Arkadaşlar biliyoruz bu bölüm biraz gecikti ama tatildeyken yazmak çok zor. En son yazdığımz bölümün final olmas gerekiyordu ama fazla istek üzerine devam ettirmeye karar verdik. Bunun için hikayeyi biraz değiştiriyoruz arkadaşlar bundan önceki bölümler 2007 yılında geçiyordu şimdi ise günümüze geldiler yani aradan yedi sene geçmiş oluyor.Umarm hikayedeki bu küçük değişiklikleri beğenirsiniz(başka değişen hiç bir şey yok sadece sene değişti). Sizi seviyoruz iyi okumalar...
10 Mart 2014
NIALL
Ellerimi saçlarım dan son bir kez daha geçirip, Jasper a bakmaya devam ettim , o da bana aynı bıkmış şekilde bakıyordu.
" Neler oluyor Niall ?" dedi Jasper.
"Hiç birşey olduğu yok sorunda bu sanırım " dedim başımı öne eğerek.
Jasper oda da volta atmaya başladı. Ayak sesleri her geçen saniye sinirlerimi daha çok bozuyordu.
"Benim lavaoboya gitmem gerek"diyip odadan çıktım.
Hızlı adımlarla lavaboya ilerlerken terli ellerimi pantolonuma sürtüyordum. Tedirginliğimi bir türlü üzerimden atamyordum. Tam tuvaletle aramda bir kaç adım kalmıştı ki geniş omuzlu bir cüsseye çarptım.
"Pardon" diyip yüzüne bakmadan lavaboya girdim
O kadar endişeliydim ki bütün vücudum su gibi olmuştu. Ellerimi lavaboya yaslayıp, ayna da bem beyaz olmuş yüzüme baktm. Bu kadar tedirgin olmamalıydım ilhamın bana geri döneceğine emindim. Bir buçuk sene boyunca aklımda ki kesik sahneleri birleştirip kağıda dökmek kolay olmamıştı. Aslında hayellerimde yazar olmak yoktu. Aslında ne olacağımı bilmiyordum, sadece öylesine yaşıyordum sevgilimi öylesine seçtiğim gibi.
Yedi sene önce bıraktığım eski ingiltereye geri dönmek gibi bir planım yoktu. Ama editörümün değişmesi beni buna zorlamıştı. Lanet olası editörler biz yazarları ellerinde oynatıyorlardı, sanki onlar için alışıyorduk. Bu kitabı yazarken bu kadar tutucağını düşünüp ikinci bir devam düşünmemiştim. Daha fazla kendime bakmak istemiyordum. Boş düşüncelerimi toplayıp odaya geri döndüm.
Odaya girdiğimde, oda da Jasper ve bana arkası dönük oturan havalı saçlara sahip birisi daha vardı. Bu kesinlikle yeni editörümdü. Jasper bana gelen yüzle yakalamaya başladı. On dakika önce ki halinden eser yoktu.
"Ah işte en iyi bağımsız hikayemiz In my memory' nin yazarı geldi."diyip elini sırtıma koydu.
Arkası dönük havalı saçlara sahip adam kalkıp bana taraf döndü. Yeşil gözlerini gördüğümde sanki çarpılmıştım. Bu nasıl olabilirdi ? Sanki hikayemdeki Marcel karakterini karşımdaki kişiden yartmış gibiydim. Bu benzerlik gerçekten çok garipti. Adam bana yavaşça elini uzattı. Bende daldığım düşüncelerimden hemen çıktım.
"Merhaba ben Harry Edward Styles" dedi sıcak bir gülümseme ile, yeşil gözleri anında insanı kendine kitleyebiliyordu. Her ne kadar hikayemdeki Marcel karakterini andırsada ondan kat ve kat ekiciydi.
"Niall james Horan" diyip aynı şekilde elini sıktım. Elleri yumuşak ve sakindi. Benim elleriminse ter içinde olduğuna emindim. Çok fazla telaşlanıyor ve çok fazla heyecanlanıyordum.
"Seni beklettiğim için üzgünüm. Gelirken uzun bir trafiğe yakalandım." dedi ve ellerini ellerimden çekti. Bende hemen ekip karşısındaki siyah deri koltuğa oturdum.
"Önemli değil" dedim. Aslında beş dakika önce önemliydi. Ama senin karşındayken herşey bir anda uçup gitmişti. Neden böyle olmuştu bir anda? Ben gay falan değildim. Kz bir nişanlım var!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
In My Memory (Narry)
Fanfiction"Beni de mi unutacaksın?" "Hastalığımın bile unutturamayacağı birşey var" "O neymiş?" Dudaklarımı kulağına yaklaştırıp bir sır söyler gibi fısıldadım.. "Bu bir sır"
