First Step

1.5K 102 20
                                    

      Zilin çalmasıyla ders boyunca uyukladığım sıramdan kafamı kaldırıp hızlı adımlarla okulun çıkışına gittim. Harry'ye çıkışta birşeyler yapacağımız hakkında söz verdim. Neden benimle çıkışta birşeyler yapmak istediğini anlamıyorum. Gay olduğumu bilseydi kesinlikle böyle birşey istemezdi. Yani gaylik hikayelerdeki gibi birşey değil. Hiç kimse size karşı nazik olmaz, arkanızdan sürekli hareket yaparlar yada konuşurlar. Eski okulumda bana bir fahişe gibi davranırlardı. Ben "Niall, Erkek FAHİŞESİ olan" Onlar için ben buydum, erkeklerle konuştuğum da onlara asıldığımı falan düşünürlerdi. Aptallar! Yani hepsi biribirinden salaktı o okulda bir erkekle olmaktansa aseksüel olmayı tercih ederdim.

"Hey çakma sarışın!" Omzuma dokunan elle koridorda olduğum yerde kalıp arkama döndüm.

"Hey" Harry bana yeşil gözleriyle gülümsüyordu.

"Hadi gel motorum okulun yakınlarında" diyip önümden yürümeye başladı. Hemen onu takip etmeye başladım. 

     Ellerini cebine sokmuş havalı bir şekilde insanların arasından geçiyordu. Gözlerim bir anda dar pantolonunun içindeki poposuna kaydı. Aaaaa! Lanet olsun! Tamam önceki okulumda kimseye böyle birşey yapmazdım, ama şu popoyu görseniz sizde aynısını düşünürdünüz.

"Ne oldu popomu mu dikizliyorsun?" dedi Harry yan gözle bana bakarak.

     Hemen ani hareketle gözlerimi oradan ayırıp etrafa bakmaya başladım. Utançtan domates gibi olmuştum eminim. Bir süre sessiz kalınca cevap vermeyeceğimi anlayıp adımlarını daha çok hızlandırırarak okuldan dışarı çıktık. Harry ile bir süre daha yürüdükten sonra siyah parlak bir motorun önünde durdu. 

"Şey... Aslında hava çok güzel yürümeye ne dersin?" dedim. Sakin gözükmeye çalışıyordum ama motorlar beni fazlasıyla korkutuyordu.

"Ne oldu yoksa korkuyor musun?" sinsice bana gülümsüyordu. Yeşil gözleri şeytanca parlıyordu.

"Hayır korkmuyorum sadece bunlar insan öldürebiliyor!" dedim.

"Haha öldüren motorlar değil korkular, senin gibi korkakları"   dedi yüzündeki gülümseme daha da çok büyüdü.

“Tamam hadi binelim, korkmadığımı göreceksin” dedim kafamı dikleştirerek. Bana korkak denmesinden nefret ediyordum. Tamam gay olmam konusun da insanların vereceği tepkilerden korkuyorum ama bir makineden korkmamam gerek, zaten ölüm bir gün gelecek herkes için benim için biraz erken gelse bir şey fark etmez. Zaten bu hafıza ile daha fazla ne kadar?

     Harry motorun üstündeki kaskı bana uzattı.

“Sen ne takacaksın?” dedim.

“Hiçbir şey” dedi ve motora bindi.

“Bak bu makine zaten tehlikeli bir de kasksız tamamiyle bir ölüm makinesi!” dedim fazlasıyla tepki göstererek.

“Niall atlıyor musun? Yoksa seni zorla ben mi otutturayım?" dedi yan gözle bakarak.

     En sonunda pes edip kaskı kafama taktım ve harry'nin arkasına motora bindim. Kas kafam için fazla büyüktü, sanırım o kıvırcık saçları anca bu kask alıyordu. Ellerimi Harry'nin beline bağlıyıp bağlamamak arasında bir süre gidip geldim. Sonra bağlamamaya karar verdim. Diğer okulumdaki gibi bu okulda da gay olduğum orataya çıkınca ona yavşadığımı sanmasını istemezdim. Harry motoru çalıştırdı. Bir süre öylece bekledi ve bana baktı. Kask önüme düşerek görmemi engelliyordu. 

"Ciddi misin?" dedi öylece.

"Bu kaskın kafam için fazlasıyla büyük olması konusunda evet" dedim sitem ederek.

"Niall kollarını bana bağla, sırf düşmeyesin diye babanneler gibi sürmemi bekleme" dedi.

     Hemen ellerimi Harry'nin kaslı vücuduna doladım. 

"Ve motorla dönüşler yaparken sakın motorla beraber eğilme" diyip önüne döndü." Sıkı tutun"  dedi ve bir anda motoru kökledi. 

     Aniden yerimde sarsılsamda Harry'ye daha sıkı tutundum. Sert vücudunu ellerimin altında tamamiyle hissediyordum. 

"Sana sıkı tutunmanı söylemiştim" dedi. Hemen kendimi toplayıp ona baktım. Kesinlikle harika bir yüze sahipti. Belirgün dudaklara ve parlak bir cilde sahipti. Kulaklarını göremiyordum, o kıvırcık saçları kafasının büyük bir bölümünü saklıyordu. Kafamdaki kask bir kez saha görmemi engellemeye başladı. Düzeltmek için ellerimi çözmem gerekiyordu belinden ama hem bunu istemiyordum hemde bir o kadar korkuyordum.

     En sonunda hemen sağ kolumu kaldırıp kaskı düzelttim ve Harry'nin omzuna iyice gömdüm kafamı.

"Rahatını bozmak istemem ama dikkatimi dağıtıyorsun" dedi. Hemen kafamı biraz geri çektim.

     Şuanda fazlasıyla korkuyordum ama Harry'yi incelemek korkumu unutturuyordu. 

     Motorda on beş dakika gibi bir süre geçirdikten sonra Harry yavaşlayıp motoru park etti. Hemen ellerimi çözüp motordan indim. Harry'de motoru kapatıp inince kaskı ona uzattım.

"Umarım beni incelerken korkunu sana unutturmuşumdur" dedi ve göz kırptı. Tamam bu çocuğun sorunu neydi? Daha sabah bir kız okulun bahçesinde yiyişiyordu!

    Cevap vermemi beklemeden yürümeye başladı. Bende öylece kızardığımla kaldım. 

...............................................................

     Harry ile bir süre gezdikten sonra karnımdan gelen gurultu ile ikimizde gülmeye başladık.

"Acıktın mı?" dedi gülümseyerek.

"Hayır o kadar tokum ki midem konuşmaya başladı" dedim dalga geçercesine.

"Hadi gel çok iyi bildiğim bir yer var" dedi ve elimden tutup koşmaya başladı. Elimden tutması kalbimin yerinden çıkarcasına atmaya başlamasına neden oldu. Şimdiye kadar Noell'dan başkası bana böyle dokunmamıştı.

     Harry bizi bir pizzacıda durdurdu. 

"Umarım pizza seversin, çünkü ben pizza istiyorum" dedi.

"Sevmediğim birşey henüz varolmadı" dedim ve pizzacıya girdik.

     Garsona siparişlerimizi verdikten sonra Harry öylece bana bakmaya başladı.

"Ne oldu? Neden öyle bakıyorsun?" dedim, gözlerimi yeşil gözlerinden kaçırarak.

"Bence benim de seni inceleme sıram geldi" dedi.

"Beni neden incelemek istiyorsun?" dedim. Böyle konuşmamalısın Niall! Hadi ama anlayacak o biçim olduğunu.

"Güzelliğin hoşum gidiyor" dedi.

     Dediği karşısında gözlerimi yeşil gözlerinden kaçıramadım. Bir süre birbirimize öylece baktık. İşte o an, o büyüleyici an. Harry'nin gözleri gözlerimden dudaklarıma indi. Ben gözlerimi gözlerinden ayıramıyordum. Yavaşça yüzünü bana baklaştırmaya başladı. Kalbim yerinden çıkarcasına atıyordu. Bu kadar adrenalini kaldıramazdım. Bunu yapmamalıydım ama bedenim öne doğru ilerliyordu. 

"Niall!" 

     Duyduğum ses ile başımdan aşağı akar sular dökülmüş gibi oldum. Sesin geldiği yere kafamı çevirdim. Noell!

     Hızlı adımlarla yanımıza ilerlemeye başladı. Harry'ye dönüp öylece baktım. Harry bana sorar gözlerle bakıyordu. 

In My Memory (Narry)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin