17. Bölüm || Sadece gülümse..

17.8K 513 116
                                    

Ya ben aslında bu bölümü hemen yayınlamayı düşünmüyordum ama yazdığımda elimde bekletememe gibi bir huyum var. Bakalım vizelerde ne yapacağım.

Her neyse bu şapşirik bölüme ihtiyacınız olduğunu düşündüm :)

Bölümü Büşra'ma ithaf ediyorum. İthaf isteyenler yorumlarda belirtebilir :)

Umarım beğenirsiniz. Vote ve yorumlarınızı bekliyorum :) Yorum özellikle çok önemli benim için.

* * *

Zeynep o kadar hızlı ve sinirli bir ifadeyle yürüyordu ki Ceylin koridorda ona yetişmekte güçlük çekiyordu.

"Zeynep hadi ama ya" dedi aralarındaki mesafeyi kapatmak için adımlarını hızlandırırken nefesinin teklediğini hissetmişti. Kaç dakikadır koşuyordu Zeynep'in peşinden? 5-10? "Ben nereden bileyim kavgalı olduğunuzu"

Daha fazla yürüyecek kuvveti bacaklarında bulamadığında hafifçe eğilip ellerini dizkapaklarına yerleştirdi "Vallahi bilmiyordum ya" dedi çıkartabildiği kadar yüksek bir sesle.

Zeynep hızla yürüdüğü koridorda durup arkasını dönerken Ceylin'in koşmaktan bembeyaz olmuş suratını gördü. Endişeyle yanına yürürken kolundan tutup doğrulttu ama yüzünden yargılayıcı bakışını silmemişti "Yemezler Ceylin hanım. Neden Tuna'ya kaçtın o zaman dün gece?"

Ceylin açıklama fırsatı bulunca gülümseyerek ona baktı ve kolundaki elini bırakmaması için tuttu "Neden olacak eve girdiğin an sorgusuz sualsiz terliği kafama yapıştıracağını bildiğim için" dedi dudaklarını küçük bir kız çocuğu gibi büzerken.

Zeynep onun bu haline gülmemek için dudaklarını birbirine bastırırken, Ceylin'in gözünden kaçmayan yumuşamasını saklamaya çalışıyordu "Tuna da anlatmadı yani sana" dedi tek kaşını kaldırıp bakarken

Ceylin hayretle bağırdı "Ne? Tuna biliyordu yani!"

Zeynep aceleyle başını sallarken Ceylin'in yüzü düşmüştü. Bu sefer koridorda hızla ilerleyenin o olduğunu gördüğünde yetişip koluna girdi Zeynep "Bizde kaldığı gece atışmıştık Kerem'le. Sen uyuyordun" dedi Ceylin'in yüzünü görmek için başını hafifçe eğerken.

Zeynep'in görmemesi için başını diğer tarafa çevirirken omuz silkti Ceylin "Banane. Uyandırsaydın"

"Sen Tuna'yı mı kıskanıyorsun" dedi Zeynep keyifle gülerken

Ceylin aniden durup ona kırgın sayılabilecek ama yumuşatılması zor olmayan bir ifadeyle baktı "En yakın arkadaşımın kalbi kırılıyor ve bunu bana anlatmıyor. Tabi ki kıskanıyorum Zeynep! Nasıl bana değil de Tuna'ya anlatırsın aklım almıyor"

Zeynep dudaklarından ufak bir kıkırtı çıkartırken arkadaşının koluna girip yanağına sıcak bir öpücük kondurdu "Kıyamam ben sana gel gel." dedi kolunu sıvazlarken "Bundan sonra günde kaç kere tuvalete gittiğimi bile söyleyeceğim sana"

Ceylinin yüzü gülümsemesiyle aydınlanırken alayla kaşlarını çattı "Öğğk! O kadarını istemem be"

* * *

Tuna bir türlü ayılamamanın sıkıntısıyla kahvesinden koca bir yudum alırken telefonda günlük haberlere göz gezdiriyordu. Omzunda hissettiği bir elle başını kaldırırken Kerem'i gördü.

Belli belirsiz bir gülümsemeyle ona baktıktan sonra bakışlarıyla sandalyeyi işaret etti Kerem "İzin var mı?"

Tuna sandalyeye yayılırken elindeki telefonun tuş kilidini kapatıp masaya attı "Bugünün tarihini yazalım. Kerem Sayer izin istedi" dedi içindeki onunla konuşma isteğini bastırmak istercesine sertçe

Gözlerini KapatmakHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin