Niall
Kapının açılmasıyla yayıldığım koltukta toplandım ve kapıya doğru baktım. Noell hemen kapıyı kapatıp merdivenlerden odasına çıktı. Yüzüme bile bakmamsı sinirlendirmişti beni, o anda yapmak istediğim terliği annemin bana öğrettiği harika açıyla Noell'in kafasına fırlatmaktı. Ama gerçekte yaptığım koltuktan kalkıp Noell'in peşinden gitmetmek oldu.
Noell hızlı adımlarla odasına girip kapıyı kapattı. Kapıyı açmak için yeltendiğimde kitli kapıyla karşılaştım ama pes etmeyerek kapıyı açmayı tekrar tekrar denedim. Kaba kuvvetle olmayacağını anlayınca sihirli bakışlarımla kapıyı ikna çabasına giriştim. Bir süre kapı kopuluyla bakıştıktan sonra kapının açılmasıyla kapıdan bana garip bakışlarla bakan Noell'e döndüm.
"Ne yaptığını sanıyorsun?" dedi Noell.
"İçimdeki cevheri dışarı çıkmaya karar verdim ve buna kapı koluyla başladım." dedim sırıtarak.
Noell bir kaç garip bakış daha attıktan sonra kapıyı aralık bırakarak içeri geri girdi. Hemen bende Noell'in arkasından odaya daldım. Noell gömleğinin düğmlerini açarak üstünden sıyırıp odanın bir tarafına fırlattı. Noell çıplak vücudunu karşımda sergilerken salyalarımın akmasını engelleyememiştim. Bu vücudu binlerce kez görmüş ve donmuştum, binlerce kezde tadına tatmıştım ama her görüşümde beni yeniden etkiliyordu.
Noell üstünü değiştirdikten sonra en sonunda bana bakmaya karar vermişti. Bir süredir öylece orada dikilip işinin bitmesini bekliyordum. Noell ile her ne kadar istemediğim bir ilişki yaşasakta ve bitirmek istesemde ondan uzaklaşmam fazlasıyla zordu. Bu adam bazen ne kadar çekilmez olsada hastalığıma dayanabilen tek kişiydi. Hiç bir zaman hastalığımdan dolayı beni suçlamadı yada bana zavallıymışım gibi bakmadı. Tam aksine her zaman bana mükemmelmişim gibi baktı. Noell ile beş yaşından beri tanışıyoruz ve benim hastalığım doğduğum günden beri var. Noell'in hafızama kazınması yıllarımı almıştı ama yinede kazınmıştı. Küçükken hastalığım şimdi ki kadar ileri derecede değildi. Bazı şeyleri hatırlamak daha kolaydı.
Noell en sonunda bana baktığında sağ gözündeki hafif moraltı ile hemen dibine kadar girip yüzünü ellerimin arasına alıp moraltıya bakmaya başladım.
"Kim yaptı?" dedim sert bir tonda. Hiç bir zaman kaba kuvvetten hoşlanmamışımdır her zaman sorunların konuşarak aşılabileceğini düşünmüşümdür. Bu yüzden hiç kavgam olmadı şimdiye kadar yada ben hatırlamıyorum.
"Kapı" dedi Noell sakin ses tonunda.
"Hangi kapı?" dedim aynı tonda.
"Aptal bir kapı" dedi sıkılgan bir tavırda ve ellerimi iterek yatağına girdi.
"Noell!" dedim sinirli bir şekilde, sürekli böyle yapıyordu ona birşey olunca onunla ilgilenmeme izin vermiyordu. Bana bir şey olduğunda küçük bir yara da bile yanından ayrılmama izin vermezdi. Küçük bir çocukmuşum gibi bana bakardı, ve benim asla ona küçük bir çocukmuş gibi bakmama izin vermezdi. Yatakta bile çoğunlukla üstte olan o olurdu.
"Niall yorgunum sonra konuşalım bu konuyu" dedi ve yatağın içine girdi.
"Lanet olsun Noell şunu yapmayı kes! En azından şu lanet olası kapıyı söyle!" diye sitem ettim. Noell ise sessizliğini korudu, cevap vermeyeceğini anlayınca odadan çıkmak için kapıya yeltendim.
"Yanımda uyu Niall. Senden sadece bunu istiyorum benimle uyu" diye fısıldadı. Onun için daha fazlasını yapmak istiyordum ama sanırım bu sefer bununla yetinmeliyim. Yatağa doğru yavaşça yaklaşıp boş tarafına uzandım. Kollarımı Noell'in beline sarıp onu kendime çektim. O da kendini bana bastırarak uyukuya daldı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
In My Memory (Narry)
Fanfiction"Beni de mi unutacaksın?" "Hastalığımın bile unutturamayacağı birşey var" "O neymiş?" Dudaklarımı kulağına yaklaştırıp bir sır söyler gibi fısıldadım.. "Bu bir sır"