Bölüm-16 "Turuncum, Elli Tonum"

76 2 2
                                    

Yeni bölüm ile karşınızdayım ve açıkçası bu bölümü yazarken anam ağladı... Neyse oyları hak eden uzun bir bölüm oldu ayol.. Eğlenceli de oldu bence. Bekliyorum desteğinizi!!

Burçak'ın Eser'e olan itirafı, Burçak için bir dönüm noktası olmuştu. Sürekli rezil olduğunu düşünüyordu ama, birine olan duygularını söylemek rezillik değil yiğitlik, mertlik bir kahramanlıktı.. Söylemek cesaret isterdi.

İz, arkadaşı için fazlası ile hevesli idi. Burçak ve Eser'i fazlası ile yakıştırıyordu ve onların beraber olmasını, hayallerine kavuşmasını gerçekten de çok istiyordu. Bu yüzden onu fazlası ile gaza getirmişti. Keşke kendisi de Gökmen için bu kadar cesaretli olsaydı... Ancak İz ne yazık ki cesaret edemiyordu..

Nova ile birlikte, grupta Burçak'tan haber bekliyorlardı ve içinden 'haydi aslanım benim. Koçum benim. Yiğidim sen yaparsın' diyordu.. Burçak için dua ediyorlardı. Çünkü onun mutluluğu, kızların mutluluğuydu.

Bir türlü haber gelmediğinde, sıkıldı ve boş durmamak için Gökmen'in profiline bakmaya karar verdi. İçinden, 'Biraz sevdiceğime bakayım da, gözüm gönlüm açılsın' diye geçirdi. Facebook'a girdi. Çünkü instagram ı yoktu. Diğer kızlar öve öve bitiremiyordu ancak İnstagram ı saçma buluyordu. Gökmen'in fotoğraflarına girdi. Arkadaşlarıyla olan, tek başına olan selfielerine göz gezdirdi. Her baktığında, içinin gitmesine engel olamıyordu. Şuan yoruma "Seni doğuran anaya kurban olurum. Ellerinden öperim, seni de kendime isterim." Gibi bir şey yazmak istiyordu. Kendisine engel oldu fotoğrafı da beğenmemeye karar verdi. Çünkü henüz çok erkendi ve gururu her şeyden önce gelirdi..

O sırada, whatsapp grubundan sonunda bir mesaj gelmişti. Heyecandan titredi ve aceleyle mesajı açtı. Mesajı açmasıyla hayal kırıklığına uğraması ve Burçak için üzülmesi bir olmuştu. Burçak kim bilir şimdi nasıl üzülüyordu... Ona hemen destek olmalıydı. Aslında Eser'den böyle bir cevap beklemiyordu ve şaşırmıştı. Şimdi Burçak için en iyisi şey, Eser'i gömmekti. İz'e göre. Burçak Eser'e ne olursa olsun kıyamazdı.Son gaz gömmeye hazırlandı.

Mesajı gönderdi ve Burçak'ın neşelenmesini umdu.. Nova nın da yazdığı bedduayı görünce şoka uğradı. "Oha lan bu ne? Bu bedduayı yiyen insanın hayatta kalma ihtimali yok.." demekten kendini alıkoyamadı..

Burçak bir türlü gruba cevap yazmıyordu ve onun için endişelenmişti. Çok üzülmüş olduğunu anlıyordu ama Burçak her zaman cevap verirdi. Onu aramaya karar verdi. Aramaya koyulduğunda, "Aradığınız kişiye şuan da ulaşılamıyor, lütfen daha sonra tekrar deneyiniz!" Uyarısını işittiğinde, uyarıyı yapan kadına içinden küfür etti.. 'Gördüm lan seni televizyonda, seni bulup "Nilgün dur dur şaka,kayıt değil canlıyım..'' Esprini yutturucam. Mafya Burçak ruhuna büründürme lan beni! Şaka maka Burçak'ın telefonu kapalıydı. Defalarca aramıştı. Kendine bir şey yapmamasını umuyordu. Çarezice yarını beklemeye karar verdi ve Gökmen'in fotoğraflarına bakarak uyuya kaldı.

Uyandığında, hala uykuluydu. Dün gece Burçak ve Eser'i, Gökmen'i düşünmüş durmuştu ve uyuyamamıştı. Sokağa çıktığında, hava hala aydınlanmamıştı. Hava buz gibi soğuktu ve yüzüne sert bir rüzgar çarpıyordu. İz, sert rüzgara küfür etti... Sınıfa girdiğinde, Nova ve Burçak'ı sarılır vaziyette buldu. Janset hala gelmemişti. İz kendi yavrusu tipine büründü ve dudağını bükerek, sarılan Burçak ve Nova'ya ''Bensiz haa! Bende geliyorum ya açılın köpekler.'' söylenip koşup sarıldı. Burçak, tenefüse çıkmamak konusunda inat ediyordu. Nova ve Burçak da 'Ne olacak bu kızın hali' bakışları atıp onu ikna etmeye çalışıyorlardı. Sonunda kızlar Burçak'ı kaloriferin önüne çıkmaya ikna edebildiler. Ve şanslarına, Eser okula gelmemişti. ''Lan bu çocuk okula gelmemiş öldü mü acaba?'' dedi İz. Nova da İz'e eşlik etti. ''İtirafın sonu kalp kriziyle bitmiş olmasın adaş.'' Yine hayvan gibi gülmeye başladılar. Ancak Burçak hiç gülmüyordu. ''Kız ne öyle havası sönmüş balon gibi astın suratını. Ulan gören de Karedeniz'de gemilerin battı sanır. Kendine gel sen Mafya Ziyagilsin.'' Burçak İz'e ters bir bakış attı. ''Adaş resmen anam gibi konuştun şuan. Sen görmüyor musun benim halimi? Karadeniz de değil de, Güzellerde gemim battı. Ayrıca Eser beni balon gibi de söndürdü." Nova anaç tavırlarıyla konuşmaya başladı. "Koçum benim sana erkek mi yok?" Burçak dudak büktü. "Gerizekalı bu cümleyi söylerken bile çelişki içindesin. Bir de benim inanmamı bekleme..Bana erkek yok. En azından onun gibi efendisi yok. Onun gibi heybetlisi yok. Lan çocuğun reddedişi bile afilli. Ben şimdi onu sevmeyip ne yapayım?"

4 ElementHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin