301.Gün
Gözlerimi açtığımda karanlık hapishanenin kapısı açılmıştı. Kapıdaki muhafızın yüzünü ışık yüzünden göremiyordum. Muhafız yanıma geldi. Gözlerim kamaştığından kırpıştırarak adama bakmaya çalıştım. Tek gördüğüm uzun, kirli siyah sakalıydı. Bana "ellerini uzat" dedi. Ellerimi uzattığımda kelepçeleri çıkarttı. Ardından ayağa kalkmama yardım etti. Beni bıraktığında tekrar yere düştüm. Aklım yerine geldikçe ayağımın felç olduğunu hatırladım. Sakallı adam derin bir nefes aldı. Ardından kapıya doğru bir işaret yaptı. Kapıdan biraz daha genç birisi girdi. İkisi de omzumdan tutarak beni tekerlekli bir sandalyeye oturttular. Genç adam arkama geçti ve sandalyeyi sürmeye başladı. Sürerken sakallı adam ise " Ters bir hareket yaparsan ölürsün " dedi. Bir elimle başımı tuttum. Oldukça ağrıyordu. Dışarı çıktığımda insan sesleri duymaya başladım. Satıcıların bağırmasını, çocukların gülüşleri gibi birçok ses duyuyordum. Başımı kaldırıp etrafa baktığımda etrafım pazar alanı gibiydi. Etrafta insanlar birbirlerine birşeyler satıyorlar, konuşuyorlardı. Benim etrafımda dört asker vardı. Bazıları dönüp bana korkuyormuş gibi bakıyorlardı. Bir çocuk bana bakarak " Anne, onu nereye götürüyorlar ? " dedi. Annesi ise çocuğuna kızıyormuşçasına bir sesle " Yaramazlık yapmış. Sen de yaramazlık yaparsan seni de götürecekler " dedi. Çocuk hemen annesine sarıldı. Bu... Biraz beni korkutmuştu. Beni idam etmeye filan mı götürüyorlardı ? Pazar yerini geçtikten sonra tahtadan ve kırık tuğlalardan yapılmış tek odalı evlerle dolu dar bir sokaktan geçtik. Dark sokakları geçerken bahçeli bir konak gördüm. Konağın kapısının önünde iki nöbetçi vardı. Beni doğruca bu konağın önüne getirdiler. Nöbetçilerden biri ile yanımdaki adamlardan birisi anlamadığım bir dilde konuştular. Ardından nöbetçi kapıyı açtı. Beni içeri götürmeye başladılar. Sağımda ve solumda donmuş ağaçlara ve çim duvarlar vardı. Hafif bir uğultuyla birlikte konağın önüne kadar geldim. Kapılar açıldığında Olivia ve babası olduğunu düşündüğüm kişiyi gördüm. Adam oldukça uzun boylu ve yaşlı birisiydi. 70 yaşında olmasa da 40-50 yaşlarında vardı. Olivia koşarak merdivenlerden indi. Bana sarıldı " Senin için çok endişelendim ! " dedi. Ben de kollarımı ona dolayarak sarıldım. Kulağına " Onlara benim farklılığımdan bahsettin mi ? " diye sordum. O da sarılmaya devam ederken sessizce " Afedersin, kendileri öğrendiler " dedi. Olivia saldırmayı bırakıp doğruldu. Babasını işaret ederek " İşte benim babam. Adı Kardos " dedi. Babası o sırada yavaş yavaş merdivenlerden iniyordu. " Dışarıda hayatta kalmak yetenek ister " dedi. Ben de kafamı hafifçe eğip " Kızınızın yardımıyla hayatta kaldım efendim " dedim. Benim düşman olduğumu belli etmemek için kendimi buradaki insanlara ısındırmalıydım. Kardos " Konakta sana özel bir oda hazırlattım. Yalnız herhangi bir dönüşüm ya da benzeri birşey olmayacağından emin olmak istiyorum. Bu yüzden üzerinde bir kaç test yapmamıza birşey demeyeceğini düşünüyorum " dedi. Kardos bunu dedikten sonra Olivia tekerlekli sandalyenin arkasından tutu. " Baba, Eminim Gloria yorulmuştur. Daha sonra yaparsın " Kardos derin bir nefes aldı. Ardından Adamlarından birisini işaret etti. " Riske girmememiz için bir adam kapıda nöbet tutacak. " Olivia cevap vericekti ama susup sadece kabul etmeyi tercih etti.
Odaya gittiğimizde Olivia yatağa oturmama yardım etti. Ardından karşıma oturdu. Bir süre konuştuktan sonra konuşmamız Günlüğe gelmişti. Ben de " Senden birşey isteyeceğim. Ben yarın şehri gezmeni ve insanların nasıl bir şekilde yaşadığını görmeni istiyorum. " Bunu dedikten sonra ona bir kağıt uzattım. " Onu da ben günlüğüme yazacağım " . Olivia bana garip garip baktıktan sonra " Neden direk günlüğüne yazmıyorum ? " dedi. Ben de kafamı kaşıyarak " Günlük benim olduğu için ? " dedim. Olivia garip bir şekilde olumlu karşıladı ve kağıdı aldı. Bir süre daha konuştuktan sonra Akşam yemeği için Kardos beni yanına çağırttı. Yemekte pek önemli birşey olmadı. Beni sorular yağmuruna tutmasını bekliyordum. Onun yerine ailemi ve olaylar başlamadan önceki yaşamımı sordu. Kendisininkini de anlattı. Onun gibi artık bir önemi olmayan ayrıntılar... Artık yatsam iyi olucak. İyi geceler.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Salgın Günlükleri [Eski]
Paranormal---- Bu eski bir projedir --- Gazmaskesini asla çıkarma....Asla ısırılma....Ailene güvenme.Isırılmışsa,artık ailen değiller.....Şehirlerden uzak dur....iyi şanslar... **Salgın Günlükleri** -Üniversiteli Gloria Dycon, 18.yaş gününü bir daha asla...