dedim içimden ve çıkamaya yeltendim.
   "Ben boşalttırdım sınıfı ve neredeyse 3 gündür de aynı şeyi yapıyorum. Bu arada kitabın" dedi elinde kitabımı sallarken. Ben onun yanına gittim ve kitaba uzandım ancak o elini geriye çekti.
   "Gökmen bu gün hiç havamda değilim lütfen kitabı verir misin?" Dedim. Ama o beni dinlemedi. Kitabı alıp sayfalarını karıştırmaya başladı. Bir kaç söz okudu. Sonra bana dönüp "Özür dilerim maçtaki durum için" dedi. "Sorun değil geçti gitti. Kitabımı versen?" Dedim. Ve yine kitaba uzanacaktim ki kulağıma yaklaşıp "Gerçekten üzgünüm" dedi ve kitabı elime bırakıp gitti. Neydi bu şimdi umutlanmalı mıydım yoksa boşver mi demeliydim bilmiyorum.
                                ~~~~~
  "..Ya adaş çok tatlıydı. Ama ben dilimi tutamadım keşke sarilabilir miyiz yerine teşekkür ederim deseydim. Her şey daha güzel olabilirdi. Ama maalesef olmadı.   yüzüne nasıl bakacağımı da bilmiyorum." Dedi Burçak. Ben yokken rezil olmuştu onu anlatıyordu. " Kuzum bak takma kafana emin ol unutacaktır. Hem ne güzel işte aranızda bir diyolog geçmiş sevinseneee" diye bağırdım. Sonra güldük. Biz zaten hep gülerdik. Nova söze atladı "Şafak biraz daha iyi misin? Bize anlatiginin dışında bir şey olmadı değil mi?" Hayır dercesine kafamı salladım. "Yaa kızlar beni bırakın şimdi konser varmış. PERA nın konseri. Çok da uygun fiyata. Okul götürecek nolur gidelim. Nolooorr?" Demeye başladım.
     Burçak ve Nova birbirine baktılar ve "olabilir, hatta neden olmasın dediler"
                             ~~~~~
"Ben konser için annemle konuştum. Tamam olur dedi sizinkiler" diye sordu Nova. Burçak ve ben aynı anda 'Bizimkiler de izin verdi" dedik. "O zaman aynı tişörtlerimizi giyelim " dedim. Üçümüzde de üzerinde 'POWER GIRL' yazan tişört vardı. Topluca almıştık. 'Tamam bana uyar" dedi Nova. O sırada telefomuna mesaj geldi. Gökmen'den di.
  'Selam. Şimdi bu konser için isim yazıyoruz da sen ve diğerleri gelecek mi?'
     "Kiiizlaaar Gökmen şuan bana mesaj attı konser için ayy " diye çığlık atmaya başladım telefonda. Bizimkiler ayy vaayy derken hemen geri mesaj yazdım
  'Evet geliyoruz. Ben ve diğerleri.'
                              ~~~~~
  Konser için hazırlanıyordum. Okulumuzdan bir sürü kişi geliyordu. Gökmen, Eser ve Bulut dahil. Ayrıca diğer okullardan da bir sürü kişi geliyormuş. Deniz dahil... Kabul etmeliyim ki Deniz'in de geleceğini öğrenince karnına kramplar girmişti. Ama sonra düzelmişti. Onunla olan fotoğrafı hala odamın en güzel köşesinden kaldıramamıştım. Hep hazırlanırken gözlerim o tarafa kayıyordu.
    Üzerime ortak karar olan tişörtü giymiştim. Saçımı kazıttığım yer iyice uzamıştı ve belli olmuyordu. Bu yüzden saçıma maşa yaptım. Ve omuzlarıma dökülmesine izin verdim. Yeni moda olan fileli çorabımı giydim ve üzerine de yırtık jean giydim. Uzun kirpiklerime biraz maskara sürdüm ve en sevdiğim nude rujum için dudağıma o renge yakın kalemle çerçeve yaptım. Ardından rujumu da sürdüm. Aksesuar olarak  choker taktım. En son olarak en sevdiğim kokuyu sürdüm ve aynada kendime baktım. Gerçekten güzel olmuştum. O sırada odaya annem girdi. Bana uzun uzun baktı.
    "Sakın içmeye kalkma oralarda. Ayrıca kendine dikkat et çünkü çok güzel olmuşsun." Dedi ve gülümsedi. İşte annem dedim içimden beni seven kollayan.
   "Sen hiç merak etme Sevim Sultan oralar da kendime çokça dikkat edeceğim" dedim, yanağından öpüp çıktım.
                           ~~~~~
Kızlarla buluşup salona girdik. Beklediğimden daha az kişi vardı. Kızlarla bir yere oturduk. Konuşurken Eser ve Erdi göründü karşıda. Eserin gözleri Burçak ile buluşunca Eser gülümsedi. E haliyle Burçak da. Onlar için Naberler havada uçuşurken Bulut' u da kapıda gördük Nova hemen kendini düzeltmeye çalıştı. Artık olduğu kadar. Ve Bulut Novayı görünce en son Novaya kapı çarptigindan dolayi nasıl olduğunu sordu. Bir yanımda Eser ve Burçak diğer yanimda Bulut ve Nova. Oh ne güzel ya iki günde bunlar işi pişirmişler. Ben de bizimkilere ben içecek almaya gidiyorum dedim ve kalktım. Yine onları görebileceğim bir yere oturdum. Ay yaa ne güzel olmuşlar. Çok sevimli duruyorlardı. Inşallah maşallah diye içimden geçiriyorsum ki arkamdan bir ses geldi ve ben de hemen o tarafa döndüm.
   "Bir şey alır miydin? " diyordu garson. "Şey evet aslında. Bana bir su verebilir misin?" Dedim. Güldü tabi ben de olsam ben de gülerdim. Bir şişe su koydu önüme "Arkadaşların sanırım seni tek bıraktı" dedi bizim kızları göstererek. "Yok ya ben kalktım yanlarından" dedim ve sudan bir yudum aldım. "Ben seni tanıyorum. Sen İz Şafak'sın değil mi?" Dedi ve ben de şaşırdım. "Nerden taniyorsun?" Diye sordum ancak o çoktan gitmişti. Allah'ım herkes deliye ben akıllıya hasreet diye geçirdim içimden. Geri kızların yanına döndüm.
     PERA sahneye çıkıyordu. Deniz ile konuşurken az dinlemezdim bu şarkıları. Amaan dedim amaaan. Ilk şarkı SEVEMEZSIN di.. Her şey güzel gidiyordu. Kızlarla parçalara eşlik ediyorduk. Bir kaç çift ise dans ediyordu.
    Burçak lavaboya gitme teklifinde bulundu ve bizde hep beraber lavoboyu bulmaya çalıştık. Lavabo biraz kuytudaydı. Bizim kızlar girerken arkamı döndüğümde Denizle göz göze geldik. Kapanmaya çalışan bir defterdi bizimki. Acı içinde kanayan
   Kendimi hemen lavaboya attım. Bizim kızlar çıkınca da geri döndük salona. Konser de Gökmen i hiç görmediğimi fark ettim. Gözlerim onu ararken beni tanıdığını söyleyen çocuk karşımda dikilmeye başladı elinde bir hediye paketi vardi. Bana doğru uzattı. Ne bu dercesine baktım. "Eve gidince açacakmışsın." Dedi ve gitti. Garipti her şey. Ama harika bir konserdi.
   Gitmeye yakın hemen Burçak ve Nova ile sahneye atladık. Biraz eşlik ettik daha sonra pera grubu ile fotoğraf çekildi çok güzeldi gerçekten. Motivasyon gibi gelmişti. En sevdiğim grup ve en sevdiğim arkadaşlarım.  Uzun zaman sonra yaşadığım en güzel şeydi...

4 ElementHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin