Yalancı bahar esintileri
Bölüm IV
Jimin yan yana duran ikiliyi ne kadar süre izlediğinden bihaberdi. Sessizce babasının yanına giderken bir an önce eve gitme isteği ile dolup taşıyordu. Babasının odasına tıkladıktan sonra girip kapıyı yavaşça örtmüştü.
" babacığım acil bir işim çıktı da ben erken gideyim iznizle."
Jimin'in babası afallarken pek bir kelam etmeden arabanın anahtarını vermişti.
" benim arabamla git meleğim ben arkadaşlarla dönerim eve."
Jimin minnettar bir şekilde gülümserken odadan ayrılacakken bir anda giren bedenle gerilemişti." oh çok üzgünüm görmedim sizi bir an."
Jimin sorun yok dercesine kafa sallarken karşısındaki adam fötr şapkasını çıkarıp selamını vermiş ve gamzesiyle gülümsemesini sunmuştu.
" sizi daha evvel görmedim sanırsam, şayet böyle bir güzelliği fark etmemek delilik olurdu. "
Jimin zoraki bir gülümseme ile teşekkür ederken babası derhal müdahale edip araya girmişti.
" o benim biricik oğlum bay kim hatta oğlunuzla da yaşıt. Jimin meleğim sen eve geç daha sonra haberleşiriz seninle de. "
Jimin kafasını salladıktan sonra sessizce odadan ayrılmıştı.
Yavaş adımlarla ilerliyor iken son adımında yandan gelen kahkaha sesleri ile duraksamıştı. Taehyung'un sesine benziyordu. Merakına yenik düşüp ilerlerken göreceği manzaradan çekimser hissetse dahi tüm cesaretini toplayıp adımlarını atmıştı. Gözlerini kapatıp kapının kolunu çevirirken bir an da Taehyung'un Jungkook'un boynuna sımsıkı sarıldığı bir vaziyette görüp olduğu yerde kalmıştı.
Jungkook afallarken jimin özrünü dileyip hızlı adımlarla koridordan yürümeye başlamıştı. Ne yaptığını kendisi de bilmiyordu keza arkasından seslenen Jungkook'u bile fark etmemiş olacak ki tek isteği bir an önce evine geçip saatlerce düşünmekten ibaretti. Arabaya yaklaştığı vakit kolundan tutulması ile bir hışımla arkasına dönmek mecburiyetinde kalmıştı ister istemez.
Jungkook Jimin'in kolunu çok sıkmadan tutarken sertçe yutkunuş ile beraber adem elmasının oynamasına vesile olmuştu. Jimin'in gözü oraya kaysa bile bunu düşünmek yerine sadece susmayı tercih etmişti. Onun için bu kadar ileriydi, bu denli entrika Jimin'in zihni için yorucuydu. Jungkook Jimin'in kolunu okşarken açık omzuna öpücüğünü kondururken Jimin'e bir adım daha atmıştı.
Jimin şok içinde seyrederken yine hayalde olduğunu düşünüp elini Jungkook'un perçemine götürmüştü. Minik minik okşarken Jungkook'un lavanta ve vanilya karışımı kokusu ile mayışırken göz kapaklarını indirmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝕭𝖑𝖆𝖈𝖐 𝖘𝖜𝖆𝖓 ✿
Romance"hangi leyla senin kadar mecnunluğa haiz sen mecnunlukla yoğrulansın, sen varoluş için sebepsin sen rüzgarın döndüğü o dağsın." diye mürekkebinden damlatmış şair oysa ne hoş sözler değil mi bunlar Jungkook?" Zarif gencin bakışları futürsuzca ince...