270.Gün ( Kış'ın Başı )
Bazen, insanlar istemeden bencilleşebilirler. Bu doğamızda vardır. Çünkü içimizden bir ses sürekli bizim yalnız kalma ihtimalimizi düşünür. Belki bundan korkar, belki buna göğüs gerer. Ama her şekilde bir noktada bencilliğimiz işin içine girer. Hayatında bir kere bile bunu yapmadım diye birisi de yoktur. Bencillik her zaman hareket ile de olmaz. Düşüncelerimiz de bazen bencilliktir. Düşüncelerimizi paylaştığımız zaman çok büyük kazançlarımız olabileceği halde düşüncemize kimse katılmayacağı, ya da bizi dışlayacakları korkusuyla saklarız. Bütün zararları yok etmiş oluruz. Tabi bütün kazançları da yok etmiş oluruz. Fakat konu insan olduğunda, tarafsız nokta, negatif bir sayıdır...
Hava alanına ulaşmayı başarmıştık. Hava dondurucu derecede soğuktu. Gaz maskelerimizi takmamıza gerek olmamasına rağmen yüzümüz o kadar üşümüştüki takmak zorunda hissetmiştik. Karın üstünde ağır adımlarla ilerlerken Olivia hava alanını işaret etti. Kontrol kulesinde bir ışık vardı. Daha çok el feneri ışığına benziyordu. Kar yağışı yüzünden çokta iyi göremiyorduk. Çitlerin yanına geldiğimizde çitler demir makası gibi bir aletle kesilmis, makas ise bir kenara fırlatılmıştı. Görünüşe göre içeri girenlerin acelesi vardı. Açıklıktan içeri girdik. Yürümeye devam ederken geldiğimiz yerden iki odunu birbirine sürtüyormuş gibi bir ses duyduk. Ses daha çok sanki canlı birşeyin çıkarabileceği türden birşeydi. Arkama dönüp baktığımda Bazı mavi parlayan gözler gördüm. O anda Olivia eliyle hafifçe yüzümü çevirdi. " Onlar Avcılar. Kendilerini gördüğümüzü anlarlarsa saldırırlar. " dedi. üşümekten dolayı titreyen bir sesle " On..Onlar hayvan mı ? " dedim. Olivia " Hayır. Diğerleri gibi yaratıklar. Ama çok tehlikeliler. İstasyona girsek daha iyi olur." dedi. Bir süre sonra istasyonun kapısına geldiğimizde cam alanlar, kapılar ve görebileceğimiz neredeyse herşey barikat olarak kullanılmıştı. Tahta parçaları, paslanmış demir plakalar. Bazı mobilya parçaları... Burada birisinin yaşadığı gayet açıktı. Olivia hiç zorlanmadan kapıyı açtığında ise düşüncem şu şekilde değişti. Eskiden, Birilerinin burada yaşadığı gayet açıktı. Kapı kilitli değildi. Evet, bir kilit tasarlanmış ama kilitlenmemiş.
Öncelikle yukarıdaki ışığı kontrol etmeliydik. Orada bir haydut ya da yardım edebileceğimiz birisi olabilirdi. Doğruca merdivenlere yönelip yukarı çıkmaya başladık. Kabul etmeliyimki aslında merdivenelre geç çık tarzında kolay bir yolculuk değildi. Hava alanı çok karışık yapılmıştı. Doğru merdivenleri bulmak oldukça uzun zamanımızı aldı. Sonunda yukarı çıktığımızda yerde insan ve yaratık cesetleri vardı. Yakın zamanda burada bir çatışma olduğu belliydi. Cesetlerin üstündeki kanlar birazcık kurumuşlardı. Koridorda devam ederken Olivia yerde küçük bir balta buldu. Yanına almayı iyi bir fikir olarak düşündüki pekte şüphe etmeden aldı. En son merkez odaya girdiğimizde Yerde bir sürü erzak kutuları vardı. Masanın önündeki koltukta ise birisi oturuyor birşeyler yazıyordu. Ben adama gizlice yaklaştım ve onun belindeki tabancayı çekip kafasına doğrulttum. Adam bir an irkildi. Ardından ellerini kaldırarak konuşmaya başladı. " Bakın, istediğinizi alabilirsiniz. Ama burada yeterince insan öldü. Lütfen sadece ihtiyacınızı alın ve gidin." Olivia adama biraz acıyarak baktı. Ben hala silahı kafasına doğrultuyordum. " Bu kadar erzak ne için ? " diye sordum. Adam bir süre sessiz kaldıktan sonra " Güvenli bölge için. Kartal klanı için topluyordum." dedi. Olivia çantasından bir defter çıkardı ve Sayfayı açıp kartal resmini gösterdi. Bu aradığımız güvenli bölgeydi. " Bu kartal klanı nerede ? " diye sordum. Adam başta söylemek istemedi. Sanırım duruşumdandı. Silahı kafasına doğrultmayı bırakıp adama uzattım. " Bizim ailelerimiz de orada." dedim. Adam silahını alıp belindeki kınına koyduktan sonra sandalyeden kalktı ve bize döndü. " Maalesef şu anda sizi götüremem. Bu gördüğünüz erzakları klan merkezine göndermek zorundayım. Birkaç gün önce bazı kaydutlar tarafından saldırıya uğradık. Saldırı sonucunda oldukça yaratık buraya geldi ve tüm ekibimi kaybettim. Anlıyacağın yardımına ihtiyacım var." dedi. Ben Olivia'ya baktıktan sonra " Bunu kardeşimle konuşmak zorundayım" dedim. Adam " Kimle ?... Tamam konuşabilirsin. Burada bekliyorum" dedi...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Salgın Günlükleri [Eski]
Paranormal---- Bu eski bir projedir --- Gazmaskesini asla çıkarma....Asla ısırılma....Ailene güvenme.Isırılmışsa,artık ailen değiller.....Şehirlerden uzak dur....iyi şanslar... **Salgın Günlükleri** -Üniversiteli Gloria Dycon, 18.yaş gününü bir daha asla...