Bölüm 5:"Alt Tarafı Kapı Çarptı."

124 10 7
                                    

Herkese merhaba!Bu bölümün şarkı önerileri;

Mac Keane~Model Behaviour


Voodoo~Yoruldum

Son Feci Bisiklet~Bu kız                                   

-Nova Ateş

"Silkelenip kendime gelme zamanım gelmiş ve çoktan geçiyordu sanırım.Gözlerimi açtım ve üç şeyi gördüm;geleceği,yaşamam gereken şimdiyi ve beni çokça yaralayan insanlardan oluşan geçmişimi.Bugüne kadar etrafımda olan her insan en az beş-on defa kırmıştır kalbimi...Problem değil sanırım hiçbir zaman da olmadı.Fazla derine indi bazıları ama sanırım yine de problem değil ve her ne kadar bir problem olsa da insanlar asla bunun böyle olduğunu göremeyecek.Çünkü ne zaman olsa bu şey "O bir şey demez ya...Sorun yok dimi?..Bir şey yok herhalde?"gibi cümleleri sıkça duyardım.İnsanlar bana ne yaparlarsa yapsın onlara göre hiçbir şeyim olmayacaktı.Öyle göreceklerdi,öyle göstermek zorunda kalacaktım.Ne kadar bitmiştim tarife gerek yoktu değil mi?Beni kimse tanımıyor aslında.Ne en yakınımda bulunan arkadaşlarım,ne ailem,ne de bir başkası.Bu yüzden onlar için hep mutluyum,bu yüzden onlar için her boku yapmaya hazırım ama kendimi her zaman onlar için boşverebiliyorum.Kendim için bile bu kadar 'hiç'leşmiş haldeydim aslında.Sıkışıp kalmıştım bu halimle.Herkes için bir şeyler yaptım ama kendim için neden hiçbir zaman çabalayamadım?Neden bu kadar bitmiştim?Nasıl insanlar için bitirebilmiştim kendimi bu kadar?İnsanlar için hep çabaladığım için hiç olarak görülmeye başladığımdan mı?Hem bitmiş hem de cevapları bile olmayan sorularla  doluydum.Kim haklıydı,ben mi oyunbozan olan onlar mı?" gözyaşlarımı hafifçe silip siyah defterimi kimsenin bulamayacağı gizli yerime sakladım.Çok önceden yazmıştım bu yazıyı benim o kasvet ve gözyaşı dolu siyah defterime.Söz vermiştim halbuki ne yaparsan yap okuma bu yazıları diye.Ama yine kendimi tutamayıp okumuştum.Malum günün yaklaşmasıyla gelen his gel gitleri beni bitiriyordu.Hislerime benden başka tercüman yoktu çünkü.Bu aralar her şey bana batar olmuştu.Bulut'la aramdaki çıkmaz,kendimi bu kadar hiçe saymam,hissettiğim anlamsız baskı ve hep içime hapsettiğim saçmasapan duygular melankoliye karışıp gözlerimden yaş olarak süzülüyordu.Kafamı duvarlara vurmak,bağırmak çağırmak istiyorken yapabileceğim tek şey hıçkırıklarımı bastırmaya çalışarak olabildiğince sessiz bir şekilde ağlamaktı.Bu kadar mıydım ben?Bu kadar bitmiş miydim?Bu kadar çaresiz durumda mıydım?Hani aşk güzeldi?Hani yalnızlık güzel değildi?Bu kadar yalanı ne ara beynime gizlemişlerdi?Yalnız olmak istiyordum.Yanımda olan kim var kim yok hepsini yok edip kaçmak.Ya da kendimden kurtulup gitmek.Varlığımın dünya için fazlalık olduğunu hissediyordum.Fazlasıyla.Bulut nedenli olarak arkadaşlarımla aram açılmıştı.Bana fazla kızgınlardı.Kırılmış demek daha doğru olurdu.Nasıl bu kadar kör olmuştum?Nasıl bu kadar aptallaşmıştım?Hatırlamak bile istemediğim o bir ay neyseki geride kalsa da Janset yüzünden yaptığım hata her gün yüzüme vuruluyordu.Kaçmak istiyordum.Burçak ve İz beni affetse de Janset hala kızgındı.Her gün bunu acımasızca yüzüme vurmaktan çekinmiyormuş gibi pişman olduğum halde aynı şeyleri yapmaya devam ediyordu.Sesimi çıkaramazdım,işlerin bu kadar büyüyeceğini tahmin edemezdim.Şaka amaçlı Bulut'u da habersice işin içine dahil ettiğim bir yalanla başladı her şey.Hatırlamak istemediğim berbat zamanlardı.Hayatımın en büyük pişmanlığını o zaman yaşamıştım sanırım.Sözde yapacağım şakada Bulut ve ben yakınlaşmaya başlayacaktık.Fakat işler hiç tahmin ettiğim gibi gitmedi.Şaka olarak kalsın sonra söylerim diye planladığım şey,arkadaşlarımın "Siz garanti beraber olursunuz," "Çocuk resmen sana yürümüş hatta uçmuş..." gibi tepkileri beni o kadar mutlu etmişti ki...Bir an gerçekten beraber olacağımıza inanmış ve yalan olduğunu bildiğim halde şaka olmaktan çıkan bu yalanı devam ettirdim.Onların tepkileri beni gerçekten beraber olacağımıza o kadar çok inandırıyordu ki,devam etmezsem asla Bulut'la beraber olamayacağım gibi düşünmekten kendimi alıkoyamıyordum.Bulut her ne kadar sürekli bizim önümuzden geçse de bir tepki vermiyor oluşu her şeyi belli etmeye başlamıştı.Anlamaya başladıklarını fark etmiştim,söylemek istiyordum ama bir daha asla beraber olamayacağımızı düşünmem,bana sürekli nefret dolu gözlerle bakacakları aklıma geldikçe dayanamıyordum.Alt tarafı bir şaka olacaktı hani?Olmamıştı.Pişman olmuştum.Ne açıklayabilmiş ne de durumu çaktırabilmiştim.Sonra o gün her şeyi öğrendiler.Bir süre boyunca yüzlerine bakmaya bile utanmıştım,rüyalarıma girip duruyordu.Durduramıyordum,bilinçaltıma öyle bir işlemişti ki engel olunabilecek derecede değildi.İz Şafak ve Burçak'la her ne kadar aramı düzeltsem de Janset her bir günümü cehenneme çevirmekte kararlıydı.Janset yüzünden daha kötü hisseder olmuştum.Çünkü haklıydı,kendimi affedemiyordum.Hayatımın en berbat dönemleri o zamanlardı.O süreci asla unutamayacaktım.Gördüğüm kabuslar,öğrendikleri gün kızların yü ifadeleri,hayal kırıklıkları...Asla aklımdan çıkmıyordu.Hala da utanıyordum.Çünkü muhakkak içlerinde bir yerlerde hala bir hayal kırıklığı hala bir güvensizlik vardı...O yüzden bu konu üzerinde konuşulması ya da bu konunun bahsinin geçmesi durumunda kendimi yine tıpkı o günkü gibi yerin dibinde hissediyordum.Bu yüzden bitmiştim sanırım.Hem kendimi hem de bana güvenen insanları.

4 ElementHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin